Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Okumalıyız

Okumalıyız

Bilindiği gibi Mart ayının son haftası ‘Kütüphâneler Haftası’ olarak çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Farklı çalışmalarla kitabın ve kütüphânelerin önemi anlatılmaya gayret ediliyor. Ancak bu konudaki fâliyetlerin çok yetersiz kaldığını hemen yazımızın başında belirtmek isteriz. Millet olarak ne yazık ki insanımıza okuma sevgisi, kütüphâneye gitme ve o bilgi merkezlerinden istifâde etme alışkanlığı verilmiyor, verilemiyor. Bunun sebepleri üzerinde durmak ve araştırmak, çözümü için gayretler gerekiyor.

Günümüzde teknolojik âlet ve edevâtın çoğalmasıyla birlikte insanlar yerinden kalkmadan bilgiyi ayağına getirebildiğinden vaktini kütüphânelere gitmeye ve bir konuda bilgi edinmek için kitaplara başvurma zahmetine girmek istemiyor. İnternetle bir ‘tık’la her şey önüne gelince ‘kitap okuma’ ve ‘kütüphâneya gitme’ işi çoğu kişiye angarya bir uğraş geliyor. Bunun kolaylığı açık ve zamandan kazanımı var ancak tabi pek çok menfi etkisi de bulunuyor. Meselâ; kişiler hemen çabucak isteklerine erişince sabır hasleti körleniyor, merak ettiği bir hususta kalkıp araştırma yapma isteği olmuyor, kişide mücâdele azmi gelişmiyor, kendi emeğiyle doğru bilgiye erişim hazzını tadamıyor. Bu tespitleri uzatabiliriz.

Şüphesiz teknolojik kazanımlar insan için elbette kazanımdır, kayıp olamaz. Fakat her şeyi ölçüsünce değerlendirmek ve faydalanmak lâzımdır. Bilhassa kitap okuma hasletini şu günlerde mutlaka konuşmalıyız. Zevke ve nefse hitap eden görsel araçlar insanları çok meşgul ediyor âdeta zamânını çalıyor. Netice de okumaya vakit kalmıyor. Halbuki okumanın zevkini hiçbir şey vermez. İşte bu zevki ve bu lezzeti insanımıza muhakkak kazandırmamız gerekiyor. Bundan birkaç sene öncesine kadar çeşitli kurum ve kuruluşlar farklı farklı ‘Okuma Etkinlikleri’ düzenliyorlardı. Mesela, şehir meydanında, gencinden yaşlısına ‘Kitap Okuma’lar gerçekleştiriliyordu. Okullarda bir ders saati kitap okuma saati oluyordu. Veliler kitap okumaya teşvik ediliyor hatta ödüllendiriliyordu. Bunlar ‘okuma erdem’ini insanımıza kazandırmak adına çok faydalı çalışmalar idi. Son yıllarda bu husustaki çalışmalar çok sönük kaldı.

Şahsen ben kendim de her sene yaşadığım şehirde düzenlediğimiz ‘Aile Eğitim Seminer’ çalışmalarında ilk semineri ‘Okumanın Ehemmiyeti’ne ayırıyorum. İki senedir uğraşıyorum. Çok mesâfe kat ettiğimiz söylenemez. Üzülüyorum. Okumak kişi için çok büyük bir kazanımdır, kültürel birikimdir, bilgi hazinesine sâhip olmaktır. Okumak hikmete yürümektir. İrfâna kucak açmaktır.

Okumak ama neyi? Bu da önemli! Herkes kendi ihtiyâcına uygun bilgiye tâlip olmalı. Neyi eksikse o husustaki eksik pek âlâ kitapla giderilebilir. Meselâ önümüzdeki ay ‘Kutlu Doğum’ ayı geliyor. Her Müslüman yaşı, bilgisi, mesleği ne olursa olsun Peygamberini anlatan güzel bir kitap seçebilir ve okuyabilir.

Öyle kitaplar var ki kişiye ufuk açıyor öyle de kitaplar var ki zihni dumura uğratıyor. Kişiyi zehirleyen kitaplar olabileceği gibi mâneviyat âleminde ruha şevk veren kitaplar da olabiliyor. Bu sebeple kitap seçimini iyi yapmak gerek.

Daha başarılı daha saygın insanlar olmak için doğru, uygun, faydalı kitaplar okumalıyız. Bugün en büyük ihtiyaç bilgidir. Fikri gelişim için, zihni açınım için kitap okumalıyız. Bu alışkanlığı illa kazanmalıyız çevremize de kazandırmaya çalışmalıyız. Hatta kitap okumayı bir zevk ve tutku hâline getirmeliyiz. En yakın arkadaşımız kitaplar olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi