Erkant Uysal

Erkant Uysal

50 Yıllık Halin Haline Bak!

50 Yıllık Halin Haline Bak!

1 Şubat tarihinde yayımlanan ‘AK Parti’nin Yatırım İllüzyonu’ başlıklı yazımda, Konya’nın büyük yatırımlar aldığı yönünde oluşturulan algılardan söz etmiştik. O yazıda çevre yolu, banliyö ve metro projelerinin verilen sözlere rağmen haya geçirilmediğini anımsattık. Geçen hafta ise sivil havaalanının yapılmadığını anlattık.

Konya’nın yıllardır yapılmasını beklediği önemli projeleri arasında yeni hal de yer alıyor.

Öyle ki, Nalçacı’da şimdiki Kule Site’nin arkasında yer alan Konya Adnan Menderes Toptancı Hali ‘bitik’ durumda. Şehrin merkezinde kalan, trafik sorunlarına neden olan, nerden tutsan elinde kalan hal nedeniyle esnaf da büyük sıkıntı yaşıyor.

Yaklaşık 50 yıl önce yapılan Konya Adnan Menderes Toptancı Hali, fiziki ömrünü tamamladı. Dile kolay 50 yılda neler değişti bu şehirde ama hal aynı duruyor. 81 esnafın çok kötü koşullarda hizmet verdiği hal, yoğunluğu kaldıramazken, alt yapısı ile de alarm veriyor.

Konuyla ilgili olarak Gazetemizin İstihbarat Şefi Emre Özgül imzalı haberde,

“20 yıldan bu yana konuşulan modern hal projesi de Tarım ve Orman Bakanının engeline uğradı” ifadeleri dikkat çekiyor.

Yeni halin yapılması için Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ın yoğun çaba gösterdiğini biliyoruz. Yarım asırdır aynı yerde ve kötü koşullarda hizmet veren mevcut halin Konya Aksaray yoluna taşınması planlandı. Söz konusu alanın imar işlemleri de yapıldı. Ancak yapılması durumunda Türkiye'ye örnek olacağı söylenen ve tarımsal üretimin başkenti Konya'ya çok yakışacağı belirtilen hal projesine, 11 kişilik il mera komisyonunun onay ve kararına rağmen Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından “Bu alan mera alanı” denilerek engel olundu. Tarımın gelişmesi için yapısal reformları yapmayan, üretim planlamasını gerçekleştiremeyen, girdi maliyetlerini düşüremeyen AK Parti hükümetleri ve Tarım Bakanlığı, modern bir hal yapılması için de ayak diriyor, projeleri reddediyor.

Konya Yaş Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği Başkanı Adnan Pirinç, süreci şöyle özetliyor: “Konya olarak çalışmalarımız çok başarılı bir şekilde devam ediyordu. Yer belirlendi. Konya-Aksaray yolu, halin yapılacağı yerdi. Yer, imardan da geçti. 'Burası hal yeridir' denildi. Ancak Tarım ve Orman Bakanlığı 'Alan, mera alanı' diyerek, projeyi reddetti.” Konya Büyükşehir Belediyesi'nin imarda 'Buraya hal yapacağım' dedikten sonra kararı, İl mera komisyonuna götürdüğüne vurgu yapan Pirinç, “Mera komisyonunda da 11 üye var. Hepsi 'uygundur' dedi. Konya Ticaret Odası, Konya Sanayi Odası, Konya Ticaret Borsası, 'uygundur, bu proje şehrimize katkı sağlayacak' dedi. Tarım Bakanımız ne hikmetse burası için ret verdi. Anlaşılmaz bir şey. Gerçekten üzgünüz. Bu pişmiş aşa su katma gibi bir şey oldu. 'Tarımın gelişmesi için güçlü ve modern hallere destek vereceğiz' demişti bakan bey. Nerede kaldı bu sözler” ifadelerini kullanıyor.

Pirinç’in sitemini anlıyoruz. Çünkü Aksaray yolunda yapılması planlanan alan tarımsal arazi özelliğini çoktan kaybetti. Yakınında askeri havalimanı ve çevre yolu var. Tarım Bakanlığı’nın Konya için çok önemli olan, içinde laboratuvar, entegre tesis, soğuk zincir ve ambalaj bölümlerinin olacağı yeni hal için onay vermemesi kabul edilemez bir durum.

Konyalılar Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci’den yeni hal için somut adım atmasını bekliyor. Ama seçime 18 gün kala böyle bir adım atılamayacağı aşikar.

Biz seçimi kim kazanırsa kazansın, Konya’nın haklı taleplerini dile getirmeye devam edeceğiz.

BAKANLIĞIN MÜLTECİLERİ: ÜCRETLİ ÖĞRETMENLER

Sabah 9, akşam 6 çalışanlar… Emeğin ucuzladığı bir ülke… Hürriyetini asgari ücrete kiralayanlar… Hak peşinde olan, memurlar, işçiler, emekliler. Geçimin seçimi belirleyeceği bir klasik süreç.

İşte bu süreçte, sistemin vurduğu önemli bir kesim de ücretli öğretmenler. Milli Eğitim Bakanlığı öğretmen kadrosunda açık bulunması durumunda, ders ücreti karşılığı sözleşme imzalayan öğretmene, ücretli öğretmen deniyor. Bakanlığın kadrosuna öğretmen atanması durumunda ücretli öğretmenin anlaşması bitiyor, işine son veriliyor. Ucuz işgücünün devlette vücut bulmuş hali. Sanayide asgari ücretin altında çalışan Suriyeliler gibi. Sanki onlar Milli Eğitim’in mültecileri. Okul tatil olunca ücretli öğretmen maaş alamıyor. Milli Eğitim Bakanlığı kadrolu öğretmen atayacağına çok daha az maliyetli, sözleşmeli öğretmen çalıştırıyor. Anayasa’nın eşitlik ilkesine de, iş güvencesi standartlarına da, eşit işe eşit ücret prensibine de aykırı. Ücretli öğretmenin saat ücreti 55 lira. Birçok ücretli öğretmen çalıştığı sürece aylık 10 bin liranın altında kazanıyor. Mevsimlik işçi gibi, yazın işsizler.

Kritik soru: Ücretli polis var mı? Ücretli doktor var mı? Ücretli asker var mı? Ücretli mühendis var mı? Ücretli milletvekili var mı?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum
Erkant Uysal Arşivi