Çevremizden sık sık ben tansiyon hastasıyım kelimesini duymaktayız. Maalesef çevremizden duyduğumuz kadar sık bir hastalıktır. Türk hipertansiyon ve böbrek hastalıkları derneğine göre her 4 kişiden 1 kişi tansiyon hastasıdır.

Peki Nedir Bu Tansiyon Hastalığı?

Kanın damar duvarına yaptığı basınca kan basıncı denilmektedir. Bu basıncın belli aralıklarda seyretmesi önemlidir. Aralığın üstünde olması yüksek tansiyon, altında olması ise düşük tansiyondur. Erkeklerde, sigara içenlerde, yaşı fazla olanlarda, obezite ve diyabet gibi hastalığı olanlarda tansiyon hastalığı daha çok görülmektedir. Bireylerin obez olması tansiyon hastası olmalarını 2-6 kat arttırmaktadır. Bu yüzden kilo kaybetmek Kan basıncını dengelemek için faydalıdır. Karbonhidrat kaynağı ekmek, makarna, pilav gibi ürünlerin fazla alınması kan basıncını etkilemektedir bu nedenle karbonhidrat kaynaklarını dengeli almak önemlidir. Yağ olarak katı yağlar yerine sıvı yağlardan zeytinyağını tercih etmek kan basıncını dengelemek için daha iyi bir tercih olacaktır.

Tansiyon hastalarında tuz tüketimi çok önemlidir. Sofraya oturunca yemeğin tadına bakmadan tuz eklenmemelidir. Özellikle paketli gıdalar fazlaca tuzludur bu yüzden mümkün olduğunca paketli gıdalardan uzak durulmalıdır. Salam, sosis, sucuk gibi gıdalarda tuz, raf ömrünü arttırmak için fazlaca eklenmektedir bu nedenle bu tür gıdalar mümkün olduğunca eve alınmamalıdır. Turşu, zeytin, peynir gibi gıdalarda porsiyon kontrolü önemlidir. Neredeyse her yemeğe giren salça, içeriğinde fazlaca tuz içerir. Çok tuzlu olan salçalar yerine daha az tuzlusu tercih edilmelidir.

Dikkat edilmesi gereken bir diğer konu ise vücut ağırlığıdır. Kilolu bireylerde tansiyon hastalığı daha çok görülmektedir. Bireyler kilo kaybettikçe kan basıncı dengelenmektedir bu yüzden kilolu bireylerin zayıflaması önemlidir.

YÜKSEK TANSİYONDAN KORUNMAK İÇİN 10 ALTIN KURAL

1.Yemeğin tadına bakmadan tuz eklemeyin. Unutmayın ki günlük toplam tuz ihtiyacınız sadece 1 tatlı kaşığı kadardır.

2.Potasyum mineralinin tansiyon düşürücü etkisi vardır. Bu nedenle potasyumca zengin ıspanak, maydanoz marul gibi yeşil yapraklı sebzeler; Muz, erik, avakado gibi meyvelere beslenmenizde yer verin.

3.Vücut ağırlığınızı ideal seviyelere çekmek önemlidir. Eğer kiloluysanız zayıflamak için adım atın!

4.Günlük olarak aktif olabileceğiniz bir şey yapın. Hareketli yaşama günlük 30 dakikalık yürüyüşlerle başlayabilirsiniz.

5.C ve E vitamininin damar sertliğini azaltıp, damar fonksiyonlarını iyileştirici etkisi vardır. Beslenmenize fındık ve ceviz gibi kuruyemişleri, mevsim sebze ve meyvelerini ekleyerek damar sağlığınızı koruyabilirsiniz.

6.Evimizde ne olursa onu yeriz. Beslenmemizi yönetmemizde market alışverişi önemlidir. Market alışverişlerine tok karınla ve alışveriş listesiyle çıkmaya özen gösterin.

7. Etiket okuma alışkanlığı edinin. Etikette sodyum (Na) içeriğinin 120mg/100g dan az olması düşük tuz içerdiğini bize göstermektedir. Bu değerin çok üstündeki ürünleri almaktan kaçının!

8.Haftada 1 gün beslenmenize balık ekleyin. Deniz balığı olmasına özen gösterin.

9.Kahve tüketiminizde 2 fincanı aşmamaya özen gösterin.

10.Unutmayın ki stres her hastalığın başıdır. Mümkün olduğunca stresinizi yönetin.

Sağlıklı ve hareketli günler dilerim…