Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Ramazan  geldi 

Ramazan  geldi 

Efendim dün itibârıyla on bir ay boyu özlemle beklediğimiz Ramazan ayına şükür kavuştuk. İnşaALLAH Rabb’im bizleri lâyıkı veçhile değerlendirenlerden kılsın diye duâlar ediyoruz. Recep ve Şaban aylarının kutlu ikliminin hitâmında ulaştığımız mübârek Ramazan ayı içimize ayrı bir coşku ve heyecan veriyor. Bu sene hayâtımızın en güzel en verimli Ramazan’ı olsun isteriz. Bu muhteşem rahmet günlerini Rabb’imiz ahretimizi kazanma ve günahlardan arınma adına bir bir fırsatı ganimet olarak önümüze koydu. Haydi, bırakalım dünya koşuşturmalarını koşalım ahret kazanımlarına hep berâber dostlar. Bu arada İslam âleminin ve siz değerli okuyucularımızın Ramazan ayını mübârek ediyor, en kâmil istifâdeler diliyoruz.  

Tesbih taneleri gibi tek tek dizildi önümüze kutlu Ramazan’ın kutlu günleri. Sevaplar, hayırlar, hizmetler, oruçlar, ibâdetler, iftar telâşeleri, sahur güzellikleri, iftarlarda ağırlayacağımız misâfirler bizi bekliyor. Câmiiler, seccâdeler, mukâbeleler, infak edilecek ihtiyaçlılar bizleri bekliyor. Af kapısı, tevbe samimiyeti, ihlaslı duâlar, arınmışlık halleri, coşkun yürek, aşkın ibâdetler bizi bekliyor. O Rahmeti-Rahman, Gufrânı Ekber çağırıyor bizi… İcâbet edilmez mi böylesi ilâhî bir dâvete… Haydi dostlar, davranalım bu Ramazan farklı başlayalım mübârek aya…

Ramazan bizim içindir. Ramazan ayı kalplerimizi kirden arındırmak için geldi. Melekler de bambaşka bir heyecan içerisinde… Ramazan ayı için semâ âlemi hazırlandı. Bizler de ruhlarımızı Recep ve Şaban ayı süresince hazırladık. Nasıl insan çok sevdiği birisine kavuşunca sevinirse bizde de aynı sevinç var. Günahlardan aklanacağız, ibâdetlerle rûhumuzu yeni bir dirilişe açacağız diye çok sevinçliyiz. Dünya zemini Ramazan ile rahmete gark olacak mümin yürekler de Ramazan ile umulur ki takva şerefine erişecek. Ne mutlu bu hazzı yaşayabilenlere…

Cenâb-ı Mevla büyük özenle yarattığı kullarını kendisine yaklaştırmak için çeşitli vesileler takdir etmiştir. Ramazan ayı, içindeki Kadir gecesi, diğer özel gün ve geceler hep Müslümanların Hakk’a yakınlaşmaları, daha güzel mümin olmaları için bize sunulan büyük imkanlardır. Ama tabi bunları hissetmek lâzım yoksa öyle kuru kuru söylemekle iş bitmiyor. Söylediklerimizi uygulamaya dökmek gerek ki bu muhteşem heyecânı ruh olarak yaşayabilelim. Yüce İslam ve onun prensipleri sizi içten nasıl kuşatıyorsa dıştaki tezâhürleri de o denli samimi veya sönük olur. Kendinize hemen şu an sorun; Ramazan coşkusunu içimde ne kadar hissediyorum? 

Allah Azze ve Cell kullarının ebedi mutluluğu adına ilâhî rahmet ve af yağmurlarını yağdırdığı bereketli bir mânevî kazanç mevsimi olarak Ramazan’ı hazırlamış. Bize de. bizim için hazırlanan bu kazanç mevsiminden fazlasıyla yararlanmak düşer. Seçkin bir rûhî olgunluk sebebi olan oruç ibâdeti Ramazan ayında bütün Müslümanlara farz kılınmıştır. En çok bu ayda fakir-fukaranın, garip-gürebânın yüzü güler zira zekatlar, sadakalar, infaklar en çok bu ayda verilir. Bu vesileyle gelen yardımlar hânelere sevinç, yüzlere tebessüm olur. 

Bu güzel ayda müminler kendilerine helal olarak verilenleri dahi belli ölçüler dâhilinde israf etmeden kullanırlar. Ayni zamanda her zaman olduğu gibi ama bilhassa bu ayda şüphelilerden çokça sakınılır. Oruç sâdece bedene değil neredeyse bütün uzuvlara tutturulur. Özellikle dil ile yapılacak günahlardan şiddetle kaçınılır. Yoksa orucun fazileti kalmaz. Bâkî bir hayâtı kazanmak için önümüze cömertçe çeşitli imkanlar sunan yüce Yaratıcımıza karşı bizim de ayni cömertlikte bir kulluk sunmamız en akla muvafık davranıştır. 

Peki, Rabb’imize karşı kullukta nasıl cömert olabiliriz? Bu soruya cevap olarak deriz ki; Allah Teâlâ’nın biz kullarına bahşettiği sonsuz nimetlerin farkında olarak, büyüklenmeden kendi acziyetimizi bilerek, Rabb’imizden râzı olduğumuza şükrederek, hamdederek yaşam hakikatini idrak etmeli. Her işimizde yalnızca Allâh (c.c)’ımızı memnun etme gayretimizi tüm samimiyetimizle ifâ etmeli. İbâdetlerimizi büyük bir aşkla şevkle yerine getirmeliyiz. Cenâb-ı Hakk’ın yasaklarını çiğnememeli, haramlara bulaşmamalıyız. Hele de Ramazan ayında. Ne dersiniz? 

Bir duayla yazımıza sona erdirelim:

“Yâ Rabb’i Ramazan’ı hakkımızda mübârek kıl. Bizi Ramazan’dan, Ramazan’ı da bizden hoşnut eyle. Oruçlarımız, terâvihlerimiz, Kur’an tilâvetlerimiz, zekat ve infaklarımız Sen’in rızâna uygun olsun. Nefislerimizi terbiye etmemiz, ahlâkımızı güzelleştirebilmemiz için bize yardım et. Bahşettiğin emânetleri ay boyu hakkıyla doğru bir şekilde kullanabilmemiz için bize gayret ihsan eyle. Yeni başladığımız Ramazan’ın tüm günlerini sonuna kadar Sen’in râzı olacağın şekilde değerlendirebilmeyi bizlere nasip et.” (Amin)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi