Cüneyt Arkın, kötü adamlar ile mücadele ederken, silahlar çekilir ve çatışma başlar. Karşılıklı 6 patlar silahların dumanları arasında çarpışma sürer. "Esas oğlan" tabirini yeniler pek bilmez; başrolde oynayan jönü tarif eden esas oğlan, tabiki Cüneyt Arkın olur. Kızların aşkı, kötülerin korkulu rüyası esas oğlan çatışma sırasında attığını indirir. Üstüne tek yumrukla adamı duvarın içinden geçirir. Derken, hain-sinsi kötü adamı kamera fark eder ve yakın çekime alır. Kendinden beklendigi gibi Esas oğlanın arkasından ateş eder. Sırtından mermiyi yiyen Arkın, o an sendeler, saçları şöyle bir titrer. Renkli gözleri kapanır ve ağır ağır ateş edene doğru döner. Ateş eden sinsi hayin korkudan donup kalır. Genellikle kötüler kel, şaşı, çirkin, dişleri eksik, göbekli gibi özellikleri olur. Esas oğlanın silahını çekip kendisini vurmasını bekler. Arkın o çatışmada bir-iki mermi daha yer ama ölmez. Ameliyatına giren yaşlı doktor, "Bünyesi çok sağlammış." diyerek kurtulduğunu müjdeler. Hemen ertesi gün, hastanede, bileğine cam şişedeki serum ve göğsünü saran kar beyazı sargı beziyle yatağında yatarken görünür. Kurtardığı kadın, erkek ya da çocukların teşekkürlerini kabul ederken şevkatli ve mağrurdur. Yani bedeninden çıkan 3 mermi zor bir ameliyat ya da en azından anesteziden eser yoktur! Ve bizler, Türk Halkı bu ve benzeri filmleri izler; oyuncular ile gülüp, onlarla ağlardık. Filmlerin etkisiyle oyuncular gibi giyinip, saçlarımızı onlarınki ne benzetirdik.

Tarık Akan gibi yakışıklı, Filiz Akın gibi güzel, Şener Şen gibi komik olmaya gayret sarf ederdik. Dolayısıyla onlar gibi mert, delikanlı, merhametli, sadık olmayı özendiren filmler ile zihnimizdeki yerlerini doldurmuş-tu! (Burada 30 saniye bekleyin ve lütfen düşünün. Yazının kalanında ne anlatmaya çalışacağımı tahmin etmeye çalışın?)

Üç Kız Kardeş

Yalı Çapkını

Çöp Adam

Aile

Dört farklı dizi, verilen bir amaç! Zengin koca bul.

Ama öyle böyle değil, ülkenin sayılı zengin ailelerine ulaşmalısın. Bu uğurda özgürlüğünü ve bazı değerlerini kaybetmende çok da bir sorun yok. Kocan zengin olsun, gerisini bir şekilde halyoluna koyarsan. Denizi gören büyük yalılarda, iç savaşın eksik olmadığı kocaman aileler halinde süren yaşantılar, şoförleri olan lüks araçlar, bahçıvan ve hizmetli ekibiyle birlikte iç çekişmelerin bol olduğu, entrikalı dizi dizi filmler.

Hani bizim değer yargılarını konu eden filmler? Yeni nesillere öğretmemiz gereken toplumun iskeletini oluşturan örf ve ananelerimiz?

Kimse trafik kazası görmek istemez ama gözlerini de alamaz. Kanımca günümüzdeki dizi film yapımcılarının genel düsturu bu olmalı? Ya da başka bir olasılık; dizilerin yapımıyla ilgili destek verenlerin kılıcını tutar. Sonuç ta tek elden çıkmış gibiler?

Size tavsiyem, size sunulandan ziyade size uygun olanı tercih etmeniz. Öğreten, gösteren, essah ve biz Anadolu ezgileri ni taşıyan programları tercih etmeniz.

Tas kaybolmasın!