Son günlerde dünya coğrafyası içerisinde dış güçler tarafından dize getirilemeyen tek ülke Türkiye. Hamdolsun mayamız temiz, genlerimizde taşıdığımız pozitiflikler hâlâ aktif. Şanlı târihimiz, asil ecdâdımızın birikimi, memleketimizin bağrında toprağın altında yatan çok değerli şahsiyetlerin mânevi tasarrufları devam etmekte. Bu sebeple inşaALLAH bu aziz milletin sırtı yere gelmez evelALLAH. Ama tabi buna dayanıp tedbiri elden bırakamayız. Durmak yok HAK yola devam. Doğruluğa, çalışmaya, mazlumlara sâhip çıkmaya devam. Bizi çökertmek isteyenler ne diyorsa onların tersine davranmaya devam. Zira ümmetin son karakolu, mazlum ve mağdurların sâhibi bir Türkiye var. Başka ülke yok.

Onun için ülkemizi sağdan-soldan, önden-arkadan, alttan-üstten kuşatmaya çalışıyorlar. Türkiye’mizin etrâfını neredeyse yaşanamaz hâle, ateş çemberine çevirdiler. Habire düşman örgütlere güya bize dost (!) görünen müttefikler silah yardımı yapıyorlar. Yarın o silahlar bize dönsün amaçlı veriliyor. Devlet adamlarımız tabi bunların farkındalar. Uyanıklık şart, ferâset ve basiret şart. Şimdiye kadar çok uyutulduk ancak artık yutmuyoruz. Adamların telâşı da bundan zâten. Artık ele avuca sığmayan, söz dinlemeyen, söz dinleten bir Türkiye var karşılarında işte bunu istemiyorlar. Dünya beşten büyüktür diyen, Batı’ya ve dünyâya diklenen, yaptıkları insanlık dışı eylemleri bir bir yüzlerine haykıran bir dünya lideri onları çok rahatsız ediyor. O yüzden Türkiye’yi göçertmek istiyorlar. Dünya şer hegemonyası yeni oyunlar düzüyorlar. İçeride de taşeronlar hazır bekliyorlar.

Ancak; başaramayacaksınız.

Türkiye’yi dize getiremeyeceksiniz, Türkiye’yi bölemeyeceksiniz.

Biz birbirimize daha çok kardeşçe tutundukça, uyanıkça dostu düşmanı ayıkladıkça ruh köklerimize döndükçe bizi ayrıştıramayacak şer güçler yüce Allâh’ın izniyle, inşaALLAH.

Sözde insan haklarından, demokrasiden, haktan-hukuktan bahseden Batı ve diğer destekçileri ülkemizin yükselişini, mazlumlara sâhip çıkışını, darbeyi bertaraf edişini buna rağmen ordusunun gücünü muhafaza edişini ağzı açık, hayret, ibret ve şaşkınlıkla izliyor. Son çeyrek asırda İslam coğrafyasında Afganistan, Irak, Sûriye, Libya gibi hemen her yer düşürüldü, bâzıları Mısır gibi dikta ile durduruldu ama Türkiye bir türlü düşürülemedi. Askeri darbeye kadar her çeşit entrika denendi. Daha ne kaldı? Bir iç savaş kaldı. Onu da Türk-Kürt, Alevi-Sünni ayrışması üzerinden kışkırtmaya çalıştılar, olmadı fakat vaz geçmediler yine devam ediyorlar, edecekler. Biz de millet olarak şükür uyanığız, kardeşlik anlayışıyla hareket ediyor, üzerimizde oynanan oyunları bozabilecek ferâsetle davranıyoruz çok şükür.

Evet, yine tekrar edelim ey Batı ve yandaşları bilin ki ey şerliler yüce Allâh’ın izniyle bizi bölemeyeceksiniz, parçalayamayacaksınız, yutamayacaksınız, dize getiremeyeceksiniz. Çünkü biz uyandık. Ruh köklerimize sıkı sıkıya bağlandık, artık aslımızı inkar etmiyoruz, küllerimizden yeniden dirileceğiz. Bekleyin geliyoruz.

Siz Batı ve yandaşları siz mazlum ülkeleri sömürerek onların zenginlik kaynaklarını kendi refahınız için kullanarak o mağdur insanları kendinize köle edindiniz biz ise onların haklarına sâhip çıkarak, onları uyandırarak yeniden onları inşaALLAH size efendi etmek adına yola çıktık. Biz mazlumlara geçmişimizdeki ‘Ensar’ rûhuyla sâhip çıkarak yeniden güçleneceğiz Yüce Rabb’in izniyle.

Tabi bizim bu hamlemizle ürken batı ve yandaşları artık ne yapacaklarını bilemez halde küresel olarak üstümüze geliyorlar. İçte ve dışta bizi kuşatmaya azimliler. Hatta Güneydoğudaki aşiretleri İngiliz ajanlar, elçiler bir bir dolaşıyorlar. Çeşitli entrikalar çevirme peşindeler yine. Onların bir hesâbı varsa Cenâbı Hakk’ın da bir hesâbı vardır. Tuzak bozucu olarak Allah (c.c) yeter.

Fakat nafile. Dedik ya Allâh’ın izniyle amacınıza ulaşamayacaksınız. Bizim enerjimizi tüketmeye, iflahımızı kesmeye çalışsanız da gücünüz bu milleti çökertmeye yetemeyecek. Sizin tezgahlarınızı, oyunlarınızı, alçaklıklarınızı, saldırılarınızı bertaraf edebilecek yüreğimiz, imânımız ve gücümüz var elhamdülillah. Yeter ki biz bir olalım, iri olalım diri olalım vesselam.