Mübarek (!) Kapitalizm
Sahte olduğu ispatlanan pandemi şartlarının zorunlu kıldığı kişisel izolasyon ortamı, neoliberal kapitalizm politikalarıyla tanışan Müslümanlar için tam anlamı ile bir ikilem oluşturdu.
Bir tarafta yoğun propaganda sonucunda insanlarda oluşturulan can korkusu, zaman zaman insanı tereddütlere sokan bir tarafta yiyecek içecek temini ve diğer tarafta ise eldeki malı bir an önce nasıl satarım endişesi.
İnsanların 3 günlük sokağa çıkma yasağı ilan edildiğinde market ve avmlere nasıl saldırdığını hep birlikte dehşet içinde gördük.
Belki de asıl problemimiz insan canı ve emeği ile yaşadığımız çevrenin değersizleştirilmesi ile ortaya çıkan topyekûn hayatın değersizleştirilmesi olmuştur.
Şimdilerde aynı ruh halini iftara yakın saatlerde tekrar yaşıyoruz.
Bu anlamda pandemi döneminde yaşadıklarımız bu günlerin gelmekte olduğunun bir işareti idi anlayabilenlere.
Saldırgan küresel kapitalizmin güler yüzlü halinin altındaki gerçek kötü çehresi ile o günlerde ilk defa karşılaşmıştık.
Bu gün yaşadığımız vaka o günlerdeki verilen liberal vaatlerin yerine ikame edilen neoliberal politikaların boşa çıktığının bir göstergesi olmuştur.
Saldırganlığını gittikçe artıran ırkçı küresel kapitalizmin bir bütün olarak insanlığın maddi ve manevi varlığını çaldığını gören insanlar günü yaşamak uğruna ucuz olarak gördükleri ne varsa bir an önce alabilmek için tıpkı pandemi dönemindeki gibi, davranıyorlar.
Uygulanan kapitalist politikalardan memnun olanlar elbette vardır ve olacaktır.
Bizim sözümüz Müslümanlara daha doğrusu Müslüman olduğunu iddia edenleredir.
Daha doğrusu kapitalizm dışı bir gelecek tahayyül edememek girdabına düşürülmüş Müslümanlaradır.
Çünkü Müslümanlar inançları gereği bu gün uygulanan kapitalist politikalar sonucunda geldiğimiz noktada insanlar arası ticaret ve mülkiyet ilişkilerinin ahlak ve çevrenin tahribi yönünden canavarca bir tabiata sahip olacağını en iyi bilen insanlardı.
Geçmiş yıllarda yaşanan ahlaki ve ekonomik yıkımın görünür sonuçlarıyla daha anlaşılır olan bir hale gelen bu günkü durum zevk ve sevinç çığlıklarıyla dolu bir trenin uçuruma doğru gitmekte iken süratini daha da artırmasına benziyor.
Canavarlaşmış bir ekonomik sistemin elinde kıvranan günümüz insanının günün zevkini yaşamak anlamına gelen şimdicilik anlayışı gelecek yüzyıldaki distopik felaketlerin işaret fişekleri olduğunu görmemek için kör olmak gerektiğine inanıyoruz.
Pandemi döneminde iyiden iyiye belli olan “Benden sonra tufan” düşüncesine sahip olan insanların toplumda çoğunluk haline gelmeleri sadece basit bir kendini ve ailesini korunma duygusu olmadığı bir bütün olarak ahlaki ve iktisadi ilişkileri yok sayan düşünce ve davranış tarzı ya da bir bilinç değişimi sonucunda oluşmuştur.
Globalizm denilen canavarlaşmış ruh halinin pandemi döneminde iyiden iyiye belirginleşmiş olması Müslümanlarda başka bir alternatifin olmadığı gibi bir ruh halinin yerleşmesine sebep olmuştur.
Az kazananın daha az, çok kazananın daha çok harcamaya teşvik edildiği kapitalizm canavarını onun istediği şartları oluşturarak Mübarek Ramazan Ayında bile hortlatan Müslümanlar kendilerinin uçuruma götürüldüğünün farkına varmadıkları sürece sömürge olma durumundan kurtulamayacaklardır.
Ramazan Ayında ortaya çıkan süreli toplumsal dayanışmayı artırmayı vesile kılan inanç ve örgütlenme hiçbir şekilde yanıltıcı olmamalıdır.
Bütün dünyada İslam’ın inandırıcılığının yitirilmemesinin ve Müslümanların itibarsızlaştırılmasının ortadan kaldırılmasının yegâne yolu Sahih Sünnet uygulamalarının hayata hâkim kılınmasıdır.
Aksi durumda Mübarek Ramazan günleri alışveriş cennet olarak mekânlarda mübarek(!) kapitalizm uygulamalarının yüceltildiği günler olmaya devam edecektir.
FARKINDA MIYIZ?
Kapitalist dünya sisteminde kötülüğe karşı iyiliğin galip geldiği asla görülmemiştir.
Bundan dolayı Müslümanlar faizci kapitalist sistemin amiyane tabirle bardağın dolu tarafını görerek kapitalizmin nimetlerini yücelttikleri sürece temelsiz bir iyilik içinde olduklarını ve bu sürecin sonunda daha fazla yıkıma uğrayacaklardır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.