Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Doğu Türkistan’daki Uygur Türkleri bizim neyimiz olur?

Doğu Türkistan’daki Uygur Türkleri bizim neyimiz olur?

Çin’in kuzey batısında, Doğu Türkistan dediğimiz ‘Sincan Uygur özerk bölgesinde Çin Devleti Müslüman halkın kimliğini yok etmek için akla hayâle gelmedik işkence ve zulümler yapıyor. Bilindiği gibi dünyânın pek çok bölgesinde Filistin ve Gazzze’den tutun Arakan’a, Yemen’e varıncaya kadar olmadık insanlık dışı vakaya şâhit oluyoruz. Myammar’da meydanlara topladıkları Müslümanları diri diri yakan, köyleri ateşe veren bir dünya insanlıkta sıfır konumdadır. Bütün bunlar Müslümanları asimile etmek için yapılıyor. Dünyâda isimleri ve çektikleri pek duyurulmayan Doğu Türkistan’daki Uygur Türkleri’nin yaşadığı zulümlerden bugün sizlere bahsetmek istiyorum. Ama önce şöyle bir târihe göz atmak da yarar var.

Çin topraklarının kuzey batısına düşen büyük bir toprak parçasında Karahanlılar, 840-1212 târihleri arasında bir Türk Devleti kurdular. Abdulkerim Satuk Buğra Han zamânında Türklerin toplu olarak İslam dînini seçmesi ile o coğrafyada ilk defa bir Türk-İslam Devleti kurulmuş oldu. Kaşgarlı Mahmud’un yazdığı ‘Dîvânû’l-Lügâtüt-Türk’ isimli eser bu yörenin insanı tarafından yazılmıştır. Yine Yusuf has Hâcip’in ‘Kutadgu-Bilik’ adlı târihe mâl olmuş eseri bu kıymetli yöre insanlarının eserleridir. Bir zamanlar dünyânın dört bir kıtasında at koşturan atalarımız, bu bölgelerde de Göktürkler, Uygurlar ve Karahanlılar devletleriyle şerefli târihimize isimlerini altın harflerle kazımışlardır. Ama gel gör ki, yıllar târihleri ve coğrafyaları yıkıyor, tahrip ediyor. Bugün olanlar da geçmişin tekrârıdır.

18.yüzyılın sonlarına doğru bölge Çinliler tarafından işgâle uğrayınca o günden bugüne bölge hep kaoslara şâhit olmuştur. Doğu Türkistan devamlı Çinlilerin işgallerine, katliamlarına sahne olmuştur. Bilhassa 1966-1976 yılları arası Çin’de komünist diktatör Mao zamânında çok acı katliamlar yaşanmış, câmiler ve Kur’an Kursları kapatılmış, ibâdetler yasaklanmıştı. (Bizde de öyleydi ya bir zamanlar, hatırlayınız..) Din eğitimi yapılamaz olmuştu.

Bugün Doğu Türkistan 65 yıldır Çin’in işgâli altındadır. Çin yönetimi 1950’li yıllardan bu yana güyâ (!) devrimi bahâne ederek Müslüman Uygur Türklerine eğitim, kültür, inanç ve ekonomileri adına çok büyük tahribatlar yapmıştır. Bölgede ne kadar zengin esnaf-işadamı, kanaat önderi, dîni rehber şahsiyetler, aydınlar, bilim insanları varsa hepsini bir gerekçe bulup tutuklayarak hapislerde süründürmüş, orada çeşitli eziyet ve işkenceler yaparak pek çoğunu da öldürmüştür ve bu eziyetler hâlâ da devam ediyor. Daha geçenlerde kıymetli bir âlim hapishânede vefat etti. Komünist Çin Devleti halk mahkemeleri kurarak oruç tutanları, namaz kılanları kurşuna dizmiştir hatta pek çok kez nükleer silah kullanarak bölgeyi ve insanları ölümcül hastalıklara düçâr etmiştir.  

Din afyondur mantığıyla bölgede her türlü dînî vecibenin ifâsı yasaklanmış yapanlar en ağır cezâlara çarptırılmıştır. Hâlen nüfus artışını engellemek için iki çocuktan sonra Müslüman kadınlar zorla kürtaj edilmektedir. Aynen hâin İsrâil’in yaptığı gibi Müslümanların elinden alınan topraklar, Çinlilere verilmiştir. Bölge halkı -bugün güney sınırlarımızda PYD’lilerin yaptığı gibi- zorla başka bölgelere göç ettirilmek zorunda bırakılmıştır. Doğu Türkistanlıları bölgede azınlık durumuna düşürmek için zulümler artarak devam etmektedir.

Bugün bu zulüm ve işkenceler hakikaten insanlık boyutunu çoktan aşmıştır. Ülkedeki doktor, mühendis, öğretmen ve diğer meslekten bilim insanların rütbeleri ellerinden alınmış vasıfsız insan durumuna konmuştur. 16-25 yaş arası kızlar ailelerinden alınarak Çin’in iç bölgelerinde tarlalarda, fabrikalarda çalışmak zorunda bırakılmış bununla da yetinmeyip putperest Çinlilerle bu Müslüman kızlar aynı yerlerde barınmak durumundalar ve Müslüman kızlar Çinli erkeklerin tâcizine mâruz kalıyorlar. Bu da yetmedi, ‘kardeş aile’ adlı bir kânun icat edildi bölgede ve her eve bir Çinli erkek konuluyor. Düşünebiliyor musunuz bu âdîliği!!!

Çin yönetimi, Uygur Türklerine uyguladığı böylesi insanlık dışı uygulamalarına derhal son vermelidir. Bu bir asimilasyondur. Tüm dünya Müslümanlara yapılan zulümlere karşı bugüne kadar hep sessiz kalmıştır. Bu kabul edilemez. Hem ülke olarak hem dünya olarak bu yapılan haksız işkence ve zulümlere ne zaman dur diyeceğiz? Müslüman Uygur Türkleri unutulamaz. Bir buradan konuyu hatırlatmayı bir borç biliyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi