Sık sık doğalgaz ve petrol bulunan ülkemizin keyfini sürmek varken, iç siyasetin sıcaklığıyla ısınmak ne kadar doğru tartışılır? Ama yazmasak olmazdı. Konya geçen hafta sonu siyasette hareketli günler yaşadı. Aralarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın da olduğu 11 CHP’li belediye başkanının Konya ziyareti dikkat çekici etkiler bıraktı.

CHP’li başkanların AK Parti’nin kalesi olarak bilinen Konya’yı seçmesi ziyareti daha değerli kıldı.11 belediye başkanı şehrin 11 camisinde cuma namazı kıldı, daha sonra esnaf ziyaretleri gerçekleştirdi.

***

Görüldü ki; vatandaşlar İmamoğlu ve Yavaş’a büyük ilgi gösterdi. Derdini anlatanlar, ‘Sizi Cumhurbaşkanı olarak görmek istiyoruz’ diyenler, sevgi gösterisinde bulunanlar az değildi. İlgi nedeniyle 20 metreyi yarım saatte kat ettiler. Ekrem İmamoğlu’na verilen 2 yıl 7 aylık hapis cezası ve onanırsa siyaset yasağı, Konya’da seçmenin mağdurun yanında olduğu gerçeğini ortaya koydu.

Başkanlar halkın içine karışınca tepki de olabilirdi. Tepki göstermenin de demokrasilerde karşılığı büyük. Ama tepki de olmadı. Bu durum Konyalıların demokratik temayülleri ve hoşgörüyü içselleştirdiğini ortaya koyuyor. Bir de AK Parti’nin Konya’da bile eski gücünde olmadığını.

Millet İttifakı’nın geniş tabanlı kitlesi, Konya’da da etkisini gösterdi.

Önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçiminde Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti’nin işi zor olacak. Millet ittifakı doğru aday ve strateji ile Türkiye genelinde de Konya’da da beklenenden daha fazla bir başarı gösterebilir.

***

11 büyükşehir belediye başkanının Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ve Konya Valisi Vahdettin Özkan’dan randevu talebinin ‘şehir dışında olacakları’ gerekçesiyle reddedilmesi spekülasyonları beraberinde getirdi. Açıkçası Dünya Belediyeler Birliği ve Türk Dünyası Belediyeler Birliği Başkanı da olan Altay’ın mevkidaşlarını kabul etmesini beklerdim. Tahminim, centilmen yapısıyla dikkat çeken Altay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘muhalefete sert muhalefet’ tutumunu izlemeye mecbur bırakıldı.

Konya Valisi Vahdettin Özkan’ın ise, 11 AK Partili büyükşehir belediye başkanının Konya’yı ziyaret ettiğinde de randevu vermemesini düşünemiyorum. Ama söz konusu CHP olunca Özkan ortalarda gözükmedi.

***

Başkanların ortak ziyaretinin ikinci gününde ise salon krizi yaşandı. CHP'li 11 büyükşehir belediye başkanının, yerel yönetimlerden sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun öncülüğünde Konya'da buluştuğu programda organizasyondaki sorunlar dikkatlerden kaçmadı. Grand Millenum Otel’de gerçekleşen basın toplantısına birçok gazeteci alınmadı. Toplantının yapıldığı salonun küçük olması basın mensupları ve partililer arasında gerginliğe neden oldu. Bu organizasyonu CHP Konya İl Başkanlığı değil, İstanbul Büyükşehir Belediyesi yaptı. İstanbul bu kötü organizasyon nedeniyle tepki gördü.

***

Konuşmalarda İmamoğlu’na verilen ceza öne çıktı. Cezanın ‘Türkiye demokrasisinin bekasına bir saldırı olduğu, bu şantajın kabul edilmeyeceği’ vurgulandı.

Siyaset Türkiye’de önemli bedel ödemeyi gerektiriyor. Millet ittifakı da ülkeyi yönetmek istiyorsa, halkın gücünü yanına alarak, gerekirse bedel ödeyerek ama boyun eğmeyerek yoluna devam etmeli.

***

Sosyal medyada doğalgaz faturalarını paylaşanları görüyoruz. Karadeniz’de ne kadar çok doğalgaz bulursak, faturalar da aynı oranda yüksek geliyor. Matematikçiler çözsün bu problemi. Hava soğuk, faturalar yüksek, siyaset sıcak. Önümüzdeki günlerde bizleri daha hararetli günler bekliyor.

ODTÜ’LÜ MÜHENDİS MARKETTE ÇALIŞIYOR

Gazetemizin Yazı İşleri Müdürü İbrahim Büyükeken’in bir markette karşılaştığı durum Türkiye’de genç işsizliğin ya da kendi mesleğini yapamayan üniversite mezunlarının durumunu tüm gerçekliğiyle ortaya koydu.

Büyükeken, sosyal medyada yaptığı paylaşımında “Malezyalı bir arkadaşımla BİM'e gittik. Arkadaşla konuşurken kadın kasiyer de İngilizce konuşarak, sohbete katıldı. Kasiyerin akıcı İngilizce konuşmasına şaşırmıştım. ODTÜ Gıda Mühendisliğinden mezun olduğunu söyledi. BİM'de bir ODTÜ'lü. Yazık oluyor bu ülkenin gençlerine!” ifadelerini kullandı.

Durum bu kadar kötü. Orta Doğu Teknik Üniversite (ODTÜ) gibi seçkin bir üniversiteden mezun mühendis bile, markette çalışmak zorunda kalıyor. Markette de olsa iş bulduğu için görece şanslı bile sayılabilir. Ülkede milyonlarca üniversite mezunu iş arıyor. Kimse niye bu ülkede ‘beyin göçü’ var diye şikayet etmesin. Gençlerin umudu her geçen yıl azalıyor.