Yılbaşı neyimiz olur
“Karanlık, aydınlık, / Köy, şehir, dağ, deniz.. yerim neresi / Olursa olsun, ben / Bulurum bir Niyâz Penceresi.” diyen Büyük Şair Arif Nihat Asya’dan “Takvimlerdeki” yılbaşılardan biri, Noel Baba ile ilgili, zülfüyâra dokunan güzel bir yazı:
“Ramazan Bayramımız mı, Kandilimiz mi, Kurban Bayramımız mı? Biz Muharremlerle, Martlarla başlayan yıllarda biliriz ki, hiçbiri böyle şımarıklıkla, böyle ayyaşlıkla, böyle kumarbazlıkla açılmazdı. Hepsi efendi yıllardı. Memleketimize, herhalde, Beyoğlu’ndan giren, Haliç’i atlayarak Fatih’lere, Aksaray’lara, sonra Rumeli’ye ve Boğaz’ı aşarak önce Kadıköy’lere, Moda’lara ve sonra Üsküdar’lara ve oradan Anadolu’ya geçen bu bunak neyimiz olur; Babamız mı, dedemiz mi, amcamız mı, yoksa Avrupalılıktan pirimiz mi?
İstanbul’un Tepebaşı’ndan Adana’nın Tepebağı’na kadar her yeri bilen, her yere uğrayan bu moruk kimdir, necidir?
Bir resmine bakarsanız havarilere, öteki resmine bakarsanız düzenbaz kâhinlere benzeyen bu iskambil papazı, aramızda neyin nesidir… Bunu hiç merak ettiniz mi?
Siz bırakın da ben söyleyeyim onun kim olduğunu: O. Haçlı Seferlerinden kalma bir kılıç artığıdır. O zaman silahla giremediği yerlere, şimdi beyaz sakalıyla saygılar ve sevgiler toplayarak girebiliyor.
O evimize girerken eşeğini kapımızın halkasına bağlayan bir Piyer Lermit’tir…(1)Kardeşlerini mukaddes savaşa hazırlamaktan geliyor.
O adıyla sanıyla bir misyonerdir ki, şu memlekette ocağına incir dikildikten sonra, kılığını değiştirmiş… Ve bizi avlamaya, kucağında getirdiği oyuncaklarla en can alıcı noktamızdan; çocuklarımızdan başlamıştır.
Bu cömertliğinin karşılığını istemeyecek mi sanıyorsunuz, fedakârlığının sebebini düşünmediniz mi? Bırakın onun hakkından ben gelirim: İşte sakalını çekince gördünüz… Sakalı elimde kaldı ve altından Lüsifer çıktı.(2)
Bilirsiniz ki casuslar da kıyafetlerini ekseriya böyle değiştirirler. Bu, mezar beğenmeyen hortlağa ya mezarını gösterin yahut bırakın: Haç’ında çarmıha gereyim onu.
Tehlikeyi sezer de, kendiliğinden gitmeye kalkarsa, çıkarken ceplerini yoklamayı unutmayınız: Muhakkak bir şeyimizi çalmıştır.
- Piyer Lermit: İlk Haçlı seferinin düzenlenmesinde önayak olan papaz.
- Lüsifer: Hıristiyan akidesinde şeytanı tasvir etmek için kullanılan bir isim.
...
Ve bir yeni yıl duası. Arif Nihat Asya’dan, “Duâ II” şiiri:
Bize –hâlâ- ezâ ezâ geliyor
Günler, aylar, devirler, Allaah’ım
Dönecek miydi harb meydanına
Şehirler, Allaah’ım!
Yine tebşîrler getirsin –her
Yıl– Berât’lar, Kadir’ler, Allaah’ım!
Cana, îmâna, mülke kastedeni
Hangi güçler zehirler, Allaah’ım
Belli, insan değiller… öyleyse,
Söyle: kimdir, nedirler, Allaah’ım
Yine tebşîrler getirsin –her
Yıl– Berât’lar, Kadir’ler, Allaah’ım!
Kara gündeysek, ufka nûrundan
Doğsun –artık– fecirler, Allaah’ım!
Rahmetinden –dolup dolup– taşsın
Dışlar, içler, kabirler, Allaah’ım!
Yine tebşîrler getirsin –her
Yıl– Berât’lar, Kadir’ler, Allaah’ım!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.