Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Bereketli bir hayat

Bereketli bir hayat

Gündem yazılarımızın seyrini çok etkiliyor bilhassa da mevcut ortamın sıkıntılı bir süreçten geçmesi bizi ister istemez meselelerin içine çekiyor. Bakın geçen hafta mübârek Muharrem ayından hicri yılbaşından bahsedemedik bile ancak bir cümleden ibâret olan kutlama temennisi yapabildik. İşte bugün diyoruz ki, Cuma günü erişme lütfüne kavuştuğumuz, aşure gününün bireye, ailelere ve topluma bereketini yazalım istiyoruz efendim müsaadenizle.

Aşure toplumumuzda bereketi temsil eder bu yönüyle birleşmeyi, bütünleşmeyi de anlatır. Birleşme ise huzur ve mutluluğu berâberinde getirir. Böylesi güzel günlerimiz var elhamdülillah. Bu özel günler vasıtasıyla Alevisi-Sünnîsi, Lazı-Çerkezi, Arabı-Acemi, Kürdü-Türkü bir araya geliyor, aşureler yiyerek kaynaşıyoruz, halleşiyoruz, dertleşiyoruz. Hep berâber aşure kazanı etrâfında toplaşıyoruz, gülüşüyor, söyleşiyoruz. Ne hoş bir tablo! Huzur veriyor insana dolayısıyla da topluma. İşte bereket! İşte müthiş canlılık!

Aynı bereket kişisel bazda gönüllere, yüreklere de gelse diye arzuluyoruz. Zira biliyorsunuz bugün en çok ihmal edilen mahaldir ruhlar ve kalpler. Kalplere bereket gelse ne olur? Aman Allâh’ım neler olmaz ki? Yüreklere bereket gelirse davranışlara olumlu hareket gelir. Eskiler derler ya; ‘Nerde hareket orada bereket.’ Olumlu hareketler bereket neticesinde hâsıl olur. Yâni sâkinlik, hâdiseleri müspet çerçevede değerlendirme, güven, doğruluk, çalışkanlık, hayırseverlik sâdır olur kişilerde. Düşmanlık, yalan-dolan, hile-düzenbazlık, kin-nefret olmaz bereketin olduğu yerde. O zaman aşure gününün hürmetine Rabb’im gönüllere bereket yağdırsın inşaALLAH.(Amin)

Aile yuvalarına da bereket gelsin. Aile yuvalarına bereket gelirse ne olur peki? Neler olmaz ki? Yuvalar huzur ve mutlulukla dolar. Herkes birbirine mazbut, nezih, hoş ve güzel davranır. Hal ve hareketler daha bir zarifleşir, ince duygular ruhlara hâkim olur. O yuvada eşler ve çocuklar ve dahi büyükler birbirlerine neş’e ve sürûrla muamele eder, kalpler kırılmaz, büyükler horlanmaz, küçükler şiddete mâruz kalmaz. O aile güzel davranışlarla âdeta cennetten bir köşe olur. Özlenen, istenen bu leziz manzara bereketin sâyesinde gerçekleşir. Ey ‘bereket’ sen ne güzel şeymişsin meğer!

Ya topluma bereket gelirse neler olur neler! Bir defa kişilere bereket hâkim olunca bu otomatik olarak aileye yansır çünkü aileyi kişiler meydana getiriyor. O zaman bu iş zincirleme birbirine bağlıdır. Toplum da ailelerden oluşuyor yâni bereketli aileler, bereketli toplumun kendisini oluşturur. Peki, topluma bereket gelirse ne olur? Bereketli bir toplum huzur toplumudur. Böylesi bir toplumdan ancak doğru, güzel, müspet davranışlar beklenir. Kaos olmaz, şiddet olmaz, gerginlik-taşkınlık olmaz ancak selâmet ve emin bir belde olur o toplumun hâkim olduğu yerler. Bugün buna ne çok ihtiyâcımız var! Demek ki bereket, bulunduğu zemine her vakit huzur ve saadet sunuyor. Ayni zamanda birleşme, kaynaşma hep birlikte olma şuuru oluşturuyor. O zaman ne duruyoruz? Aşure günü münâsebetiyle her ortama bereket yağdıralım, olmasına vesile olalım, duâlara duralım. Nasıl aşurede pek çok unsurdan pek leziz bir aş oluşuyor aynen bunun gibi pek çok farklı unsurdan pek leziz bir millet neden oluşmasın tıpkı eskisi gibi. Her farklılık toplumumuzun zenginliği diyerek aşure zenginliğiyle berekete ve huzura erişebiliriz, değil mi?

Bir toplum nereden yıkıldıysa oradan ayağa kalkar. Bizi değerlerimizden yıktılar. Biz de yeniden değerlerimize sâhip çıkarak ayağa kalkacağız. Aşure gibi ne değerlerimiz var bizim. Hepsini hayâtımıza döndürerek yine yepyeni bir huzur toplumunu oluşturabiliriz. Ne dersiniz?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi