Mustafa Balkan

Mustafa Balkan

Futbolun Arka Bahçesi

Futbolun Arka Bahçesi

İngilizce kökenli bir kelime olan football, on birer kişilik iki takım olarak ayakta oynanan ayak topu oyunudur.

Futbolun geçmiş tarihine girecek değilim. 21. yüzyıl itibarıyla 200'ün üzerinde ülkede 300 milyona yakın oyuncu tarafından oynanan futbol, günümüzde milyar dolarlarla ifade edilen bir endüstriye dönüşmüş vaziyette. Her transfer döneminde yaklaşık 200 milyar dolara ulaştığı belirtilen bu dev sektör, bugün dünyada yaklaşık 1 milyar insanı istihdam ediyor.

***

Spor muhabiri ve gazeteci Atilla Türker, meslektaşım Mustafa Güden tarafından düzenlenen ve TYB Konya Şubesi’nin konuğu olarak “Futbol Sadece Futbol Mu?” başlığı altında Futbolun Arka Bahçesi’ni anlattı. TYB’nin armağanı olarak Konya Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu’nun elinden aldığım 456 sayfalık kitabın başı, ortası ve sonunda neler var neler… Türkiye’deki spor dallarının ve özellikle futbolun arka bahçesinin A’dan Z’ye ne kadar sahtekârlık, düzenbazlık, ikiyüzlülük ve kokuşmuş vaziyette olduğu orta yere dökülüyor. Kitapta belgelere ve gerçek ifadelere dayanarak şikeden tutun dört büyük kulüpte uçan paralar ile dönen dolaplara, cambaz menajer vurgunlarından taklacı yöneticiler ile ahbap çavuş ilişkilerine ve Futbol Fedarasyonu’nda dönen entrikalara varıncaya kadar bütün pislikler açığa vuruluyor.

Türkiye’de “Futbol Federasyonu Başkanı “işaret” edilmeden seçilemez” diyen gazeteci Türker, dünyanın en cin insanlarının da -maç başına 20 milyon lira alan- hakemler olduğunu söyledi.

***

Kitabın Önsöz’ünü yazan Erman Toroğlu, “Türkiye’de hem görsel hem yazılı basında düzgünler var azınlıkta, yalakalar var çoğunlukta… Ben özet olarak şunu söylerim. Aslında yazılı ve görsel basında görev yapanlar yazdıklarıyla ve konuştuklarıyla para kazanırlar. Bazıları ise yazmadıklarıyla ve konuşmadıklarıyla, yani şantajla para kazanır. Atilla bunlardan ilk gruba giren gazetecidir” diyor.

Atilla, “kötü yöneticilik, kötü niyet, kerameti kendinden menkul idareciler, eyyamcı hakemler, görmemezliğe gelen gazeteciler, koltuğa zamkla yapışan başkanlar” sebebiyle ülke futbolunun can çekiştiğini ifade ederek A Milli Takım Teknik Direktörü Mircea Lucescu döneminde(2017’de), Türkiye’de hiç adı duyulmamış ve süper lig kariyeri sadece 22 dakika olan Erol Erdal Alkan adında bir futbolcunun torpille A Takıma alındığını ve bu haberin Habertürk Gazetesinde; “Bari A Milli Takım’dan elinizi çekin!” başlığı altında manşetten tam sayfa çıktığını belirtti. Gazeteci Türker, olayın spor kamuoyunda büyük yankı yaptığını ve TFF’nın soruşturma başlattığını ifade ederek “Olay patlak vermemiş olsaydı birileri köşeyi dönecekti” diyor.

