Derin devlet gerçekten varsa diyerek, olmaması gerekenleri sıralamıştık ve bu nedenleri daha da artırmanın mümkün olduğunu herkesin bildiğini ifade etmiştik.

Bu nedenlerden en önemlilerinden birisi de, derin devletin diğer şeylere evet dediği ifade ediliyorsa, federal devlet yapılanmasına da evet der mi sorusudur.

Federal yapılanma nereden çıktı denilebilir.

Malum bu günlerde terör elebaşısı ile ilgili görüşmelerin birinci turu yapılıyor.

Elbette bu günlere kolay gelinmedi.

İktidar ve muhalefet eliyle biraz daha demlendirildikten sonra bu düşüncenin de, diğerleri gibi servis edilmeyeceğinin garantisi mi var?

Bunu düşünmüş olmamızın nedeni; Osmanlı İmparatorluğu ile Amerikan devlet sisteminin yapılanmasının hatırlatıldığı ve Osmanlıcılık oyunu oynayanların insanların kulağına hoş geleceği düşüncesiyle bir süredir eyalet sistemi güzellemesi yapılmasıdır.

Üniter devlet yapısından federal devlet yapısına, yani eyalet sistemine geçiş yapmak suretiyle, ülkemizin güney doğusunda Iraktaki gibi federal kürt devleti kurmak isteyenler, bu düşüncelerini hiç saklamamışlardır.

İslami hassasiyetleri ile tanınan insanlar ise bu yapılanların hepsinin, yahudinin arzı mevud emellerinin adı BOP olan büyük Ortadoğu proje çalışmasının ön hazırlık planları olduğunu, 50 yıldır her platformda ifade ettiler.

Bu noktada Sahiden derin devlet var mı diye soranların, haklı olduklarını söylüyoruz.

Eleştirilmelerine, ötekileştirilmelerine ve yok sayılmalarına rağmen her fırsatta, güneydoğuda olup bitenleri ifade ettikleri için.

Hiçbir şey olmamış olsa bile, tarihe bir not düşmüş oldular.

Şimdi bulunduğumuz noktada yukarıdaki soruyu dikkate alarak, üzerinde durulması gereken konuyu bir kez daha hatırlatıyoruz.

Türkiye’de olumlu veya olumsuz tariflerle ifade edilen türden devlette yönetim aygıtı olmanın ötesine geçmiş, devamlılığını muhafaza eden, kurumsallaşmayı geliştirerek sürdüren ve devletin uygulamalarına egemen olan bir akıl var mı?

Varsa Ülkenin, milletin taleplerini, önceleyen, fert ve toplum ile devletin arasındaki sorunların işleyişine ilişkin yasal mevzuatı, günün koşullarına göre revize ederek uygulayan ve vatandaşın hayat şartlarını iyileştirmeye odaklanmış bir derin devlet var mı, yok mu?

Böyle bir yapı var ise, devlet kurumlarında bayrakları asılı olduğu için, unutulanların yanında isimleri herkesçe bilinen 16 tane Türk devletinin yıkılışına, neden izin verildi?

Bu ihanet değilse bile, açık bir basiretsizlik değil mi?

Filistin meselesi bizim değil, Arapların meselesidir diyen şaşkınlar sürüsü, Filistin’in de, Suriye’nin de, Irak’ın da yıkılan son Türk devleti olan Osmanlı Devletinin sınırları içinde olduğunu neden göz ardı ederler?

Arzı Mevudu rahatlıkla kurabilmeleri için, ABD ve İsrail'in Arap düşmanlığı üzerinden dikkatleri Milliyetçilik ve Türkçülük hassasiyetlerini kullanarak, BOP'u unutturmaya çalıştıklarını neden ifşa etmezler?

Gazze katliamı ortada iken ABD ve İsrail'in tarafında olanların siyonistlerle yapılan ticareti, Filistin ile yapılan ticaret olarak göstermeye çalışanların ne Türk, ne de Müslüman olabileceklerini neden ortaya koymazlar?

BOP adı altında İsrail'in Ortadoğu'da yaktığı bu ateşin, eninde sonunda bize de sıçrayacağı ve ne kadar iyiniyetli olunursa olunsun, İngiltere’nin bir zamanlar Çanakkale de bozguna uğramasına rağmen İstanbul’un işgalinden vazgeçmediği gibi, siyonist işgalci devlet ile onun destekçisi ABD nin, Fırat ile Dicle nehirler arasındaki Güneydoğu illerimizden vazgeçmeyecekleri asla unutulmamalıdır.

FARKINDA MIYIZ?

Devlet aklı dedikleri gerçek olsaydı, Göktürklerin yıkılıp Uygur Kağanlığının kurulması mümkün olur muydu?

Aksaçlılar dedikleri var olmuş olsaydı, Büyük Selçuklu Devleti’ni yıkılışa götüren Oğuz İsyanı olur muydu?

İhtiyarlar dedikleri devrede olsaydı, Osmanlıyı derinden sarsan Timur istilası yaşanır mıydı?

Derin devlet ittihat ve terakkidir diyenler, Osmanlının yıkılışına göz yumanlardır.

Devletin sahipleri denilen yapılanma işbaşında olsaydı, kurucu güç ile yıkıcı gücün aynı olduğu iddia edilebilir miydi?

Masallara zaman ayırmaya gerek yok diyenleri haklı çıkaracak, daha pek çok sebep sayılabilir.