Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Sosyetik Müslümanlar

Sosyetik Müslümanlar

Başlangıcını hangi tarihten ve hangi siyasi parti liderinden başlatırsanız başlatın ANAP iktidarı döneminde Özal ailesinin başı çekmesi ile başlayan iktidarda olanların lüks ve ihtişam içinde olmaları hali nihayetinde toplumun Müslüman mütedeyyin kesimini sarıp sarmaladığı görülüyor.

Adı ister yandaş olsun isterse de düşman olsun tüm basın yayın organlarınca bazan el altından bazan da bilerek ve isteyerek gündeme getirilen bu durum sonucunda adını gazetelerin magazin sayfalarında görmekten zevk alan bir türün üremesini sağladı.

Bu kesim öylesine bir yeni tür oldu ki alt tabakadadan kabul edilenlerin yabancı markalı tesettür eşarplarını rüzgarıyla dalgalandırdıkları arabalarının Mercedes veya BMV üst kesimden olanların ise araçlarının 4x4 jeep olması mecburiyet olarak kabul edilir oldu.

Yaşadıkları mahallelerden kaçarcasına taşındıkları gözden ve gönülden ırak sitelerde özel güvenlikli kendilerine ait spor salaonları olan yüzme havuzlu ultra lüks villalarda oturmanın yan ürünü olan tatillerinin de  yurtdışında özellikle körfez ülkeleri olan Dubai vs gibi yerlerde yedi yıldızlı otellerde olması mecburiyeti vardır.

Bizim mahallenin insanları olarak bildiğimiz ancak içine balıklama daldıkları lüks tüketimin sonucu olarak artık tanıyamaz hale geldiğimiz bu insanların asli çevrelerinden uzak mekanlarda yaptıkları düğünlere her ne kadar biraz olsun alışmıştık desekte artık herkeste olduğu için kullanmadıkları vakkolar yerine başlarına taktıkları hermes, dior ve burberry lere de alışacağız gibi geliyor.

Belki  bir başka alışacağımız sosyetiklik alameti de lüks otellerin personelleri tarafından servis yapılan akşam yemekleri ile adıana Pazar brunch ı denen kuşluk yemekleri olacak.

Toplumumuzun azınlık sayılan bir kesimi bu yeni hali tasvip etmese ve alışmak gibi bir gayret sarfetmese de çoğunluk denilen kesim çoktan alıştı gitti ve sorun bile kabul etmiyor artık..

Tıpkı ilk zamanlarda başörtü yasağı karşısında bizim böyle bir sorunumuz yok diyen devletlulara karşı da az bir kesimin karşı çıkması gibi.

Ya bu kesimin altında sayısı çığ gibi artan 4x4 araçlara ne demeli.

Dünyada 4x4 olarak arazi aracı olarak üretilen bu vasıtaları Türkiye’den başka şehir içinde gösteriş ve hava atma amaçlı olarak kullanan ve hiç araziye çıkmadan eskitilen başka ülke ve insanlar var mı acaba?

Şunun şurasında adına yılbaşı denilen gayrı milli hediyeleşme gününe yaklaşık bir ay kadar bir zaman kaldı.

Mubarek Ramazan ayına ise hemen hemen 5 ay var.,

Hükğmetin dış güçlere karşı ekonomik bir savaş verdiğini her fırsatta dile getirmeyi marifet olarak gören bu kesimin yılbaşında birbirlerine tamamına yakınının yahudi ve hıristiyan sermaye sahipleri ya da onların yerli ortakları tarafından üretilen yabancı markalı pahalı hediyeler vereceklerini düşünmek bile insana izdırap veriyor.

Tıpkı başta bahsettiğimiz medya tarafından körüklenen bu kesimin Mubarek Ramazan ayında gösterişli iftar sofraları ile manşet olmaktan haz duymalarının Müslümanların o azınlık denen kesimine ızdırap verdiği gibi.

Ne yazık ki günümüz Müslümanlarının çok büyük bir kesimi Kur’anı Kerimin emrettiği gibi  ticaret yaparak elde ettiği kazanç üzerinden zekât veriyorum geri kalan mal benimüzerinde dilediğim gibi tasarruf edeceğim kısımdır yanılgısı içine düşmüş durumdadır.

Yine aynı Müslümanlar diğer taraftan kendileri için kişisel ve kamusal olarak ayıracakları mekanlar konusunda da büyük bir yanlışa düşmüşler ve kendilerine namahrem olanlarla aynı anda aynı mekanda bulunamayacakları konusundaki kesin mekan tanımını da ayaklar altına almaktan çekinmemişlerdir.

Kendilerine hocalarından, mürşidlerinden öğrendikleri bir lokma az, bir hırka da dar gelmiş olabilir.

Ama milyarlarca dolarlık sosyetik yaşantı hiç yakışmadı yakışmayacak da.

Kendisini yaşanan devirlere göre çok dilli ve çok dinli olarak pazarlayan basının tavrı malum.

Bu basın yayın organlarının günümüz İslamı budur ve İslamı da bu kişiler temsil ediyor şeklinde oluşturmaya çalıştığı sosyetik Müslüman algısına dikkat etmek ve gerçeğin böyle olmadığını bir kere daha ispat etmek lazım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Süleyman Küçük Arşivi