Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Sen Yusuf’u kuyudan çıkarana yönel

Sen Yusuf’u kuyudan çıkarana yönel

Zâlimliklerin çokça yaşandığı, zâlimlerin alkışlandığı, mazlumların çoğaltıldığı ve itelendiği bir acâib devirde yaşıyoruz. Hayretler içerisinde olan bitenleri izliyoruz. Bir tarafta insanlık çığırtkanlığı yapanlar bir tarafta göz göre göre mâsum fidanların darağacına gönderildiği bir coğrafyada yaşamak hakikaten içimizi burkuyor. Zâlimlere beddua etmekten başka bir şey yapamamanın acısıyla kıvranmak, Müslümanların birliğine dua etmek tek tesellimiz oluyor.  

Maalesef içinde bulunduğumuz zaman ve yaşanan şartlar bizi kırık dökük hâle getirebiliyor. Şu üç kuruş etmez dünyâda cereyan eden hâdiseler arzu ettiğimiz gibi gerçekleşmeyebilir. Ancak mümin düştüğü yerden kalkmalı deriz hep. Biz nerede kaybettiysek, kalkış yerimiz de orasıdır. Bu tespiti yapıp elimiz ayağımız birbirine dolaşmadan zorlukları aşmak durumundayız, buna mecbûruz. Zor zamanlarda semâ âlemine umutla bakmak yüreğimize ferahlık verecektir. Ümitsizlik yok, yeise düşmek yok, Hz. ALLAH (c.c) var, gam yok.

Gönül isterdi ki ahretimizi kazanmak için geldiğimiz şu dünyâda, insanlar birbirleriyle barış ve dostluk içinde kardeşçe yaşasa, zulüm yerine iyilik ve güzellik hâkim olsa, mazlum ve mağdurlara yardım eli uzansa. Fakat ne yazık ki, endişe ve kaygıdan, stres ve bunalımdan, sapkınlık ve cedelden, kan ve kaostan nefes alamaz haldeyiz. Nedir bu olanlar Hak aşkına? Nedir bölüşülemeyen? Nedir bu kan ve gözyaşı? Yurtlarından yuvalarından edilenler, haksız yere ölüme gönderilenler, gizliden kurulan tuzaklarla bölünen ülkeler, akan Müslüman kanları? Bunlar kazanç mı? Ya da bütün çirkinliklerin, kötülüklerin üzerine ne inşa edilebilir? Bunca yaşananlardan sonra huzur, mutluluk, barış gelir mi? Bu işler kotaranlar akıllarını başlarına almalı, dünyânın bataklığa sürüklenmemesi adına bu hakikatleri ilgililer mutlaka ama mutlaka düşünmelidir.

Ancak tuzakları başlarına geçesi alçak adamlar uzun vâdeli çalışıyorlar. Halbuki biz Müslümanlar böyle çalışmalıyız. Günü birlik tedbirler ancak günü kurtarır. Son olayları kınadık sonra bitmemeli. Hayat devam ediyor ama ‘uzağı düşünmezsek devamlı üzüntülerle haşır neşir oluruz.’ Gerçeğini de unutmamalı.

Bizler karanlıkta şikâyet edeceğimize kalkıp bir mum da biz yakmalıyız. Tabi bunun için dertli olmak lâzım. Hatta aşk boyutunda dertli olmak gerekiyor. Aşk olmazsa olmaz. Bugün ağlarsın yarın unutur yine kendi dünyâna dalarsın. Dalma kardeşim, gaflete düşme, dertli ol, çaplı ol, hedefli ol, basiretli ol ve geleceği gör de ona göre rotanı çiz.

Mahkemede şehid evlatlarına son kez sarılmak isteyenlere, tabutları başında inleyenlere, açlıktan kedi-köpek eti yiyenlere, temiz bir su bulabilmek için ah çekenlere, evlerini barklarını kaybedenlere, sahile vurmuş cansız bedenlere bakarak daha bir silkin, diril, ümmetin bana ihtiyâcı var de. Gereken ne ise ifâ et Hak rızâası için. Biz müminler olarak sabır dünyâsının gönüllü dertlileri olalım, derdimizin dermânı neyse ona dâir sorumluluğumuzu yerine getirelim inşaALLAH. Böylece kardeşlerimiz için bir şeyler yapmanın mutluğu ile gayret kapısına varalım. Bu uğurda sendelesek bile Hz. Allah tutar elimizden bilelim. Bu bilinçte olsak inanın bizi kimse tutamaz. 

Karda, tipide, tufandayız biliyoruz. Savrulmadan gidişimiz elimizden tutana bağlı. Kim tutuyorsa elini ona bakacaksın, güvenilir olup olmadığını sorgulayacaksın. Bil ki Hz. Allâh’a samimâne dayanan asla kaybetmez. Darağacına gitse de kaybetmez ancak şehid olur ebedi cennetlere kavuşur. Bil ki hüzün denizinde boğulmamak adına kulaç atmak bizi kurtaracaktır. Koca kâinat içersinde bir kudret akışı biz O’nun yolunda olduğumuz sürece emin olun tecelli edecek, hak gelecek, bâtıl zâil olacaktır. 

Semâlar âleminden cennetten sarkıtılan ipe, asâletle tutunarak yürüyen Hak erlerine selam olsun. Biz bu sevdâ ile bir ölür bin diriliriz. 

Yusuf’u kuyudan, Yunus’u balığın karnından, İsmâil’i kurban olmaktan kurtaran Hz. Allah, en kısa zamanda Müslümanları da zâlimlerden kurtararak sâhili selâmete çıkaracaktır. Yeter ki biz O’nun kapısından ayrılmayalım ve samimi olarak O’na yönelelim. Gerisi iyi olacak inşaALLAH. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi