Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Yeşil Sahtekârlık

Yeşil Sahtekârlık

Günlerdir internette “#yesilsahtekarlık” başlığı altında TBMM de görüşülmek için sırasını bekleyen iklim kanunu hakkında yazılıp çiziliyor.

Bilenler ve konuya ilgi duyanlar “yeşil sahtekârlık” için olumlu veya olumsuz karşı fikirlerini beyan ettiler.

Konuya ilgi duymayanlar ya da diğer konularda olduğu gibi bu konuyu kendileri için dert edinmeyenler ise konforlarını bozmamak için genelde televizyonları karşısında uyumaya devam ediyorlar.

İçeriden ve dışarıdan söylenenlere bir kez daha dikkat çekmek istiyoruz.

Konu hakkında hükümet sözcüsü; "İklim Kanunu ülkemizin 100 yıllık iklim politikasını belirleyecek." şeklinde açıklama yaptı.

Doğru söylüyor. Kanun kabul edilirse karşı görüş olarak 100 yıllık bir yoksunluk ve yoksulluk dönemi başlayacağını ifade ediyoruz.

Bu 100 yıllık dönemde; Tarım bitecek, hayvancılık bitirilecek, yapay/sentetik et ve gıdalar üretilecek, kömür, petrol, doğalgaz, elektrik sadece elitler tarafından kullanılacak.

Bu 100 yıllık dönemde; Rüzgâr ve güneşten elde edilen elektrik enerjisi halka ağır vergilerle sunulacak. İklim, tarım ve hayvancılık politikaları konusunda konuşma eleştirme özgürlüğü ortadan kaldırılacak.

Bu 100 yıllık dönemde; Karbon üretiyorsun veya karbon esaslı yakıt kullanıyorsun diye evden çıkma özgürlüğün bile olmayacak..

Bu 100 yıllık dönemde; İklim dayatması ile gelen aşılarını olmak ve iklim haplarını yutmak zorunda kalacaksın. Ölmekle bile ellerinden kurtulamayacak cesedini bile rahat bırakmayacaklar hatta dünyayı kirletiyor diye kedi köpek mamasına bile çevirecekler.

Paris İklim Anlaşmasının ana çerçevesi ile yüzyılı değiştirecek uygulamalar artarak devam edecek ve dünya nüfusu milyonlar seviyesine indirilecek.

Bu kanun kabul edilirse yeryüzü insanlığı karanlığa gömülecek ve nefes almamız bile zorlaşacak.

Bunlar size hayal gibi gelebilir, Bu güne kadar olan biteni görmemiş veya duymamış olabilirsiniz biz bir soru ile hatırlatmaya başlamış olalım:

ABD, iklim sözleşmelerini Ocak ayında çöpe attı, Rusya ve Çin'in umurunda değil ama biz iklim kanunu çıkartmak için çırpınıyoruz.

Şu soruyu da ilave etmiş olalım: Karbon salınımında Çin %32 ile Dünya lideriyken, Türkiye %1 ile neden aynı yaptırımların altına giriyor?

Bu soruya cevap verecek bir hükümet yetkilisi maalesef ortada yoktur.

Türkiye’de ise geçmişte bakanlık yapmış olan Kürşat Tüzmen açık açık iklim kapanmalar olacağını söylüyor ama tv dizileri üzerinden tatlı hayaller kurmuş olanlar inanmıyorlar.

Kürşat Tüzmen iklim kanunu ile gelecek kapanmaların sağlık kapanmaları gibi olmayacağını, sağlık kapanmalarında her ülke kaç gün kapanacağını kendi karar vermişken iklim kapanmaları kararının tek merkezden ve sonsuz sürelerle alınacağını açıkladı.

Siyasetçilerin Paris iklim sözleşmesini uygulamak için çıkaracakları iklim kanunu hakkında "inancımız bize bunu emrediyor" dediklerine sakın aldanmayın.

Allah'ın(cc) yarattığı hayvanların kökünü kurutmayı, gıdayı bozmayı, cinsiyetsizleşmeyi, İnsanların siyonist yahudilere köle edilmesini bizim dinimizin bize emretmediğini biliyoruz.

Aynı dinden isek tarım ve hayvancılığın yok edilmesini, karbon ayak izi adı altında denetimler yapıp yeni vergilerle şeytani bir yeni düzen kurulmasını bizim dinimizin emretmediğini bir kez daha hatırlatıyoruz.

İklim adı altında insanlara zulmedildiği konusunda kötülüklerinize şahitlik edeceğimizi ifade ediyoruz.

Uluslararası sözleşmeleri hakkıyla(!) yerine getirdiğinize, ABD ve AB ye karşı sömürge valilerinin yaptığı gibi her emirlerine baş üstüne dediğinize de şahitlik ediyoruz.

İklim bilimi alanında ödüller almış dünyaca ünlü; Prof.Dr. Patrick Albert Moore, Prof.Dr. Antonis Foskolos, Prof.Dr. Ian Primer, Prof.Dr. Viv Forbes gibi 900 İklim bilimcinin iklim değişikliği bir yalan ve sahtekârlık dediklerine şahitlik ediyoruz.

Bilgisayar programcısı Bill Gates, Great Resetçi Klaus Schvap, insanlık düşmanı siyonist küresel sermaye sahipleri ve onların kalemşörlerinin ihanetlerine de şahitlik ediyoruz.

FARKINDA MIYIZ?

İklim değişikliği yalanı ile küresel satanistler meteorolojiyi kullanarak doğal hayatı elimizden almaya çalışıyorlar.

Geleceğimizin, dünyamızın korunması ve nüfusu azaltmak için savaş silahı olarak iklim yalanını kullanmalarına karşı sessiz kalmak suça iştirak etmek anlamına gelmektedir.

İnsanları küresel ısınma yalanına inandırarak covid yalanında olduğu gibi kapanma hazırlığındaki küresel satanistlerin hazırladığı yapay zehirli gıdaları karşı durmak gerekiyor.

İklim değişikliği hastalığı yalanıyla dayatacakları aşı ile öldürecekler, öldüremediklerini yeşil dönüşüm ve karbon ayak izi ile küresel ısınma yalanına inanan gönüllü köleler haline getirecekler ve topraktan gelen ürünler ile beslenmeyi tamamen yok ederek insan neslini fıtrattan uzaklaştıracaklardır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
    Süleyman Küçük Arşivi