Yolda Aşk Zamanları
“Yağmurlardan sonra büyürmüş başak,
Meyvalar sabırla olgunlaşırmış.
Bir gün gözlerimin ta içine bak:
Anlarsın ölüler niçin yaşarmış,
Yağmurlardan sonra büyürmüş başak.” (Sezai Karakoç)
“Kaside-i Hamriyye’de” , “Ömründe -bir an dahi olsa- bu şarapla bir kerecik sarhoş olsan, dehrin sana itâatli bir kul olduğunu ve hükmün sende olduğunu görürsün” diyen İbn Fârız; bizi aşk şarabı içmeye ve sarhoşluğa çağırır.
“ Nefsine uyup ömrünü zayi edenler ağlasın” der. “Zira ona bu şaraptan ne bir nasip ne de hisse vardır!”
“Biz, daha üzüm yaratılmazdan önce, sevgiliyi hatırlayarak şarap içtik ve o şarapla sarhoş olduk.”(….)
“Daha var olmazdan önce, bende o şaraptan bir neşve vardı ve kemiklerim çürüse de bende (bu neşve) bâkî kalacak.”(Aşkın Halleri, Haz: Sadık Yalsızuçanlar, Mehmet Fatih Birgül)
Câmî’nin cevabı lâtiftir:
“ Gâh şarap deriz Sana, gâh kadeh
Gâh darı deriz Sana, gâh tuzak
Dünya levhasında tek bir harf yok Senin ismini taşıyacak”
Şimdi hangi isimle çağıralım Sen’i?” (Annemarie Schimmel, İslâm’ın Mistik Boyutları)
Yolda, aşk ve sarhoşluk zamanları…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.