Hemen her fırsatta Allah(cc) kelamı Kuranı Kerimdeki ayetlerin açık ve açıklanmış olduğunu öne sürerek lafa söze başlayan Kurancılık dini mensuplarının temel açmazlarından en başta geleni Kuran ayetlerini yeniden açıklamak istemeleridir.

Açık ve açıklanmış olan ayetler hakkında Hz. Peygamberin(sav) sahih sünneti ve hadislerini red ederek işe başlayan bu gafil güruh Rasulümüze(sav) vermedikleri açıklama hakkını kendileri kullanırken sınır tanımaz bir şekilde davranabilmektedirler.

İslam dininde tabbudi olan Namaz, Zekât ve Hacc gibi ibadetlerden tutun da, Kerim kitabımızda bulunan tüm mefhumlar konusunda farklı bir şeyler söylemek adına yapılan cinayet derecesindeki yanlışlıklarda, geçmişte Ümmeti Muhammed tarafından şaz görüş olarak kabul edilen düşünceleri kendileri bulmuş gibi pazarlamaktadırlar.

Din satıcısı haline gelen ve yazdıkları daha doğrusu intihal ettikleri kitaplar ve yaptıkları programlar ile hayli gelir elde den bu modern harici düşüncelilerin gündeme getirmeye çalıştıkları bu günkü görüşlerinin, dün denecek kadar yakın bir zamanda ifade ettikleri görüşlerden farklı olması bile, bazı kişileri uyarmaya yetmemektedir.

Ehli Sünnet yolunun takipçisi olan Müslümanları tahrif edilmiş İslam olan atalar dinini takip etmekle suçlayan ve kendilerini İbrahimi hanif din mensubu olarak takdim etmeye çalışan bu güruhun bu iddialarının da elle tutulur bir tarafı yoktur.

Çünkü Kerim Kitabımızda Atamız İbrahim(as)ın dini üzere olma emrini tebliğ eden Hz. Peygamberden(sav) bu yana tüm Müslümanlar ataları İbrahim(as) dini üzeredirler.

Tarihteki sapık fikir ataları olan Hariciler ve Mutezile mezhebi mensupları gibi Rasulullah’ın(sav) sahih sünnet ve hadislerini red ederek din olarak sadece Kur'an bize yeter düşüncesiyle 1400 senelik maziden gelen ve İslam’ın ilim ve irfan süzgecinden geçen ne varsa eskiye aittir düşüncesiyle çöpe atan bu sapmış ve saptırılmış güruh maalesef her geçen gün daha da azgınlaşmaktadır.

Yaşayan ve yaşanan İslam konusunda pek çok kere aşırıya kaçan edep ve saygı yoksun bu güruh, Hz. Peygamber’den bu yana önlerinde İslam’ın yıkılmaz kalesi gibi duran Sahabe(ra) neslinin takipçisi olarak Ehli Sünnet sancağını dalgalandıran Selefimize(ra) ve Mezhep İmamlarımıza(ra) da aynı saygısızlıkla saldırmaktadır.

Bu güne kadar kendilerine karşı yapılan her türlü edepsizlik ve saygısızlığa merhamet duyguları ile cevap veren, Rasulullah’ı(sav), Kerim Kitabımızı ve kitapla birlikte verilen hikmeti anlamaya çalışan yüz binlerce hatta milyonlarca bilgi ve hikmet yüklü Müslümanı, şirk ve küfürle itham edecek kadar ileri gitmişlerdir.

Arapça inzal edilen hayat kitabımızın bırakın arap dili gramerini bilmeyi, asli hali ile hatasız bir şekilde yüzünden dahi okuyamayan, ama eline öyle veya böyle geçmiş bir veya birkaç meali okumakla kendini alim zan eden, meal Müslümanlığı bile denemeyecek bir halden yola çıkarak, ayetler ve ayetlerde geçen mefhumlar hakkında sınırsızca ahkam kesen, ayetleri içinde bulunduğu çıkmazların durumuna, yerine ve zamanına göre farklı farklı yorumlayan ve keyfine göre bir din yaşamak isteyen bu bedbahtlar tarihin çöplüğünde gömülü atalarına bile rahmet okutturacak hale gelmiş bulunmaktadırlar.

Güya ayetlerde geçen kelimelerin etimolojik ve semantik anlamlarından yola çıkarak Kuran’ı Kerimi tefsire yeltenen, Muhkem ve Müteşabih ayrımı bile yapmadan ayetlere olmadık anlamlar yükleyerek tefsir ettiğini zan ederek akıllarını putlaştıran ve bu noktada fikir ataları olarak görülen Mutezili âlimlere taş çıkartan, hatta sahabe(ra) toplumunu küfürle itham edecek kadar ileri giden Haricileri bile geride bırakan bu aldatılmış güruhun hakkından geçmişte olduğu gibi, yine sahih sünnet takipçisi ehlisünnet âlimlerinin geleceğine inanıyoruz.

Sahih Sünnet takipçisi Ehli Sünneti yıkmak için tarihin çöplüğünü karıştıranlar, Ehli Sünnet âlimleri(ra) tarafından tarihin çöplüğüne gömülmüş atalarının pisliklerinden başka bir şey bulamayacaklardır.