Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Merhametsiz dünya

Merhametsiz dünya

Öyle merhametsiz bir dünyâda yaşıyoruz ki ölenler, yitenler, haksız yere kim vurduya gidenler hat safhada. Kimse kimsenin umurunda değil. Herkes kendi nefisine çalışıyor. Bencillik, nankörlük, şükürsüzlük diz boyu. Çağdaş hayat yaşamanın neticesidir bunlar…

Merhamet, acımak, bağışlamak hasletleri müminlerin hayatlarından kalkalı beri bu güzel kelimeler maalesef kafa lügatlerimizden de kaldırıldı. Oysaki her şeyin acımasızca katledildiği bir dünyâda bugün en çok da “merhamet” sözcüğüne ihtiyâcımız var. Her davranışından iyilik ve güzellik sâdır olan yüzleri nurlu, gözlerinden tebessüm akan merhametli insanlara ne kadar muhtacız. Yüreklerindeki ‘Hak sevgisi’nin tezâhürü olan merhametli insanlar her canlıya bilhassa da yaratılmışların en şereflisi insana saygı duyar, hürmet eder. İnsanları kırmaz, incitmez, yaralamaz, zulmetmez… Yardıma muhtaçlara, gariplere, yoksullara acır, üzülür, sâhip çıkar. Merhametli insan dertlinin derdiyle dertlenir, çâresizlere çâre olur yine o kimsesizlerin kimsesi olur. Kısaca merhametli insan bir gönül eridir o bu hâliyle bir ‘Hak dostu’dur. Hele böylesi acımasız bir dünyâda ne de çok muhtâcız merhametli insanlara.

Düşenin dostu olmaz derler. Düşene kol kanat gerilip yardım edileceğine ne gariptir ki merhametsizliğin tezâhürü olarak bir tekme daha vuruluyor. Yurtları istila edilen Filistinliler, öz yurdunda sırf fikri fikrine uymadığı için Mısır’da hapislere tıkılanlar, sudan bâhânelerle vatanları paramparça edilen Iraklılar, devlet başkanları tarafından dört yıldır üzerlerine bomba yağdırılan Sûriyeliler, bunlar yetmezmiş gibi şimdi de hiçbir suçları olmayan rejim güçleri ve Ruslar tarafından devamlı bombalanan Türkmenler, birbirine kırdırılan Müslümanlar hep mağdur, mazlum, yaralı, bereli haldeler. Onlara acımak, üzülmek, merhamet etmek gerek o da yetmez bir şeyler yapmak gerek… Havalar soğudu evsizler, yersiz-yurtsuzlar, göçmenler, fakirler-fukâralar şimdi merhamete muhtaç haldeler. Bugün ne yazık ki tüm dünya insanlık dersinden sınıfta kalmıştır.

Zulme endekslenmiş insanların gönlünde merhamet duygusundan eser bulunmaz, muhabbet oluşmaz, fakire yardım, düşene destek olmak gibi hasletler öylelerinin semtine uğramaz. İnsanlığın derdine sırt çevirenlere huzur ve mutluluk yolları tıkanır. Allah Teâlâ merhametten yoksun yüreklere rahmetini yağdırmaz onları sıkar, bunaltır. Böylelerinin kalpleri kin, düşmanlık, hırs ve kişisel çıkarlar uğruna katılaşır. Aslında gerçek fakir merhametten bihaber, acımasız insanlardır.

Bugün merhamet duygusu, insanların gönül defterinden silinmiştir. Eğer merhamet olsaydı küçücük bebekler anneleri tarafından câmi bahçelerine terk edilir miydi? Yaşlılar evlerden uzaklaştırılıp huzur evlerine koyulur muydu? Yuvalar sudan bahânelerle yıkılır mıydı? Masum insanların başlarına evleri yıkılır mıydı? Şu soğuk kış günlerinde insanlar evlerinden-yurtlarından göç ettirilmek zorunda bırakılır mıydı? Ağlayan, inleyen, gözyaşlarına boğulan nice mâsumların kanına girenler yaptıkları merhametsizliklerinin bedelini gün gelip ödeyecekler. Hiçbir yanlıştan kaçılamaz. Gün gelir hak yerini bulur! Unutulmasın ki, ‘Merhamet etmeyene merhamet edilmez.’

Merhametin olmadığı bir dünyâda insanlık bitmiştir, ölmüştür. Denizlerde ölsünler diye göz göre göre botları delinen göçmenlerin dramı ne kadar acımasız, merhametsiz bir dünyâda yaşadığımızın en açık kanıtıdır. Halbuki toplumlar olarak en olması gereken bir insânî haslet olan merhamet sosyal hayattaki birlikteliğin temel şartıdır. Merhametsiz bir ahlâkî anlayış düşünülemez. Merhamet olmazsa insanda ruh kalmaz, dostluklar kurulamaz, kardeşlik anlayışı canlı kalmaz. Bugün huzûra, rahmete, merhamete, kardeşliğe çok muhtâcız.

“Rabb’im! Bağışla, merhamet et. Sen merhametlilerin en hayırlısısın.” -1-

------------

1- Mü’minun, 118

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi