21 yılda kaç kişinin hakkı yenildi. AK Parti il ve ilçe teşkilatlarının, milletvekilleri ve bakanların çalışma ofislerinin İş ve İşçi Bulma Kurumu’na dönüştüğü son 21 yılda, kadrolar çoğunlukla yetkin olmayan, liyakatsiz kişilerle dolduruldu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kamuya alımlarda zorunlu durumlar dışında mülakatın kaldırılacağını, işe alımların gençlerin sınavlardaki başarı sıralamasına göre yapılacağını söyledi. 21 yıldır neredeydi?

Bu ülkenin Milli İstihbarat Teşkilatı, Emniyet İstihbaratı, Jandarma İstihbaratı, Genel Bilgi Toplama (GBT) sistemi var. Bu kadar kurum bir memur adayının ‘sakıncalı’ olduğunu belirleyemez miydi? Aday olarak atanmış devlet memurunun adaylık süresi bir yıldan az, iki yıldan çok olamıyor. Aday memurun asaleti bile en az 1 yılda onaylanıyor. Bu denetim sisteminde ‘mülakata’ ne gerek vardı?

KPSS sonuçlarına göre listelerde birinci sıradaki adaylar yerine son sıralardaki kişiler işe alınırken, 21 yıllık adaletsizliğin hesabı ne olacak? ‘Torpil’in, adam kayırmanın, partizanlığın getirdiği yıkımın sonunda adalete olan güven sorunu nasıl aşılacak? Cumhuriyet tarihinin en büyük kadrolaşmasının yaşandığı AK Parti iktidarları dönemi için, hakkı yenilenlerle ve işsiz kalanlarla da depremzedelerle olduğu gibi ‘helalleşmek’ gerekmiyor mu?

SİVİL HAVALİMANI HAYAL OLDU

AK Parti iktidarları havacılık alanında yaptığı yatırımlarla hep övündü. 2003'te 26 olan havalimanı sayısını 56'ya yükseltti. Bu alanda havalimanlarına yolcu garantisi verilmesi dikkatlerden kaçmadı. Kamuya zarara uğratan bu yatırımların Amerikan doları üzerinden yapılması ayrıca tartışma konusu oluyor. Bu yatırımlar hükümetin ‘ihalelerle yandaşları zengin ediyor’ iddialarını artırıyor.

Kütahya-Afyon-Uşak illerine hizmet vermek üzere yapılan Zafer Havalimanını mercek altına alırsak bu iddiaların temelsiz olmadığı ortaya çıkıyor.Zafer Havalimanına 2021’de iç hatlarda 775 bin 137, dış hatlarda ise 542 bin 596 kişilik yolcu garantisi verildi. Ancak verilen hedef tutturulamadı ve 2021’de iç hattı kullanan yolcu sayısı 9 bin 228 olurken, dış hat kullanan yolcu sayısı da 1904’te kaldı. Havalimanının eksik kalan 1 milyon 306 bin 537 yolcusu için, 6 milyon 938 bin 738 Avro ödenmek zorunda kaldı.

Oranlarsak yüzde 98’e yakın yanılma payı ile bir yatırım gerçekleştirildi. Bu yanılma payını herhangi bir şirketin üst düzey yöneticisi yapsa işinden olurdu. Ama bizim bakanlar ve genel müdürler ne istifa etmeyi biliyorlar, ne de görevden el çektirilmeyi. Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ), havalimanı şirketlerine 6 yılın sonunda 2020 yılında 172 milyon dolar garanti ödemesi yaptı. 6 yılın sonunda ödenen toplam tutar 519 milyon dolara ulaştı.Ortada heba olmuş halkın vergileri.

Çanakkale Gökçeada, Kocaeli Cengiz Topel ve Balıkesir Merkez havalimanları hep beklentinin altında kaldı. Bu havalimanları da ‘kuş uçmaz kervan geçmez’ durumda.

Gelelim Konya’ya. Konya’da sorun sivil havalimanının olmaması.

21 yıldır gündemde olmasına rağmen Konya'ya bir türlü sivil havaalanı kazandırılamadı.

Turizmciler, şehrin potansiyelinin artması için sivil havaalanı yapılmasının gerekliliğini her defasında ifade ediyor. 2004 yılında havaalanı olarak Karapınar yolu üzerindeki Merdivenli köyü mevkisinin düşünüldüğü dile getirildi ama hepsi bu. Ne proje var, ne yatırım. Hâlâ düşünülüyor.

MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, 2010 yılında konu ile ilgili soru önergesi verdi, ama nafile.

AK Parti Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız ise 2017 yılında, “Kısa bir zaman sonra kargo taşımacılığını Konya’ya kazandıracağız. Sivil bir havalimanı oluşturulmasını Konyalı hemşeriler arzu ediyor. Havalimanı konusunda teknik çalışmalar yapıldı.Özellikle Konya hava sahasının savunma sahası ve hava kuvvetleri açısından tatbikat ve eğitim alanı olması nedeniyle teknik bir takım aksaklıklarla karşılaşılıyor” dedi, dedi ve hiçbir şey yapılmadı.

Kış koşullarında mevcut havalimanının teknik yetersizliği de işin tuzu biberi.

Bizde ‘sözünün eri olmak’ diye deyim var, Danimarkalıların da atasözü: ‘Vaatler memleketinde insanlar açlıktan ölür.’ Sivil havalimanı Konya’ya verilen sözlerin ardından 21 yıllık fiyasko.