Kutlu Ramazan başladı ve bugün ilk Cumâsı. Ne mutlu bizlere, şükürler olsun kavuşturana. Ancak hüzünlüyüz, üzgünüz. Bundan üç-dört sene önce tıpkı böyle bir mübârek Ramazan ayı içinde zâlim İsrâil Gazze’ye saldırmış oradaki Müslümanların evlerini başlarına yıkmış tam elli binin üzerinde aile evsiz kalmıştı. Sebebi ise Müslümanlar bir İsrâilliyi öldürmüşler diye. Şimdi de bir farklı zulüm icra ediliyor. Dünyânın teröristlerini himâye eden bir numaralı terörist devlet ABD’nin himâyesinde hâin ve alçak İsrâil ayni zulümlerini devam ettiriyor. Amerika’nın büyükelçiliğini mukaddes şehir Kudüs’e taşımasını protesto eden mâsum Filistinli kardeşlerimizi katleden İsrâil’i tüm kalbimizle biz de buradan protesto ediyoruz. Alçak İsrâil’in yaptıklarını kabul edilemez buluyor ve olanları kınıyoruz. Ama tabi bu yetmez. Sâdece bizim değil tüm dünyânın bu probleme bir çâre ve çözüm bulması gerekiyor. Çözümsüzlük çözüm olamaz. Şu an ABD’nin yaptığı bu kabul edilemez karar çözümsüzlük açmazını ortaya koymuştur. Yapılanları asla ve asla onaylamıyoruz. Şehidlerimiz onurumuzdur, Kudüs nâmusumuzdur. Şehidlerimizin âilelerine sabırlar, yaralılara âcil şifâlar diliyoruz.

Sevgili canlar mübârek bir Cuma gününde mübârek bir Ramazan ayında bu serzenişlerle başlamak istemezdik yazımıza ama olanlara elbette suskun kalamayız.

Bilindiği gibi Ramazan ayının ilk on günü ilâhî rahmet sonraki on günü ilâhî mağfiret son on günü de cehennemden âzâd olma mevsimi. İşte ilk on gün ve ilk Cuma. Önce kendimizi ihya ile başlamalı. Mâdem ki ilâhi rahmet sağnak sağnak yağıyor o zaman rahmet hazinesinden istifâdeler etmeli ruhlar rahmet ile yenden dirilmeli, ihya olmalı.

İhya olmalı yürekler kutsî rahmetle. Bir başkadır Ramazan üful üful rahmet esintileri sunar yüreklere ve coşturur orada vâr olan güzellikleri. Ramazanda müminler Hakk’a daha çok yönelir… İbâdetlerini bambaşka bir hazla yapar. İbâdetler yaşanan muhteşem hazlar ile kalpler kıpır kıpır olarak yerine getirilir. Bu izahı zor olan bir haldir. Ne mutlu bu halleri yakalayabilenlere…

İhya olmalı ruhlar Ramazanda. Bu Ramazan yıl boyu bunalan ruhlara mânevî bir açınım gelmeli. Âdeta ölü ruhlar Ramazan ayının getirdiği canlılığı tatmalı, silkinip toparlanmalı. Ruhlara gelen canlılıkla hayâta bir tâzelik gelmeli. Sıkkınlıklar felâha, bunaltılar huzûra kavuşmalı. Ruhlardaki bu güzellikler davranışlara yumuşak akisler sunmalı…

İhya olmalı ahlaklar Ramazanda. İbâdetlerle dirilen ruhlardan, zikirlerle nurlanan kalplerden pek tabi ki kâmil davranışlar zuhur eder. Dünyâya gelmiş geçmiş en kâmil ahlâkın zirvesi Peygamber aleyhisselâm’a benzeme emâreleri görülür müminlerde mübârek Ramazanda. Güzel davranışlarla imrenilir bir hâle gelir Müslümanlar. Böylece mübârek Ramazanda Müslümanlar da âdeta mübârekleşir. Ne güzel!

Bizlere ebedi saadeti kazandırma noktasında en çok problem teşkil eden nefsimizin çirkin, menfi arzular da törpülenerek ihya olur Ramazan ayında. Oruç süresince nefsin isteklerine set çekilir, oruçlar açılırken de îtidâl üzere yenirse güzel bir nefis terbiyesi yapılmış olur. Bu mümin kişi için karlı bir iştir. Bunun yanı sıra bilindiği gibi şeytanlar Ramazan ayında zincirlere vurulur. O zaman şeytanın iğvâlarından da uzaklaşan Müslümanlar sanki Ramazanda melekleşir ve onlarla berâber yürür. Bu durum da güzel bir kazanımdır Müslümanlar için.

Yapılan yardımlar, infaklar, sadakalar, zekatlar, verilen iftarlar ile toplum ihya olur. İnsanların yüzleri güler, sevinçler doruk noktasına çıkar mübârek Ramazanda. İnsanların yüreklerine, müminlerin âilelerine, akrâbalık ilişkilerine ayrı bir canlılık gelir Ramazanda. İbâdet mekanları cemaatle şereflenir, sosyal doku ihya olur Ramazanda. 

Ey Ramazan ne olur her yönlü ihya et bizi. Zira şu kuru hayâta can verecek olan sana çok ihtiyâcımız var.