Ramazan bir yol haritası
Ramazan, oruç, iftar, sahur, Kur’an, terâvih, sadaka, zekat, fitre, yardımlaşma ve dayanışma bunlar bu güzel ayda hep aklımızda bulunan ve Ramazan adına zihnimizden hiç çıkmayan kavramlar. Ramazan acaba bunlarla hakikaten bir fırsat ayı mı? Hep böyle söyleniyor hatta söylüyor ve yazıyoruz da. Ancak bunlara inanmanın yanı sıra bu ayda farklı şeyleri yakalama adına hakikaten bir yol haritası çıkarabiliyor muyuz, buna bakmak lâzım.
Af ve mağfiretin sağnak sağnak yağdığı şu güzel Ramazan günlerinde kendimizi ciddi bir hesâba çekmeli, kalbe yeni bir format atmalı, deriz. Ramazanın her bir günü bunları yapmak için iyi bir fırsat. Yine kendimizi dinlememiz bâzı şeylerin muhasebesini yapmanın tam da vaktidir. ‘Ben Müslümanlığın neresindeyim? Şimdiye kadar yaptıklarım doğru mu? Hatâlarımla, günahlarımla yoluma devam etmem ne kadara kadar sürecek? Onlardan kurtulmam için yapmam gerekenler neler? Affedilmem hâlâ mümkünken bu gafletimden artık sıyrılmam gerek.’ Diyerek bir atılım, bir girişim yapılmalı. Bunun için bir yol haritası belirlenmeli. İşte o yol haritasının mihenk taşları Ramazanın altın fırsatlarında gizli. Evet, evet Ramazan yolunu şaşıranlara, ibresi doğrudan şaşanlara çok güzel bir fırsattır. Siz zâten bir program yapmadan Ramazan size orucuyla, Kur’ânıyla, iftarıyla, sahuruyla, terâvihiyle kurtuluş programını çiziyor, en doğru yol haritasını önünüze koyuyor. Size düşense önünüze takdim edilen yolda istenilen şekilde ilerlemek! Yapılacak sâdece bu. Gerisi arkadan gelecektir Hakk’ın izni ve inâyetiyle…
Ramazan yalnızca kişilere değil toplumlara da en kâmil bir yol haritası sunar. Meselâ aç kalmak insanı derinden etkiler fakat ancak aç kalan insan bunu anlayabilir. Oruç tutan tüm İslam toplumu bu gerçeği kendileri toplu olarak Ramazan ayında tuttukları oruçlarla aç kalarak, açların hâlini daha iyi idrak ederler. Aç ve muhtaçların hallerini tâ yüreklerinin derinliklerinde hissederler. Bu toplu hislenme yürekten yüreğe fazilet akımı ve akışı meydana getirir. Çoğu zaman Ramazan dışında da pek çok dernek ve vakıflar fakir-fukara gözetirler ama Ramazan ayında bir farklı olur yardım heyecânı, oruç heyecânı.. Ramazan ayında ayrı bir sükûnet ve iç açınımı, mânevi ufka yönelme halleri yaşanır ki işte Ramazanı farklı kılan bu bambaşka özelliklerdir.
Ramazanla hayâtımızın hangi aşamasındaysak kendimize farklı bir yol haritası çizmeli ve ondan zerre şaşmadan o nurlu yol tâkip edilmeli. Kendimizi Ramazanın kutsî, derûnî, rahmet iklimine bırakmalı. Sanki Ramazan ve oruç insanın azgın nefsiyle hesaplaşmasının seneyi devriyesi olmalı. Bu bağlamda hayâta bakış açımız, olayları doğru yorumlayıp yorumlamadığımız gözden geçirilmeli, bizi eksiksiz-kusursuz yaratan yüce Yaratıcımıza hakkıyla kulluk edip etmediğimiz, bir mümin olarak üzerimize düşen vazifeleri yerine getirip getirmediğimiz hatta kazancımızın helal olup olmadığı sorgulanmalı. ‘Sorgulanmayan hayat yaşanmaya değmez’ der ünlü düşünür Sokrates. Önümüzdeki şu sayılı ama içi bir o kadar dolu olan Ramazanın rahmet yüklü zaman diliminden yararlanma vaktidir şimdi.
Bu sebeple daha Ramazanın başında şöyle bir hatâlarımızın listesini yapalım, kurtulmak istediğimiz hangi menfi ahlâkî vasıflarımız var onları da tek tek tespit edelim. Oruçlarla Ramazanda kendimiz için hazırlayacağımız yol haritasıyla ahlâkımıza ve davranışlarımıza bir seviye getirelim inşaALLAH. Hayırlı Ramazanlar efendim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.