Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Dön de kendine bir bak

Dön de kendine bir bak

Hüzünlüyüz, üzüntülüyüz… Gün geçmiyor ki Müslümanların başına bir belâ bir sıkıntı gelmesin. Dünyâ Müslümanlara olan düşmanlığını tüm acımasızlığıyla sergiliyor. Bizler de ayni dînin mensupları olarak elbette olan bitene duyarsız kalamıyoruz, içleniyoruz, dertleniyoruz çünkü Müslüman kardeşimin derdi benim derdimdir onun acısı benim acımdır. Bizim inancımız bunu gerektirir. İslam ümmetinin içinde bulunduğu buhranlara, krizlere, kaos senaryolarına omuz silkmek biz imanlı insanlara yakışmaz.

Efendim bu ön girişten sonra önce Işid’in cânice öldürdüğü Ürdünlü pilota yapılanı sonra Kuzey Coroline’da insafsızca katledilen pırıl pırıl okuma gayretinde olan üç genç kardeşimize revâ görülen âkıbeti tüm kalbimle lânetliyor, kınıyor, tel’in ediyor, geride kalan ailelerine sabrı cemil niyaz ediyorum.

Evet, Müslüman kardeşimin derdi benim derdimdir. Dertleneceğiz, yanlışları düzeltmek için hepimiz elimizi taşın altına koyacağız, masumlara, mazlumlara sâhip çıkacağız, kimliği ne olursa olsun her dertzedenin yardımına koşacağız zira biz temelde asil bir kültürden geliyoruz. Ölen değerlerimizi biz diriltmezsek kim diriltecek? Olan bitenden acaba bizler de sorumlu muyuz? Düşüneceğiz…

Ondan sonra da kalkmış ‘sevgililer günü’nü kutlayacağız. Geçen Yavuz Bahadıroğlu bir makalesinde bu husus için şu ilginç tespitleri yapmıştı: ‘Batı ‘aşk’a da el atarak ‘sömürü’ mantığıyla, ‘kapitalist’ düzeniyle onu da kirletmiştir. Çünkü Batı aşka ‘cinsellik’, sevgiye ‘ticaret’ bulaştırmıştır. Bizdeki ‘gönüller yapma’ ‘şefkat’ ve ‘merhamet’ anlamlı saf sevgi onlar için değersizdir. Onlar için ‘sevgi’ para kazandırma kavramıdır. Sevgi=hediye=para parolasıyla Batı’da her yol paraya çıkar. Sahi hangi sevgi hangi aşk?.. ‘Sevgi’ ile ‘Batı’yı yan yana getirmek mümkün değildir.’ Derken son olarak da ‘Sevgililer günü, tüketimi kamçılamak amaçlı Batı kapitalizmine ‘yeni tüketiciler’ kazandırmak için oynanan bir oyundur.’ Diyor. Ne haklı tespitler aynen katılıyoruz.

Gelelim kaldığımız yere geçtiğimiz hafta Amerika’da katledilen kardeşlerimiz ve ona benzer pek çok hâdise ne zamandır geliyorum diyordu. Bir süredir sürekli gündemde tutulan İslam düşmanlığının neticeleridir bu olay ve arkası da gelecektir. Uluslar arası Hak İhlalleri İzleme Merkezi (UHİM) yaptığı araştırma sonucu raporunda; ‘son günlerde yaygınlaşan İslamafobinin temelinde korku değil düşmanlık olduğu’nu belirtti. Buna göre; “Geçtiğimiz yıl sırf Avrupa’da ırkçı ve İslamafobik yüzlerce saldırı gerçekleşti, onlarca câmi kundaklandı. Pek çok Avrupalı Müslüman siyâsetçiler çeşitli tehditler sebebiyle ülkelerini terk etmek zorunda kaldı. Özellikle Işid bahânesiyle oluşturulan algı ile İslamafobik saldırılarda ciddi oranda artış oldu. Yalnızca Almanya’da 2014’de 10 binin üzerinde ırkçı ve İslam karşıtı saldırı gerçekleşti. ABD son 6 yılda tam 7 ülkeye saldırdı. İsrâil 2014’de Filistinlilere iki nükleer patlayıcıya eşdeğer bomba kullanarak binlerce masum sivil Müslüman’ı katletti. Uluslar arası Af Örgütü; İsrâil savaş suçu işlemiştir.’ dedi fakat hiçbir yaptırım uygulanmadı.”

İşte gerçekler, işte işlenenler. Batı ve yandaşı ABD hep Müslümanları suçlayacaklarına dönüp kendi işlediklerine baksalar daha iyi olacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi