Geçenlerde çok üzücü bir olayla ülkemiz yasa boğuldu. Beş yaşında bir yavrumuz maalesef hiç istenmeyen bir durumla karşı karşıya kaldı. Şu an bizi sevindiren tek şey yavrucağımızın sağlık durumunun iyi olması. Ailemize tekrardan sabırlar dilerim. Suçluların da hak ettikleri cezayı en kısa zamanda almasını temenni ediyorum.

**

Mahremiyet kelime anlamı olarak gizliliği ifade eder. Gelişim psikolojisinde insanların çeşitli mahremleri olduğundan bahseder. Bu mahremiyetler gizlilik esasına dayalı olduğu için yalnızca kişinin kendine açık olan ya da kişinin izin verdiği insanlara açtığı alandır. Bir nevi kendi özel alanımızı ifade etmektedir. Yetişkinler bu sınırı iradesiyle ayarlayabilmektedir fakat çocuklar belirli olgunluğa ulaşmadığı için sınırlarını belirlemekte zorlanmaktadır. Anne-babalar bu durumda çocuklarına sınırlar koymayı öğretmelidirler.

**

Mahremiyet eğitimi kalemle deftere yazdırılıp ödev verilecek bir eğitim değildir. 2 yaş civarında başlanılması gereken bu eğitime anne babalar gereken önemi vermelidir. Çocukların küçük yaşlardan itibaren farkındalık kazanmaları avantaj olacaktır. Tuvalet eğitiminden banyo yapmaya kadar her alanda çocuğa mahremiyet eğitimi verilmelidir.

**

Çocuklarınıza mahremiyet hakkında bilgilendirme için ilk adım rol model olmaktır. Örneğin, kendi yatak odasına birilerinin izinsiz girmesine kimse sıcak bakmaz. Çünkü o anda özel bir işi olabilir. İşte tam bu noktada çocuklara bu bilincin aşılanması gerekmektedir. Onun odasına girerken kapıyı çalarak ve izin alarak girmeye özen gösterelim. İzin aldığınıza dair onunla konuşun. Herkesin özel bir alanı olduğunun farkına varan çocuk, sonraki aşamalarda ebeveynlerini daha iyi anlayabilecektir.

**

İkinci aşama, özel bölgelerimiz isimli etkinlik yapmaktır. Bunu ebeveynler uygun bir dille yapabilecekse yapmalıdırlar. Eğer yapamayacaklarını düşünüyorlarsa mutlaka bir uzmandan destek almalılar. Okullarda bu konularda çalışmalar Rehber Öğretmenler tarafından yapılsa da anne babalar bunun üzerinde hususiyetle durmalıdır. Çocuk istemediğinde kimsenin onu öpemeyeceği, dokunamayacağı ve sarılamayacağı anlatılmalıdır. İyi dokunuş ile kötü dokunuş arasındaki farklardan bahsetmekte faydalı olacaktır. Örneğin, tokalaşırken insanların birbirine dokunması ile insanların özel bölgelerine dokunulması arasındaki farklar anlatılabilir. Tabii ki burada çocuğumuzun gelişim dönemine göre konuşmak çok büyük önem arz ediyor.

**

Üçüncü aşama, ara sıra bu konularda sorular sormak çocuğun aklında kalmasını sağlayacaktır. “Özel bölgelerimiz nelerdi, hatırlıyor musun ?” gibi sorularla bu bilincinin daima canlı kalması sağlanabilir. “İyi dokunuş ile kötü dokunuş nelerdi, hatırlıyor musun ?” sorularının zihninde canlı kalmasını sağlayarak faydalı bir adım atılmış olacaktır.

**

Her ne olursa geçtiğimiz günlerde olan olay tarzında vakalar çocuğun yanında konuşulmamalıdır. Çocuklar farklı kaynaklardan bu tarz olayları duyduğunda üzerini kapatmaya çalışmak pek doğru bir davranış olmayacaktır. Yeterli ve çocuğun yaşına uygun açıklamalar mutlaka yapılmalıdır. Yapılamıyorsa bir uzmandan destek alarak çocuğun soruları yanıtlanmalıdır.