Milliyetçiliğin Tarihselliği
Türk düşünce dünyası ve milliyetçilik teorisyenleri olarak görülen yazarların hemen hepsi muhafazakâr düşünce sahipleridir.
Bunun temel sebebi, hepsinin Osmanlı devleti tabası olarak doğmuş, büyümüş, tahsil görmüş hatta Avrupa’ya gidip gelmiş olmalarına rağmen, Osmanlıyı koruyarak bir şeyler yapma çabasında olmalarıdır.
Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecinde sonradan oluşan kırılma noktasına rağmen, cumhuriyeti kuran kadro bile aynı düşüncededir.
Bunun bir diğer sebebi olarak bütün çabalara rağmen Osmanlı İmparatorluğunun Avrupa Kapitalizmine eklemlenememesi ve 18. Yüzyılda şekillenen kapitalist dünya ekonomisinin gereklerine uygun bir devlet olamaması görülür.
Modern Osmanlı Devleti adı altında ve Osmanlı Devleti eliyle bir Osmanlı Milleti oluşturulmaya çalışılması da, bu sebeple uygulamaya konulmuş bir projedir.
Ama Osmanlı devlet kurumları ile devlet kurumlarının başında olanların geçmişi ve bu projeyi yürütecek kapasitede olmamaları nedeniyle, bu girişim başarısız olmuştur.
1876’dan itibaren ise, devlet eliyle Osmanlı Milleti oluşturma düşüncesi terk edilmiş ve yerine Müslüman Millet oluşturma programının uygulamaya geçilmesi benimsenmiştir.
Bu günlerde Yeni Osmanlıcılık rüyası görenlerin ve belki de pek çok İslamcı Müslümanın kabul etmesi zor olsa da bu proje esasında, II. Abdülhamit Han merhum döneminde başlamıştır.
Diğer taraftan, Osmanlı Milleti oluşturma programının yerine uygulamaya konulan Müslüman Millet oluşturma girişimi, Abdülhamit Han’ın muarızı olan İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından da aynen benimsenmiş ve hatta devrik padişahtan daha büyük bir kararlılıkla uygulanmıştır.
Bizim memleketteki öğrenme ve uygulama süreçlerinin, zaman içinde gelişmesini anlatmak için, eskiler işlerin zamanla düzeleceğinden bahisle, “Kervan yolda düzülür” derlermiş.
Kemalist Cumhuriyetçi laik kesim bu anlamda, Türkiye’de var olan her şeyin her şeyin 1950 yılına kadar üretildiğini iddia ederken, Milliyetçi muhafazakâr kesim ise, DP nin iktidar olduğu yıllardan sonra her şeyin üretildiğini iddia ederler.
Klasik sağ görüşlü muhafazakârlar, 1950 öncesi CHP zihniyetinin işbaşına gelmemesi gerektiğini savunurken, seküler laikçi CHP zihniyetinde olan kesim ise, gelişme ve modernleşme adına her şeyin cumhuriyet dönemi ile başladığını savunurlarken aslında her ikisi de tarihselliklerini, yani geçmişte kaldıklarını kabul etmektedirler.
Bu inatlaşma durumu aynı zamanda, her ikisi de milliyetçi olduğunu iddia eden iki kesimin düşüncelerinin arka planındaki, karanlık yüzünü de ortaya koymuş olmaktadır.
Çünkü adı ve eklentisi ne olursa olsun milliyetçilik tanıtılırken tarih, sanat, kültür ve politik görüşleriyle anlatılıyor olsa da, kendi içinde savaşlara hatta en korkunç şiddet eylemlerine adı karışan bir yapıyı ifade eder.
Diğer taraftan kendi dışındaki görüş ve düşüncelere ise, aynı zamanda yabancı düşmanlığına, etnik temizliğe ve başka ırklara karşı soykırıma uygulamaya meyillidirler.
Milliyetçiliğin gizlenen bu karanlık yüzü de, onun tarihselliğinin bir başka ispatı olmaktadır.
Milliyetçiliğin pek çok farklı milliyetçilik tanımları ile devlet kurucu tipi de dâhil olmak üzere, milliyetçilik ezeli olmadığı gibi ebedi de değildir.
Gazete manşetleri ve televizyon tartışmalarında her gün bir yenisi üretilen, ahlaki ve ideolojik milliyetçik aşırılığın sebebi, bu tarihsellik handikabıdır.
FARKINDA MIYIZ?
Dünyanın en zor şeyinin, anlamak istemeyen insana bir şeyler anlatmaya çalışmak olduğu söylenir.
Bizim memleketimizde 100 yıl önce, milliyetçilik adına bir koskoca bir imparatorluk kaybedildi.
Yine bizim memleketimizde, devlet eliyle üretilmiş ve baskı ile uygulamaya konulmuş suni bir milliyetçilik anlayışıyla birkaç nesil kaybedildikten sonra, şimdilerde nerde başlayıp nerede bittiği tartışılan Türk ve Kürt milliyetçiliği adına, 50 yıldır devam eden ilan edilmemiş harp, şimdilerde Türk ve Kürt milliyetçileri eliyle siyasi çözüme ulaştırılmak istenmektedir.
Çözüm gerçekleşecek olursa, sonuç yine her iki tarafın milliyetçiliklerinin tarihselliklerinin ispatı olacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.