Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Hayat O’nunla yeniden canlansın

Hayat O’nunla yeniden canlansın

Efendim bir kutlu iklime giriyoruz bu günden itibâren. Kâinâtın nazlı Nebîsinin doğduğu bereketli günlere ulaşacağız inşaALLAH haftaya bugün. O sebeple bizler de bu gül gamzeden günlerde ‘O’ ‘Kâinâtın Gülü’nü yazalım istiyoruz. Buyurun şimdiden girelim O’nun iklimine….

Yüce dîni İslâm’ı, nefislerin sapkın istekleri doğrultusunda anlayıp keyfi yorumlar yapan insanların sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Bu sebeple pek çok amelî ve itikâdî problemlerle boğuşan ümmetin hâli, içleri sızlatıyor. Ümmetin dînî hayâtındaki çarpıklık, sapkınlık, eksiklik, yanlış anlamadan kaynaklanan sıkıntılar her gün çoğalıyor. ‘O Güzel Peygamber’ aleyhissalâtu vesselam, bizlere bin bir çile ve meşakkatle, nice emek ve sabırla vahiy gerçeklerini emânet olarak bırakmıştır. Ne var ki bu kutsî hakikatleri doğru anlama ve değerlendirme yapamamaktan doğan üzücü neticeler, bugün Müslümanları ucu görünmeyen savrulmalara sürüklemiştir. İslam adına ortaya çıkan, yaptıkları şer hâdiselerle İslâm’ın çizdiği müspet ve müstakim çizgiyi berbat eden, ismini zikretmek istemediğimiz ama herkesin mâlumu olduğu bir takım gruplar (örgütler), insanların fevc fevc koştuğu son dînin yanlış anlaşılmasına sebep olmuştur. 

Oysaki biz Müslümanlar olarak, Kur’ân’ın ve O’nun ‘En Mükemmel Peygamber’inin getirdiklerinin nûruyla ufkumuzu aydınlatmak durumundayız. Ve yine ‘Son Peygamber’, ‘Vahiy Güneşi’nin hayâtıyla hayâtımızı yorumlayıp, mutlaka kendimize bir şekilde çeki düzen vermemiz gerekiyor. Kur’ân’ın sonsuz hakikatlerini, Muhammed’î sünnetleri keyfi yorumlarla değil hakiki anlamda, şuurla idrak etmek mecburiyetindeyiz. Her mümin, önce kendinden başlayarak hayâtına, vahyin ışığında, sünnet ölçüsünde bir anlam haritası çizmek zorundadır. Bu husus bugünün problemlerinin çözülmesindeki ana rotadır.

Müslümanların İslâm’ı doğru anlamadaki ölçüsü bellidir. Cenabı Hak Yüce Kur’an’da: “Ey inananlar! And olsun ki, sizin için, Allâh’a ve ahret gününe kavuşmayı umanlar ve Allâh’ı çok ananlar için Rasûlullah en güzel örnektir.’ (1) Buyrulur. Bir insanda olabilecek en üstün ahlak misallerini tümüyle şahsında toplayan hiç şüphesiz ki ‘O Eşsiz İnsan’dır. O aleyhissalâtu vesselam yalnızca Müslümanların değil bütün insanların örnek alabileceği biricik örnektir. Bunu bizzat kutsal kitâbımız Kur’an istiyor. Buradan şu neticeyi çıkartabiliriz; O’nun davranışlarını, sünnetlerini, hem şeklen hem bilinçle tatbik eden hayâtının en kârlı işini gerçekleştirmiş olur.

O’nu ve getirdiği prensipleri hayâtımızın dışına çıkardığımızdan beridir iflah olmuyoruz, olmayız da. ‘O Kâinâtın En Güzel İnsan Modeli’dir ve O’nun getirdiği ahkam insanlar için en mükemmel ve ideal nizamdır. O aleyhissalâtu vesselâm, Kur’ân’ın mutlak hakikatlerini en âlî bir şekilde yaşayan eşsiz bir insan güzeliydi. Nihâyetinde, O’da bir insandı ancak O hayâtının her ânını Kur’ân’a göre yaşayan ‘İnsanlığın Efendisi’ydi.

 ‘Muhammedün beşerün, lâ kêl-beşer,

Bel hüve ke’l-yakûtu beyne’l-hacer.’ (Lâ Edrî)

(Muhammed aleyhisselam insandır, fakat sanma ki sıradan beşer gibidir;

Taşlar arasında yâkutun değeri nasılsa, insanlar arasında O’nun kıymeti de öyledir.)

Evet, O’da bizim gibi insandı ama insanların ‘en mükemmeli’, ‘en eşsizi’, ‘en güzeliydi’. Kur’an’da O’nun için: “(Ey Muhammed) de ki; ben de yalnızca sizin gibi bir insanım…” (2)

 Buyrulmuştu ancak O hayâtı boyu zirve bir imanla, en güzel ahlakla, en sağlam şahsiyet olarak yaşadı. Ulaşılmaz sabrı, hayret uyandıran azmi, sarsılmaz irâdesi, kıvrak zekâsı, müthiş muhakeme gücü ile asil fıtratı, temiz rûhu muhteşem basiret ve ferâsetiyle O aleyhissalâtu vesselam insanlığa hep ‘en kâmil’ insan örneğini sunmuştur. Buna hayâtı şahittir ve hayâtıyla da bu hakikati ortaya koymuştur. Bugün insanlık olarak ‘O En Kâmil İnsan’ Peygamberimiz Muhammed aleyhissalâtu vesselâm’ın hayâtını tüm incelikleriyle yeniden okuyup-öğrenmemiz lâzımdır. Ayni zamanda O’nun pratik yaşantısında sergilediği örnek davranışları hayâtımıza koymaya, O’nun günlük yaşantısını hayâtımıza hâkim kılmaya ihtiyâcımız var. Bugün içinde bulunduğumuz şartlarda yeniden, bir daha, tekrardan O’nu ve prensiplerini yaşantımıza getirmemiz gerekiyor.

Hz Peygamber aleyhisselam hayâle de hayâta da gelmelidir. ‘O Eşsiz İnsan’ her zamâna ve her zemine tertemiz sünnetleriyle hâkim olmalıdır ki hayâta huzur dolsun. Dolayısıyla yüreklerde fazilet çiçekleri açsın, toprağa vahyin müşahhas numûnesiyle canlılık gelsin. İnsanlık ve hayat yeniden iyiliğe, güzelliğe dirilsin.

-----------------

1- Ahzab, 21

2- Kehf, 110

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi