Zâlimin zulmüne asla susamam
Kudüs’te yaşayan Müslümanlara hayâtı dar eden haydut devlet İsrâil yine kendine yaraşır şekilde terör estirmeye devam ediyor. Bugüne kadar icra ettikleri insanlık seviyesinin ne kadar düştüğünü gösterdi şimdi ise artık müminlerin sabrını zorlamakta işi savaş kışkırtıcığı derecesine getirmektedir. Bilindiği gibi geçtiğimiz hafta kural tanımaz bu terörist devlet, Müslümanların kutsallarına dokundu. Mescidi Aksa’da Müslümanlara yönelik saldırılarına bir yenisini daha ekledi. Bu sefer müminlerin ilk kıblesinin bulunduğu kutsal mekanlara kirli postallarıyla girdi ve Kitâbı Kebir’lerimizi yırtarak yerlere fırlatma bedbahtlığını ve alçaklığını gösterdi. Hak aşkına böylesi bir kural tanımazlık nasıl olabilir? Biz onların kutsallarında kilise veya havralarında ayni pespâyelikleri yapsak dünyada yer yerinden oynar belki de 3.dünya savaşı bile çıkabilirdi.
Ortadoğu’da Müslümanların başında büyük sıkıntılar varken fırsattan istifâde zâlim İsrâil şimdiye kadar çirkinliklerin dozunu biraz daha artırarak Müslümanların kutsallarına saldıracak kadar alçalması bizlerin yüreğini kanatmıştır. Haydut İsrâil’in çatışarak, öldürerek, saldırarak, hak ihlal ederek Kudüs’ü Yahudileştirmek adına yerleşim alanlarını her geçen gün genişletmek için icra etmediği numara kalmadı. Hatta yıllardır Mescidi Aksa’nın altından tüneller kazarak bir gün Müslümanların kutsalını yok edeceği varsayımlarıyla hareket ettiği biliniyor. Bu ne gözü dönmüşlüktür? Ve yaptığı bu kabul edilemez sinsi planlarını her gün biraz daha ilerleterek dünya Müslümanlarının gözü önünde devam ettiriyor. En güçlü ses Türkiye’den geldi. Nerde diğer İslam ülkeleri? Bu duyarsızlık karşısında hüzünleniyoruz, içleniyoruz, kahroluyoruz. İslâm’ın izzeti ve şerefi nerde kaldı?
Filistin davâsı Müslümanların kutsal davasıdır. İsra hadisesi ve kutlu Miraç yolculuğu o mukaddes mekanlarda cereyan etmiştir. Ancak ne yazık ki Selâhaddinler’den bu yana Kudüs esârettedir o selam diyarları, barışa hasret kalmıştır. Orada yaşayan Filistinli kardeşlerimiz onurlu direnişleriyle yıllardır ateş çemberinde kah sudan bahânelerle hapishânelerde nice işkencelerden geçerek, kah canlarını vererek yaşadılar ve hâlâ da bu şekilde yaşıyorlar. Onlar hep mazlum ve mağdur oldular. Halbuki Kudüs yalnızca Filistinlilerin değil tüm Müslümanların kutsalıdır ve orayı savunmak hepimizin boynunun borcudur. Oradaki kardeşlerimizin derdi derdimizdir, acısı acımızdır. Duyarsız kalan her insan namerttir. Şimdi yapılanlara karşı tavır koyma vaktidir. Kudüs adım adım işgal edilirken kutsallarımız en âdi bir tarzda çiğnenirken susma, susma ses çıkar, tavır al, boykot et, ürünlerini alma, lanet et, duyarlı ol ey Müslüman!
İslâmî kimliği bulunan Kudüs’e sâhip çıkmak, yüce Yaratıcı tarafından mukaddes kılınan, Müslümanların haremi şeriflerinden üçüncüsü olan Mescidi Aksa’yı savunmak, onu işgalden kurtarmak sayıları iki milyarı bulan bütün Müslümanların görevidir. Mescidi Aksa Müslümanların kutsi sembolüdür, mahremidir, onurudur, izzetidir. Kudüs yıllardır Müslümanların kanayan yarasıdır. Bu dava ümmetin davâsıdır. Ümmetin bu sessizliği hepimizin içli hıçkırıklarıdır.
Siyonist İsrâil’in asıl amacı ‘Büyük Kudüs Projesi’ çerçevesinde kaybolmuş Süleyman mâbedini ihya etmek için hiçbir değer tanımadan ayakta kalabilmek adına yakıyor, yıkıyor, vuruyor, tutukluyor, öldürüyor. Senelerdir gizli-açık bütün savaş taktiklerini, psikolojik-sosyolojik tüm tahrip unsurlarını kullanarak o kutsal mekanları Yahudileştirmek için yapmadığı melunluk kalmadı. Zâlim İsrâil’in icra ettiklerini öncekileri, şimdikileri hepsini ama hepsini insanlık adına lânet ediyoruz. Alçak İsrâil’i Hz. Allah Teâlâ’ya şikâyet ediyor ve ağlayan yüreklerimizle dua dua yalvarıyoruz. Ve yine diyoruz ki ey Müslüman ülkeler, ey dünya neredesiniz? Niye hiç sesiniz çıkmıyor? Haktan yana olduğunu söyleyen herkes bu kutsi değerleri çiğneyen alçaklıklar için tavır almalıdır.
Bu haydut devletin yaptıklarını en yüksek perdeden kınıyor, yaptıklarının kabul edilemez olduğunu sâde bir Müslüman olarak tel’in ediyor, bir gün şimdiye kadar icra ettiği tüm yanlışların hesâbını vereceğini buradan ilân ediyoruz. Ayrıca bu terör devletini yüce Rab Teâlâ’nın “KAHHAR” ismi şerifine havâle ediyoruz. Barışın özlendiği ‘Dârüses-selam’ beldesi yâni Kudüs uzun zamandır mahzun ve hüzünle aslına döneceği vakti bekliyor.
Zâlimler asla desteklenemez, zulme sessiz kalınamaz, zulme şâhit olanlar bu zulmü gidermek için elinden ne gelirse yapması müminlik belirtisidir. Müslümanlar hep birlikte birlik ve berâberlik içerisinde bu saldırılara gereken cevâbı vermelidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.