***

TFF Disiplin ve Tahkim Kurullarındaki ahbap çavuş ilişkilerinden torpilin nasıl işlediğine, bu kurullarda hangi üyenin hangi takımı tuttuğunu belgelere dayanarak isimcek yazan gazeteci Türker, şu ifadelere yer veriyor: “Acı ama gerçek bu… Özellikle büyük kulüpler, bu kurullara kendi adamlarını yerleştirmeye çalışıyorlar. Sonra ne oluyor? Tahmin edeceğiniz gibi… 5 maç alması gereken futbolcu ya da teknik adam 2 maçla kurtulabiliyor. Görevini layıkıyla yapan değerli isimleri tenzih eder ederek söylüyorum. Ülke futbolu ne çektiyse ahbap çavuş ilişkilerinden çekti. Bu tür ilişkilerden dolayı kavga çıktı, güven duygusu zedelendi, kaos oluştu.

Lafın özü dostlar… Çok temiz, çok bağımsız, çok tarafsız olması gereken bu kurullar…. Ne acıdır ki… Ne yazıktır ki… Çok tuhaf çalışıyor. Hak, hukuk yeniyor. Türk futboluna yazık oluyor.”

***

Taklacı yöneticiler ile cambaz menajerlerin, en büyük vurgunu, futbolcunun yıllık ücreti üzerinden yapıldığını belirten Türker, misal olarak şu ifadelere yer veriyor: “Misal, futbolcu 500 bin Euro istiyor. Lafı mı olur! Taklacı yönetici ile cambaz menajeri futbolcuya “Sözleşmene 2 milyon Euro yazacağız. Hesabına da 2 milyon Euro yatıracağız. Ama aradaki 1,5 milyon euroluk farkı daha sonra sen bizim hesabımıza aktaracaksın” diyor. Bir menajer, transferini sağladığı bir futbolcu üzerinden genelde yüzde 10oranında komisyon alır. Bizde nasıl oluyor? Futbolcu mesela 4 yıllık sözleşme imzaladı. Menajer de 4 yıl üzerinden yüzde 10’ardan toplam yüzde 40 tutarında komisyonu anında cebe indiriyor. Yani peşin! Misal, futbolcu 1 milyon eurodan 4 yıllık imza attıysa, bizim menajerler de bir anda 400 bin Euro alabiliyor. İyi de… Futbolcu 6 ay ya da 1 yıl sonra başka kulübe transfer edildiğinde ne oluyor? Menajere bir yüzde 40 daha…

Ortada bir saadet zinciri ve paralar kırışılıyor. Hele hele…. Yönetici-menajer-teknik adam üçlüsü aynı çarpık düşünceyi taşıyorsa… Durum daha da felaket bir hale gelir. O kulübün kasası tamtakır kuru bakır olur.

Futbolumuzdaki çarpık politika yüzünden gençlerimiz bozuk para gibi harcanıyor.

Futbol camiasında kirli ellerin acilen temizlenmesi gerekiyor. Teknik adamından menajerine… Başkanından futbolcusuna… Gazetecisinden federasyon yöneticisine kadar. Kim olursa olsun… Daha güzel… Daha başarılı… Daha huzurlu bir futbol için… Herkese büyük görev düşüyor.”

***

Siyasetin arka bahçesi ile medyanın arka bahçesinde neler döndüğü, hangi fırıldakların döndürüldüğü yazılsa; herhalde Türkiye’de yer yerinden oynardı! Ama şimdiye kadar FETÖ’nün ne siyasi ne de bürokrasi ayağına ne operasyon yapıldı ne de yazacak cesur bir gazeteci henüz çıkmadı. Siyaset, spor ve medya ayağında beyaz ekranlara çıkan konuşmacılar kendi siyasi parti, görüş, takımın “tetikçi” görevini yapıyor. Futboldaki ayak oyunları siyaset sahnesinde de medyada (sosyal medya) da devam ediyor.

***

Dünya Spor Yazarları Derneği (AIPS)’nin “Araştırmacı Gazeteci” Ödülü (2023)’ne lâyık görülen gazeteci Atilla Türker’i, dördüncü baskısını yapan bu eserinden dolayı kutluyor ve tebrik ediyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Mustafa Balkan Arşivi