Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

ZOR AMA UCUNDA MUHTEŞEM BİR KAZANIM VAR

ZOR AMA UCUNDA MUHTEŞEM BİR KAZANIM VAR

Bugün yaşanan hayâtın nerdeyse her safhâsı insan fıtratına ters biçimde işliyor. Şu unutulmasın insanın yaşadığı hayat insanın fıtratına uygunsa, o hayat insanı inşa eder ama o yaşanan hayâtın mâhiyeti fıtrata uygun değilse o zaman hayat insanı, imha ve ihmal eder.

Fıtratın bozulmaması için bugün bize hayat diye takdim edilenleri irdeleyerek almamız gerekir. Zira insan algısını bozacak, zihni âdeta çöplüğe çevirecek pek çok gereksiz, lüzumsuz bilgi diye sunulan saçmalıklar var. Bilhassa hayâtımızın her ânında yanımızda olan teknolojik âletler, bizi bu yığınlarca gereksizle hemhal kılıyor. Gelen mesaj ve bildirimlerle; ‘ha şuna da, bir bakayım’ diyorsunuz sonra ona bakarken başka bir tanesi geliyor, bu arada yan tarafta devamlı yanıp sönen farklı bildirimler zihni bulandırıyor, hafızayı gereksizlerle doldurarak gerekliye yeterince odaklanamıyor ve zihin berraklıktan uzaklaşıyor.

Bir yere gideceksiniz veya evdesiniz bir şeyler dinlemek ya da seyretmek isterken gözleriniz, kulaklarınız ve dahi gönlünüz kirleniyor. Farkında değiliz ama her gün, her gün bunlar tekrarlanıyor ve otomatik olarak kişi kendi gerçeklerinden değil de, yaşanan hayâtın gerçeklerinden hareket ediyor. Bu sefer böylesi insan dinden, imandan uzaklaşıyor. Namaz kılıyorsa, kıldığı namazdan zevk almıyor derken zamanla namazlarını aksatmaya başlıyor. Kuran okuyorsa gün, gün okumalarını azaltıyor ama o telefondakileri devamlı okuyor Kur’ân’ın yerine geçen o telefon, hayâtın vaz geçilemezi oluyor. İnsan bakıyor etrâfına herkesler kızlı-erkekli sarmaş dolaş, helal-haram gözetilmiyor o da dalıyor balıklama, sonra da; ‘ya hayat böyle akıyor, ne yapalım’ diyor. Hatta eskiden dîni hassâsiyeti olanlar dahi bu yanlış dönen çarkın içine ne yazık ki dâhil oldular.

Unutulmasın ki günahlar tâbiri câizse insan zihnini allak-bullak eder. Bakılan her haram, gözle işlenen her bir günah, kalbe bir siyah nokta olarak işlenir. Kulakla duyulan pislikler, dinlenen pespâyelikler insanın hafızasını donuklaştırır, rûhunu zedeler, gönlünü kirletir. Gönül kirlenince ibâdetler insana sıkıcı gelir. Nasıl ki kirli eller yıkanmadan yemek yenilmez ise eğer yenilirse de, o yemek insana sağlık ve lezzet hissi vermezse işte kirlenen ruh ile kirlenen gönül ile elbette yapılan ibâdetler insana huşu vermez, insanı günahlardan alıkoymaz.

Bize düşen eskilerin dediği ve uyguladığı gibi, ‘Nazar ber kadem’ yapmak yâni ‘yürürken etrâfına, sağa-sola değil, ayakuçlarına, önüne bakmak’ lâzım. Her şeye, her yere gözü, kulağı, kalbi açmamak gerek. Yoksa pek çok gereksizle zihin dolar, hafıza işgal edilir. Bugün insanlara şöyle bir bakın sanki robotlaşmış, gölge insanlar gibiler. Çoğu his ve duyarlılığını yitirmişler hatta bunun farkında bile değiller.

Dünyânın kiri-pası kalplerimizi karartmamalı. Evet, yaşanan hayattan elbette kopamayız, teknolojiyi kullanmayıp bir köşeye atamayız. Ancak her şey, yerli yerince olmalı kardeşim. Kullan istifâde et, işini kolaylaştır ama onların senin zihin algını bozmasına, inançlarını tahrip etmesine izin verme. Yüce Rabb’im bizlere irâde denen muhteşem kapasiteyi boşa mı verdi? Zihnine, beynine, yüreğine, rûhuna, gönlüne sâhip çık. Hafızanı hakikat bilgisiyle donat ve dahi böylece yücelirsin.

Sen, sen ol kardeşim, ahretini mahvedecek işlere asla asla yönelme. Bilinsin ki, dünya bize ahretimizi yâni bâki bir hayâtı kazanmak için verilen sermâyedir. Bu sermâye öyle nefse, zevke, keyfe hoş gelen şeylere heba edilemeyecek kadar kıymetlidir. Onunla ebedi bir saadet kazanılacak. Dünya bir imtihan yeridir. İmtihan gayret ve emekle kazanılır. Senin günahlara dalmaman, harama kaymaman için gösterdiğin her çapa sana sevap olarak geri dönecektir. Her gün, her gün o işlediğin sevaplar gönlünü aydınlatacak, yüreğindeki kirleri bir bir temizleyip hem kalbini kem hafızanı berraklaştıracaktır. Derken ibâdet etmekten haz alacaksın, Kur’an okuma isteğin artacak zamanla Hak ve O’nun hakikatleri sana hoş gelecektir. Bu husustaki çabaların ahret kazanımların olacak ve böylece hem dünyan hem ahretin aydın olacaktır yüce Rabb’in izniyle. Bilesin ki bu konu için sarf ettiklerin sana en güzel ahret birikimi olarak geri dönecektir.

Evet, zor ama denemeye değer zira ucunda ebedi bir saadet var. O halde haydi kendimizi bu hakikatlerle yeniden ihyâya var mısınız?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi