9 şehid genç fidan
Geçen hafta darbeci Sisi yönetimi ihvan üyesi olduğu bilinen 9 gencimizi darağacına göndererek şehid (idam) etti. Yazıklar olsun! Yüreğimiz kan ağladı. Hem dâhili hem hârici mahfillerden gelen yanlı, haksız, hadsiz Müslümanlara yapılan bu zulümler ne zaman duracak? Müslümanlar ne zaman üzerlerinde oynanan oyunların farkına varacak? Ne zaman gerçek mümin kardeşliği sağlanacak? Müslümanlar İslam düşmanlarının kendileri için tertip ettikleri tuzakları ne zaman idrak ederek onları kendi kazdıkları kuyulara düşürecekler? Bunlar hep cevap bekleyen canhıraş sorular…
Bilhassa ABD oyununa âlet olan, dünyâya katil imajıyla Müslümanları rezil eden Suudî prens … bin Salman (ismine kurban olsun buraya yazmak dahi istemiyorum o güzel ismi), yandaşı Birleşik Arap Emiri … bin Zahid (O da aynı isme kubânı olsun…) ve darbeci Abdul Fettah El-Sisi bunlar birleşerek İslam düşmanlığı yapıyorlar. Batı ve ABD desteği ile Müslümanların aleyhine ne varsa bilhassa ülkemiz adına geri planda işler çeviriyorlar, teröristlere parasal ve lojistik destek veriyorlar. Bunların hepsini biliyoruz, kızıyoruz, kınıyoruz. Yazıklar size diyoruz!!!
2013 senesi Temmuz ayında meşru yönetimin başında bulunan Mısır’ın Cumhurbaşkanı Muhammed Mursî’yi ABD ve Batı desteği bir askeri darbeyle devirerek hükümetin başına gelen Sisi pek çok kanlı olaya imza atarak yönetime gelmiştir. Biz onu tanımıyoruz. Müslüman ülkeler içinde her zaman müstesna bir yeri olan Mısır, İslam düşmanlarının hep gözdesiydi. Uzun senelerdir zulümlerle iş başında olan hükümetler dâima İslam karşıtı olmuşlar halkın büyük desteğini, sempatisini kazanmış olan ihvan üyelerini hapislerde çürüterek onulmaz işkencelere tâbi tutmuşlardır. Mısır’ın geçmişi devlet olarak halkı adına hiç temiz değildir. Zâmânında, -Abnur Nâsır döneminde- ‘İhvanı Müslimin Harekâtı’ lideri, ‘Hasan El-Bennâ’ ve arkadaşlarını ki; Seyyid Kutup, Zeynep el-Gazâli’de onların içindeydi, ne işkenceler yaparak şehid edilmiştir. Gerçi Zeynep el-Gazâli hâlen yaşıyor, Mısır cezâevlerinde gördüğü işkenceleri kendi yazdığı kitabında anlatmıştı. Bir zamanlar İstanbul’a geldiğinde, kendisine oradaki işkenceleri anlatmasına dâir sorulan sorulara cevap vermekten kaçınmıştı…
Şimdi oralardan bugünlere gelecek olursak geçen hafta yine ihvan üyesi 9 gencimizi asılsız, haksız güya; ‘başsavcıya suikast’ suçuyla, 2015 senesinden bu yana cezâevinde olmadık işkencelere bu gençleri tâbi tutan Sisi hükümeti, sözüm ona; ‘suçu itiraf ettiler’ gerekçesiyle 9 genç fidanımızı şehid ettiler. Bu kabul edilemez. Veyl olsun onlara… Zâten o güzel şehidlerimizden Ahmed el-Muhammed açıkça söylüyor kendilerini yargılayan savcıya; ‘Bizim mâsum olduğumuzu siz de biliyorsunuz ama ben kıyâmet gününde, Allah Teâlâ’nın huzûnda düşmanın olacağım. O kadar elektriği size verselerdi siz de Enver Sedat’ı bile öldürdüm diyebilirdiniz.’ diyerek nasıl bir durum altında ifâdelerinin alındığını dile getiriyor. Bu haksızlığı yapan Batı kuklası Sisi hükümetini kınıyor, yaptıklarını tel’in ediyoruz.
Biz bu karârın Mısır’ın âdil mahkemeleri tarafından verilmiş doğru bir karar olduğuna asla ve asla inanmıyoruz. Bu karar kabul edilemez ve her yönüyle siyâsî bir karardır. İçimiz yandı. Ama içimizin eridiği bir diğer husus ise İslam ülkelerinden bu zâlimlik adına hiçbir kayda değer ses çıkarmadı. Bu nasıl iş, anlaşılır değil!!! Meşru devlet başkanı Muhammed Mursî’yi devirdikten sonra iş başına gelen Batı kuklası Sisi 2014 senesinden bu yana 42 kişiyi idam etti, 50 kişi de idam edilmeyi beklemektedir. Baskıcı Sisi hükümeti kendisine karşı olan bilhassa ihvan üyelerini hapse atmakta ve orada mâsum kişilere çeşitli işkenceler icra edilmektedir. Muhammed Mursî ve arkadaşları da ayni âkıbettedir.
Ne yazık ki Mısır’da sanıklara yöneltilen asılsız suçlara dâir işkenceler altında verilen ifâdelerin soruşturulması için herhangi bir resmi merci bulunmuyor. Müslüman ülkelerden ses çıkmıyor fakat uluslar arası af örgütü, gençlerin işkence feryâdına dikkat çekerek idam karârının durdurulmasını istemişti. Örgüt sanıkların hukuksuz yargılandığını, istenilen şekilde ifâde vermek için işkence edildiğini dile getirmişti ama nâfile. Hukuksuz hükümet bu haklı girişimleri sonuçsuz bıraktı ve bildiğini okudu.
Unutulmasın ki her yanlışın, her hukuksuzluğun bir bedeli vardır ama bu dünyâda ama ebedi gideceğimiz âlemde. Mutlaka ama mutlaka her yanlışın hesâbı verilecektir. Biz bu âdil olmayan karârı tüm kalbimizle kınıyor ve “ZÂLİMLER İÇİN YAŞASIN CEHENNEM” diyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.