Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Tahir Hoca’yı anlamak

Tahir Hoca’yı anlamak

Şubat ayına Müslümanlar kaybettikleri değerleri anmak açısından Şehadet Ayı diyorlar ya kayıpları sadece Şubat ayı ile sınırlı değildir.

2011 yılı Mart  ayında bir kayıp daha yaşadık ve o günden beridir mihraplar, minberler, kürsüler ve gönüllerdeki boşluğu doldurulamadı.

Şubat ayının son günlerinde Merhum Necmeddin Erbakan(Rha)ın kaybının üzüntüsünü atlatamadan Tahir Büyükkörükçü Hocaefendi (Rha)nin kaybı ile gönüller bir kez daha burkuldu.

Konya’mızda şimdilerde hemen hemen kimsenin tanımadığı bilmediği hatta öğrenmek için bir gayret de sarf etmediği Hacı İsâ Rûhi Bolay Hoca Efendi(rh.a) nin hayr ül halefi ve icazetli öğrencisi Konya’nın Tahir Hocası 5 Mart günü rahmeti rahmana kavuştu.

Tahir Hoca(Rha) mız Konya’mızın son icazetli hocamız idi.

Şimdilerde adına hoca veya Hocaefendi denilen ve hocamızın tabiriyle çakıldaklıların doldurduğu günümüzde imanımızın gereğinin pratik alanda nasıl yaşanması gerektiğini gösteren 2 kutup insandı Merhum Erbakan ve Tahir Hocalarımız.

Merhum Erbakan Hocamız(Rha) siyaset meydanında, Merhum Tahir Hocamız(Rha) ise İslam’ın ibadet ve tasavvuf alanında modelimiz olan şahsiyetlerdi.

Adil halifemiz Hz. Ömer(ra)’den aktarıldığı üzere Erbakan ve Tahir hocalarımız “aramızdayken başımızda; başımızdayken ise aramızda” olan hocalarımızdı.

Her ikisini de rahmet, minnet ve hasretle anıyoruz.

Şimdilerde artık böyle bir modelimiz yok.

Model diye önümüze alıp peşinden gideceklerimizin aranan model olmaktan nasıl uzaklaştıklarının acı tecrübelerini yaşadık ve yaşıyoruz.

Fetret devirlerinde yetişip ortaya çıkmalarından dolayı Rahmetli Üstat Necip Fazıl Kısakürek(rh.a)’in deyişiyle “örneksiz kalan insanlar için kumda açılmış bir kalıp diye gösterilecek ve  bir model olarak görülüp peşleri sıra gidilecek kişilerin yokluğunu her zamankinden daha acı bir şekilde yaşandığı dönemlerdeyiz.

Merhum Erbakan Hoca(Rha) Üstadı olan Mehmed Zahid Kotku(ks) dan Merhum Tahir Hocamız(Rha) Üstadı Mahmud Sami Ramazanoğlu hazretlerine(ks)  intisap ederek manevi eğitimlerini tamamlayarak siyaset meydanına atılmışlardır.

 

Her iki Hocamızın da (Rha) ilim ve tasavvufi hayatlarında ölçülerinin mutlak Şeriat olduğunu ve Şer-i Şerif’e uymayan düşünce ve kişilere asla itibar etmediklerini biliyoruz.

Yine siyaset ve zindan arkadaşlıklarında birbirlerinden ayrılmayan da hocalarımızın yaşadıkları bunca badirelerde bile Allah(cc) dostlarından başka dost edinmedikleri, düşmanlıklarının ise sadece Allah(cc) düşmanlarına karşı olduğunu herkes yakinen görmüştür.

Bu nedenledir ki gerek siyaset hayatında yer alanlar gerekse de eğitim öğretim saflarında yer alanlarda itikat ve ibadet hayatlarını Kur'an-ı Kerim'e ve sahih sünnete uydurmayanların, korkulu rüyası olmuşlardır.

Merhum Tahir Hocamızın(Rha) neşrettiği kitaplar ve Kapu Camiinin kara kürsisinden yaptığı vaazlar şimdilerde bile tekrar okunduğu veya dinlendiği zamanlarda Müslümanların idraklerinde olağanüstü tesirler oluşturmakta ve insanların yakasından tutup silkeleyip kendisine gelmesine vesile olmaktadır.

Hayatı boyunca devlet ve millet hayatımızda İslâmî esaslara uygun bir hayat nizamının yaşanmasını ve yaşatılmasını hedefleyen Merhum Hocamızın(Rha) Konya’mız ve Konyalılarımız için hala gökteki kutup yıldızı gibi bize yol gösterdiğini ve en ufak sapmalarımızda bile uzaktan bazen gülümseyerek bazen de kaşlarını çatarak bizlere göz kırpmaya mı devam ettiğini biliyoruz.

Hayatımızın pek çok safhasında ikaz ve uyarıları ile yol gösterici ve belirleyici olan Merhum Hocamızı(Rha) Sultân'ul Vaizin olarak gördük ve hep te öyle kalacak.

Kapu Camiinin kara kürsisi Merhum Hocamızın(Rha) kıymetini hem bilenler hem de bilmeyenler için hala boş ve mahzun dur.

Bu yazdıklarımızı abartılı bulan hatta bizleri kaybettiğimiz Hocalarımız için felaket tellallığı yaptığımız zannedenler için bir kez daha hatırlatalım.

Merhum Necmeddin Erbakan(Rha) ve Tahir Hocalarımız(Rha)ın kıymetini şu son İdlip/Suriye olaylarından sonra bile bilemediyseniz dönün bir daha Merhum Tahir Hocamızın(Rha) Kapu Camii vaazlarını, Merhum Erbakan Hocamızın(Rha) ise başta TBMM de yapmış olduğu konuşmaları olmak üzere Türkiye’nin ve bölgemizin geleceği hakkında yapmış olduğu konuşmalarını yeniden bir daha dinleyin.

Eminim yanlış yerde durduğunuzu açık seçik göreceksiniz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Süleyman Küçük Arşivi