Sadık Küçükhemek

Sadık Küçükhemek

Abdest ve namazın mertebesi

Abdest ve namazın mertebesi

Ebu Hureyre (r.anh)’den rivayet edildiğine göre, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

-“Size Allah’ın günahları neyle imha ettiğini ve dereceleri neyle yükselttiğini göstereyim mi?” buyurdu. Ashab:

-“Hay hay ya Resulallah!” dediler.

“Güçlüklere rağmen abdesti yerli yerince almak, mescitlere doğru adımı çokça atmak ve namazdan sonra (diğer) namazı beklemektir. İşte ribatınız budur.” (Müslim, kitabü’t-taharet, 41)

Yani sizi Allah’ın günahları neyle yok ettiğini ve dereceleri neyle yükselttiği konusunda aydınlatayım mı?” buyurdu. Sahabe-i kiram:

-“Evet ya Resulallah!” dediler.

“Zorluklara rağmen abdesti güzelce almak, mescitlere doğru adımı ziyadeleştirmek ve namazdan sonra (diğer) namazı gözetlemektir. İşte ribatınız ve cihadınız budur. Günahları yok etmekten maksat, onları Allah’ın bağışlamasından kinayedir.

Mümin günah işlediği zaman abdesti yerli yerince alırsa, abdest, suyun kirleri vücuttan temizlediği gibi günahları temizler.

Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurur: “Her kim abdestini güzel bir şekilde alırsa; vücudundan günahları çıkar hatta tırnaklarının altından bile” (Müslim, kitabü’t-taharet,33) Günahlardan maksat, büyük günahları işlememek şartıyla; küçük günahlardır. Mescitlere doğru adımı çoğaltmaktan maksat, mescitlere çokça gidip gelmektir.

Ribat ise cihat mevkiine ve Allah yolunda muhafızlık yapmaya denir. Bu konuda Cenab-ı Allah şöyle buyurur: “Ey iman edenler! Sabredin. Sabır yarışında düşmanlarınızı geçin. (cihat için) hazırlıklı ve uyanık olun ve Allah’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz.” (Ali İmrân, 200)

Yani ey Müslümanlar, ibadetin meşakkatlerine sabredin, cihad için sabredin, cihada hazırlıklı olun, Allah’ın ve sizin düşmanlarınıza karşı uyanık olun. Mevdûdi tefsirinde bu ayeti kerimede geçen (ve râbitû) ibaresini şöyle tefsir ediyor: “İslam’ın önündeki bütün barikatları kaldırın. Allah’ın emirlerini dikkate almamaktan korkun, dünya ve ahiret saadetini kazanmanız için Allah’ın hükümlerine muhalefet etmeyin.

Bize düşen görev, düşman karşı kuvvet hazırlamaktır. Bu konuda Cenab-ı Allah şöyle buyurur: “Onlara karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve savaş atları hazırlayın. Onlarla Allah’ın düşmanını, sizin düşmanınızı ve bunlardan başka sizin bilmediğiniz fakat Allah’ın bildiği diğer düşmanları korkutursunuz. Allah yolunda her ne harcarsanız karşılığı size tam olarak ödenir. Size zulmedilmez.”(Enfâl,60)

Hakeza Resulullah (s.a.v.) müslümanlara şu gerçeği açıkladığını anladık: Devamlı abdest silahıyla silahlanan (yani devamlı abdest silahıyla yaşayan) ve namazdan sonra diğer namaz vaktini gözeten müminin konumu, cihad ve Allah yolunda muhafızlık yapan kimsenin mesabesindedir.

Doğrusunu Allah bilir. Duamızın sonu , “Hamd âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur” Hoşça kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sadık Küçükhemek Arşivi