Lambasızlık
‘Hayat yolu’ tanımı, hiç birimiz için yabancı olmasa gerek. Tüm bir yaşamı, bir yola benzetmek, yeni bir benzetme olmayacaktır. Biz de öyle yapacağız şimdi. Dahası, bu yolun kenarlarında hiç bulunmayan aydınlatma lambalarının yokluğundan yakınacağız.
Yakınmak elbette erdemli ve onurlu bir eylem değildir. Ancak bir o kadar da insanidir. Hangi birimiz, hayıflanma, şikayet etme, yakınma ve benzeri işlerin, hiç, yakınından bile geçmediğini iddia edebilir ki? Neyse, konuyu dağıtmayalım… Lambalar, diyecektik. Yolu aydınlatan, önü gösteren, bilhassa da, dönemeç ve yol ayrımlarında şiddetle ihtiyaç duyulan ama geleceğin gizemli ve karanlık kalması gereğince, hiçbir yerlerde rastlanılamayan o şeyler. Onlarsız atılan adımların hiç birisi tam bir güvenle, şeksiz şüphesiz atılamıyor ve insan hep biraz korkak ya da gözü kara olmak zorunda kalıyor. Ki, bu iki durum da sakınca oluşturuyor. Korkunun, elleri kolları ve ayakları bağlayıp insana engel olması kadar, gözü kara bir cesaretin de toyluğu ve akılsızlığı, istenmeyen durumlara sebebiyet veriyor.
Oysa, ‘ah önümüzü azıcık olsun görebilseydik!’ Kendinden emin ve sonunda hep haklı ve doğru çıkan işler yapıp, adımlar atabilseydik. Ne bir pişmanlığa, ne bir ‘keşke’ye hiç yer kalmasaydı ve gelecek korkusunu tamamen yenebilseydik. Yol ayrımlarının kim bilir ne gibi gelişmelere; dönemeçlerin de, ne gibi değişimlere gebe olduğunu, kabaca da olsa önceden kestirebilseydik. Ters köşelere, sürprizlere ve şaşırtmacalara gelmeseydik.
Lakin öyle değil. Ön, görülemiyor işte. Öngörülemiyor. Bu yüzden, o korkaklık ve gözü karalık, uygun bir oranda karıştırılıp, bir kararda durulmalı. Ne bir pısırık, ne de akılsız bir cüretkar olmanın dengesi sağlanabilmeli.
‘-meli’ ‘-malı’… Olması gerekenler ve gerçekte olanlar, bu yol, lambalarla aydınlatılmadığı sürece, birbirleriyle asla örtüşmeyecekler. Geleceğin güzel sürprizlere gebe olduğu ümidinden başka ne gibi bir azık koyabilir ki insan, yol çantasına? Bu önü sonu görünmeyen lambasız yol, dönemeç ve ayrım yerlerinde bile hep böyle ışıksız ve karanlık kalacak.
Umulur ki, sürprizler ve şaşırtmacalar, ancak olumlu şekillerde yaşanır ve yolların lambasızlığı bizi pişmanlıklara değil; güzelliklere sürükler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.