Efendim Rasûllullah aleyhisselam üç aylar başladığında her gün şu duâyı sıkça yapardı, biz de öyle yapalım diyerek başlamak isteriz; ‘Ey Allâh’ım! Receb ve Şaban ayını bize mübârek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır.’

Müslümanlar için kutsal olan üç ayların Cenâb-ı Hakk’ın ayı olan Recep ayında, O yüce Yaratıcımıza sunacağımız sevgi demetleri bolca olsun. Hepimiz Rabb’imizin ayı Receb'in her gününün kutlu ikliminde acaba Rabb’imizi nasıl memnun edebiliriz telâşesinde olmamız umulur. Şu güzel günlerde Allah Teâlâ Hazretlerini nasıl memnun edebilirim? Sorusuna cevap teşkil edecek davranışlara yönelmemiz aklı çalışanların idrak edeceği bir husustur.

O halde başlayalım sıralamaya: Cenâb-ı Hakk’ı seviyoruz değil mi? Seven sevdiğinin ayında O’na güzellikler, hayırlar, iyilikler takdim etmeli ki, Allah Celle ve Âlâ memnun olsun. O neden memnun oluyor? El cevap; O Rabb Teâlâ erdemli, faziletli davranışlardan hoşnut oluyor. O davranışlara baktığımızda, bugün işlenen menfaatkar davranışların tam aksine, kişilerin başkalarının hak ve hukuklarını ihlal etmeyen, yapıcı, doğru, dürüst, fedâkar, koruyup-gözetici davranışlar geliştirmemiz isteniyor. Âile, akraba, komşu dost, arkadaş ilişkilerinde samimi, sıcak, yumuşak, yardım edici hayvan haklarına kadar varan bir kucaklayıcı şefkat şemsiyesi sunuluyor insanların önüne. Kiminle peki? Peygamberi Zişân hazretlerinin örnek davranışlarıyla insanlığa bir emsalsiz numune ikram ediliyor. Demek ki ahlaklı davranışlarda bulunanları Rab Teâlâ seviyor. Biz de O’nun bize yüce Kur’ân-ı Hakîm’de yapın dediği emirlere dikkat ederek Rabb’imize sevdiğimizi göstermiş oluruz.

Yanı sıra Mevlâmız nelerden hoşlanırsa onları yaparak O’na olan sevgimizi ispat etmiş oluruz. O nelerden hoşlanıyor? O kendisini sevmemizden, Rasûlüne itaat etmemizden, O’na uymamızdan hoşlanıyor. Kendi Kitâbında bildirdiği helal ve haram hudutlarını hassâsiyetle riâyet etmemizi bildiriyor. Kur’an’da belirtilen helal dâiresindeki nimetlerden aşırıya kaçmayacak ölçüde faydalanmamızı isterken haramlardan da, şiddetle sakınmamızı istiyor. Bunları nefsine uyarak işleyenlerin tevbe etmezlerse cezâlandırılacağı belirtiliyor. Helal çerçevesinde kalarak Hakk’ın emirlerini dinleyenlerin ise cennette en güzel nimetlerle mükâfatlandıracağını açıklıyor. Hem ahret adına hem dünya adına ödül ve cezânın olmadığı bir sistem yok yâni.

Ödüllerin bolca verildiği Allah Teâlâ’nın ayında Müslümanlar Rabb’lerini memnun etmek için ellerinden geleni yaparlar. Bolca Rabb’in kelâmını okurlar daha mübârek Ramazan ayı gelmeden günlerini Receb ayının bereketli zeminlerinde mübâreklendirirler, Kitâbı Hâkîm’i dillerinden düşürmezler. Müminler bu güzel ayda en çok ‘Tevhid’ kelimesiyle berâber yüce Rabb’i öven sena eden tesbihatlar ile dillerini hayra döndürürler. Şimdiye kadar işlenen Hakk’ın emirlerine uygun olmayan yanlış davranışlarına bolca tevbe ederler. Günahlardan pişmanlık duyarak en can alıcı şekilde içten yalvarışlarla Hakk divânında samimi dua ve niyazlarda af isteklerinde bulunurlar. Yüce Mevla çok affedici ve kerem sâhibidir. Umulur ki hep berâber affa mazhar oluruz inşaALLAH.

İnsanoğlu şimdiye kadar ah-ah kimleri memnun etmek için ne çabalar dökmüştür… Çocuklar anne ve babalarını (hoş günümüzde böyle evlat pek kalmadı ya yine de iyimser olmak istiyorum), ebeveynler evlatlarını, eşler birbirini, öğrenciler öğretmenlerini, memurlar amirlerini, sevenler sevdiklerini hep memnun etmeye çalıştılar. Hatta buna bir ömür harcayanlar var. Fedâkar ana babaları düşünün çocukları için ne cefâlara katlanırlar da tâbiri câiz ise ‘gık’ları çıkmaz, değil mi? Küçüklüklerinde beri şöyle çocuklarınıza verilen emekleri bir gözden geçirseniz ne çok iç geçireceğiniz anılarınız vardır. Şimdi soruyorum, ‘Ya bize sayamayacağımız çok nimetleri hiçbir karşılık beklemeden bahşeden Rabb’imize karşı ne yaptık? Ne yapıyoruz?’ Lütfen ama lütfen şu Recep ayında bu sorgunun hesâbını yapalım ve davranışlarımıza Mevla Teâlâ’nın istediği ölçüyü getirelim inşaALLAH. Ne dersiniz?

Cumânın hayrı üstünüze olsun sevgili dostlar.