Kongrede başbakan ve yardımcıları ile güya şehrimizi temsil ettiği söylenen bakanlar ile milletvekillerinin hamaset dolu konuşmalarından daha çok dikkat edilmesi gereken şey seçilmiş olduğu söylenmesine rağmen gerçekte bu defa da atanmış olan listede kimlerin yer aldığıdır.

İktidar partisinin il kongresinde tek liste ile seçime gidilmesine rağmen ilgililerce son ana kadar ısrarla saklanan liste artık bu gün yarın hepten ortaya dökülmüş olacak.

İnsanlar bir önceki atanmış listeden kaç kişini yerini koruyabildiği ve kaç kişinin, kimlerin kontenjanından listeye girebilmiş olduğuna bakacaktır.

Hele hele yeni atanmış seçilmişlerin oluşturduğu yönetim kurulunun ilk toplantısı yapılıp da yürütme kurulu açıklandıktan sonra, eski atanmışların bir tanesinin bile liste dışında kalması veya görevinde değişiklik olması sonrasında bu tür fikirler daha belirgin hale gelecektir.

Kongrede başbakan ve bakanlar ile milletvekillerinin tribüne dönük hamaset dolu konuşmalarına bakıp da kimse bu liste, bir görevden almadan ziyade bir bayrak değişimidir falan demeye kalkmasın.

Liste bu haliyle belirleyicisi belli olmayan bir oldubitti sonucu olarak ortada durmaktadır.

Yani liste bu haliyle sahibi belli olmasa da, iki cenaha yani hem partili kesime hem de geçmiş yönetimde belirleyici olanlarla birlikte partililere de gelecek günler, yıllar için verilen mesaj gibi algılanacaktır.

Çünkü önceki yıllardaki listeler ile son görevden alınma ile işbaşına gelen listenin sahibi belli idi.

Ve o liste sahipleri de bu güne kadar sahiplik konusunda aksi bir beyanda bulunmadılar.

Ama bu listenin sahibinin bu defa yüzü karanlıkta kalmıştır.

Hem de yarısı falan değil, yüzünün tümü karanlıktır, karanlıktadır.

Liste il yönetiminin veya atanmış il başkanının bizatihi kendisi tarafından mı oluşturulmuştur, büyük şehir belediye başkanı tarafından mı yapılmıştır, geçmişte olduğu gibi bir milletvekili mi listeyi oluşturmuştur, bu defa sadece bakan tarafından mı atama yapılmıştır veya genel merkez mi liste oluşturmuştur? Bunlar belli değildir.

Siyasette açıklık iddiasında olanlar tek liste hazırlayarak gittikleri bir il kongresinde bile şeffaf olamayacaklarsa nerede şeffaf olacaklar.

İl başkanlığına aday olan kişi seçimden önce kamuoyu karşısına çıkıp listem şu ve şu kişilerden oluşuyor ve liste benim listemdir diyemiyorsa kongrenin, seçimin ne anlamı kalır.

Bir daha tekrar edelim.

İl yönetim kurulunun teşkili kadar il yürütme kurulunda kimlerin yer alacağı belli olduktan sonra yapılan kongre ile kimin elinin rahatlayacağı ve kimin girdaba gireceği belki biraz daha belirgin hale gelecektir.

Veya genel merkez nezdinde yeni güç odağı olarak algılanan ve bazı basın yayın organlarınca olduğundan daha büyük gösterilmeye çalışılarak farklı bir havaya büründürülmeye çalışılan dış işleri bakanı Davutoğlu’nun, güya orta doğu ile dünyaya vermeye çalıştığı nizâmâtı Konya’ya da verip veremeyeceği ortaya çıkmış olacaktır.

Son söz olarak söylenebilecek şey şudur.

Davutoğlu’nun kongrede ifade etmeye çalıştığı Âleme Nizam verme fikri yeni bir kongre argümanı olarak sarf edilmemiş ise, içlerindeki nizamsızlığı kongreye rağmen hala sona erdiremeyenlerin garabetlerinin cümle âleme ilanıdır.

Çünkü övündükleri Nizam-ı Âlem fikri, gerçekte kendi iç nizamını gerçekleştirmiş toplumların eseridir.

Böyle bir toplum da şimdilik kaydı ile ortada görülememektedir.