Hüzeyme Yeşim Koçak

Hüzeyme Yeşim Koçak

Senin O Harikûlade Yüzün

Senin O Harikûlade Yüzün

Mübarek Üç aylara girdik, Regaip Kandilini idrak ettik. Milletimize ümmetimize hayırlı olmasını, uyanma ve aydınlanmayı, selameti niyaz ediyorum.
Gönül sultanlarının diliyle Fahr-i Kâinat Efendimizi analım istiyoruz.

Hazreti Mevlâna’dan “Peygamber Efendimize (S.A.V.) Övgü”:
“Ey ebediyyetin, sonsuzluğun pâdişahı! Ey gökyüzünün ay’ı! Sen yaşayışın kaynağısın, sen mekânsız âlemin gül bahçesisin.
Senin tatlı berrak suyunu görünce can hikâyesini duydum, can gibi mânâ âleminin derinliklerine daldım, görünmez oldum(…)
Ey dünya sevgisine kapılmış gaflet sarhoşları! Peygamber mübarek yüzü ile bilgisizlik karanlıklarını aydınlattı. Gündüz oldu, uyanın, kalkın, Hak bülbüllerinin gül bahçelerinden gelen gönül alıcı sesleri işitin, mest olsun!
Yaseminler gibi cilvelen, manevî neşe ile başını oynat, salla! Etrafa şekerler dağıtmak, ağızları manen tatlandırmak istiyorsan, evini ballarla doldur!
Nergis gözlerin mest oldu. Sen perî misin, yoksa melek misin? Şekerlerle yoğrulmuşsun, sen gül bahçesinin goncası mısın?
Kardeşim, gece gündüz mest olmak, kendinde olmamak çok hoş bir şeydir. Aklının başını al da büyükler büyüğü Allah’ın aşkıyla mest ol, bu hâlden daha iyi hâl düşünülemez. Bir ikincisi yoktur.
Onun mübarek adı canlara candır. Onun anmak, zikr etmek, madenlere la’ldir, yakuttur. Onun aşkı ruhlara hem güvenlik, hem de emellerin özüdür.
Adını andığım zaman bahtım yeşerir, kutlu bahta kavuşurum. İsminin anlamını yaşamış olurum.
Bu kadehteki şarap, sizi bulmak, ağızsız bir yoldan size ulaşıp gönülde, canda parlamak, sizi sizden alıp götürmek için acele ediyor, çırpınıyor duruyor.
Ey anlayışı olan akıllı kişi! Manen kör olmuş kişinin körlüğünü gider! Bundan başka yapacak bir şey yok. İmtihan kalkışma!
Bundan başka bir yol yoktur. Bundan başka bir pâdişah yoktur. Bundan başka bir ay da yoktur. Bundan başka ne varsa fânidir, gelip geçicidir.
Hayır sus, artık sus! Yalancıktan yüzünü ekşit, akıllı kişileri bırak da gizlice mansûr şarabı iç.” (Mevlâna, Dîvân-ı Kebîr Seçmeler, Hazırlayan: Şefik Can, cilt: 3, Ötüken, 2000, S. 291-292)

***
Klasik Türk şiirinin son dönem büyük şairlerinden Şeyh Galib’in 2041 beyitten oluşan ünlü mesnevisi Hüsn ü Aşk’tan:
PEYGAMBER HAZRETİ MUHAMMED’ in VASIFLARINA DÂİR NA’T-I ŞERİF (Der na’t-i şerîf-i nebevî ve evsâf-ı latîf-i Mustafavî Sallâlahü teâla aleyh)

Ervâh ki tuhfe-i Hudâdır
Hâk-i reh-i Şâh-ı Enbiyadır…

20 Ol Şâh ki tahtı lâmekândır
Cârûbkeşi Kerûbiyândır (……….)
19 Allah’ın hediyesi olan ruhlar, peygamberler şahının yolunda topraktır. 20 O şâhın tahtının mekânı yoktur, melekler onun süpürgecisidir. 21 Ay, o şahın ayağını öpmek için parça parça oldu. 22 Cebrail ona verilen ihsanın habercisi, Mikâil onun kâhyasıdır. 23 nun temiz varlığı “Levlâk” ile tavsif edilmiştir. Kur’ana göre vasfı ise zarfla mazruftur. 24 Onun tâkının kapısı KABE KAVSEYN’dir; ayağının bastığı yer iki âlemin ilmidir. 25 Pâyesi, gökler ülkesinin hükümdarlığı, gölgesi yeryüzünün ayıdır. 26 Vahdeti bilen, vahdet ile peygamberlik dalgasının aynı şey olduğunu söyledi. 27 Mâdemki o nur yaratılmışların ilkidir, ona Hudayı takip eden desem mazurum. 28 Beşerin babası olan Hazret-i Âdem peygamberlik bahçesinde bir ağaçtır. 29 Nuh gözyaşları dökerek onun güzelliklerinin denizinde gemici oldu. 30 Nil coşunca onun feyzi Mûsâ’ya Hızır gibi yetişti. 31 Şeriatiyle silahlanınca, putları kırmak İbrahim’e düştü. 32 İdris, onun büyük miracını gökyüzü varlıklarına öğretti. 33 Onun geldiğini müjdelemek için İsa sanki tâ feleğin minberine çıkmıştır. 35 Onun yaratılması, kâinatın varlığına sebeptir; onun ümmetleri ilmin sırrına mirasçıdır. 36 İlâhî vahdetin aynasıdır; varlığının aynası da aynen kendisidir. 37 Gerçek imanın ne olduğunu bil; sana bir peygamber, bir de Allah kâfidir. 38 Susayanlara su vermesi pek boldur. Mucizesi parmakla gösterilir. 39 Miraç gecesinin siyah miski onun peygamberlik berâtının tuğrasıdır. 40 Söz, keramet kaynağı bile olsa elbette Kur’an’a benzeyemez. 41 Kur’an Resulün vasıflarını ve büyük ahlâkını tarif etmiştir. 42 Ey kalem! Sözlerini kâfi gör. Allah, levh-i mahfuza kalemle yazmıştır.” ( Şeyh Galip, Hüsn ü Aşk, Hazırlayanlar: Orhan Okay-Hüseyin Ayan, Dergâh Yayınları, 2006, S. 54-57 )
***
Muhammed el- Harrak’tan:
“Bütün arayışlar Senin güzelliğinde toplandı
Bizde bir bakıştan başka bir şey yok
Fakat baktığımızda da gördüğümüz bir şey yok
Senin Harikulade Yüzün’den başka.” ( Hüzeyme Yeşim Koçak, Hicaz Yaprakları, Akçağ, 2014, S. 27)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüzeyme Yeşim Koçak Arşivi