Güzel galibiyet
Konyaspor, bir yıl aradan sonra yeniden mücadele etme hakkı kazandığı Süper Lig’de ilk galibiyetini Eskişehir karşısında aldı. 110 gün aradan sonra taraftarlarının karşısına çıkan Konyaspor, tüm şehre güzel bir Ramazan hediyesi verdi.
Bana göre bu hediyenin çok daha büyük bir anlamı vardı. Konyaspor maçı iyi başladı ve henüz 2. dakikada Ivan’ın attığı golle 1-0 öne geçtik. Bu skoru görünce geçmiş şöyle bir geçti gözümün önünden.
2009 yılının Mayıs ayında tam olarak tarihi vermek gerekirse, çünkü dün gibi aklımda 17.05.2009’da Saat 20.00’de Eskişehir ile Konyaspor tarihi bir randevuya çıktı. Süper Lig’in 32. haftasıydı ve Konyaspor için ligde varolma savaşının beklide en önemli halkasıydı bu maç.
Evinde kazandığı takdirde düşme korkusunu tamamen atlatacak ve bir sonraki sezonunu düşünecekti. Çok kötü bir sezonun ardından şöyle bir silkelenip, son bir gayret gösterip maça başlamıştık. Dakikalar ilerledikçe heyecan giderek artıyor ve maçın ilk yarısı 0-0 sona eriyordu. Devre arasını hatırlıyorum… herkeste bir gerginlik, heyecan vardı. İkinci yarı başladı ve şu an Antalyaspor forması giyen Veysel Cihan’ın attığı golle yeşil-beyazlılar 1-0 öne geçti.
Büyük bir sevinç ve umut içerisine girmiştik bu golün ardından. Ta ki 74. dakikada Batuhan’ın attığı beraberlik golüne kadar. Buna da razıydık. Bir puanda yeterdi bize. Ama 78’de Engin Baytar, Konyaspor’un değil, tüm Konya’nın umutlarını söndürdü.
Bana göre bu maç ağrılar ve üzüntülerle dolu son bir yıllık sürecin başlangıcı oldu.
Tüm bunları anlatırken söylediklerim yanlış anlaşılmasın. Eskişehir’e karşı olan bir kin veya bir intikam duygusu değildir bu. Sadece akılarda yer eden kötü bir anıdır, bir tek benim değil tüm Konya’nın yaşadığı bir sancıdır bu. Eminim Eskişehirspor’da bundan çok memnun olmamış hatta belki de üzülmüştür yaşananları görünce. Onlar profesyonelliğin gereğini yapmış, çıkmış maçı kazanmıştır.
Her neyse bugün yeniden Süper Lig’deyiz ve geçtiğimiz Cuma günü “çok güzel bir galibiyet” aldık. Son şampiyon Bursaspor’ karşısında aldığımız yenilgi sonrasında ihtiyacımız olan üç puanı hanemize yazdırmak çok güzel.
Maça gelince… İyi başladık, 2. dakikada öne geçtik. Henüz daha oyunun başında skoru koruma adına geriye yaslandık ve neredeyse oyunu sahamızda kabul ettik. Buda çok kötü bir ilk yarı izletti bize. İkinci yarı ise Eskişehir’in golü erken bulması ve skora dengenin gelmesi ile Kartal adeta uyandı Ramazan Kahya ve Tazemata’nın oyuna girmesi ile oyun hareketlendi ve Adnan’ın golü ile üç puan geldi.
Yeşil-beyazlılarda benim gözüme çarpan şu…
Bursa ve Eskişehir maçında seyrettiğim Konyaspor, oldukça dirençli ve diri bir takım görüntüsü veriyor. yeşil-beyazlıların gol yollarında etkili olabilmesi için öncelikle orta sahanın daha iyi top yapması ve oyunu daha iyi organize etmesi gerekiyor. Bunun içinde zannediyorum Konyaspor’un zamana ihtiyacı var. Orta sahaya büyük umutlarla alınan ve henüz hazır olmadığı söylenen Montana’nın oyuna dahil olması ile bu sorunun bir ölçüde çözüleceğini düşünüyorum.
Bana göre Konyaspor-Eskişehir maçının adamı Mahamoudou Kere’dir hem defansta, hem orta sahada neredeyse bir dinamo gibi çalıştı. Konyaspor’u tek başına sırtladı. Hele 2-1’den sonra Tazemata’ya defanstan atığı bir pas var ki görülmeye değerdi. Konyaspor’u 3 golle burun buruna getirdi. Tazemata’nın bu pozisyonda işi bitireceğine inandım ama olmadı…
Sözün özü henüz tam hazır bir görüntü ortaya koymayan Konyaspor, şimdilik sevenlerini mutlu etti. Eksikler bir an önce giderilir ve işler rayına oturursa, daha iyi bir Konyaspor izleyeceğimize inanıyorum.
Biraz da stadın dışına göz atmak gerekiyor, Süper Lig’in Konya’ya ne kadar fazla getirisinin olduğunu göz ardı ekmemek gerekiyor. Geçtiğimiz sezon Bank Asya’da iken, maç öncesinde bu kadar canlı ve hareketli bir şehir görmedim.
Kısaca Konya, bunun kıymetini iyi bilmeli…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.