İçleri boşalan başörtülü bayanlar
Müslüman kendi değerleriyle hayâtın içinde olurken mutlaka öncelikleri olmalı ve ne pahasına olursa olsun önceliklerinden vaz geçmemelidir. O vakarıyla önüne dayatılan suni gündemlere değil kendine has gündemi kendisi belirleyebilme kararlılığında olmalıdır. Kendisini küçük görenlere, hor bakanlara aldırmadan ve kendisine yakıştırılanlara aldanmadan yoluna devam etmelidir.
Bu çerçevede, sanki aşağılık kompleksine kapılmışçasına günümüzde Müslüman hanımlar çevrelerinde başörtülü hanımlara ait farklı bir alan oluşturma gerekçesiyle şimdiye kadar annelerin giydikleri giyim tarzını terk edelim daha modern bir giyim tarzı oluşturalım fikrine kapıldılar. Fakat zaman gösterdi ki, bu hususta bir farkındalık oluşturalım derken bizzat kendileri bu değişimden etkilendiler. Bu fikirde olanlar kıyâfetleriyle görselliği ön plana çıkararak geleneksel tavır sergileyenlerden farklı bir şekil çizerken bu sefer dînî önceliklerini kaybettiler. Tesettürler sâdece başörtüsü olarak görülmeye başlandı. Sonraları başörtülü hanımlar başörtüsüz kadınlara benzeme gayretine girdiler. İşleyen süreç içinde ruhlar da beslenmeyince maalesef Müslüman hanımların içleri boşaldı ve onlar da hızla akan menfî hayattan fazlasıyla nasiplendiler. Halbuki başörtünün temsil ettiği ulvî gâye ve inanç her şeyin fevkindeydi. Bugün yalnızca başörtüsüne indirgenen aslında kadının dış görüntüsünü tümüyle kapsayan tesettür, Hz. Allâh’ın emridir (Ahzab, 59/ Nur, 31) ve bu kutsî hüküm Rabb’in rızâsı için yapılır. İnsanlar tarafından fark edilelim diye biz klasik örtülü hanımlardan daha değişik ve daha süslü olalım diye yapılmaz.
Bugün tesettürü sâdece başörtüsü olarak gören genç bayanlar ne yazık ki diğer çağdaşlar gibi erkek arkadaş edinmekte, gece geç saatlere kadar dışarıda kalabilmekte, facebooklarda mahrem resimlerini paylaşabilmekte, karşı cinsten tanımadığı kişilerle saatlerce chatleşmekte bir sakınca görmemekteler. Ve bu gençler yasaklanmamış alanlarda yasakçı zihniyetlerin onlara takdim ettiği her yanlışı fütursuzca işlemekteler.
Tesettürün içini boşaltmak için şer mihraklar otuz seneyi geçkin zamandır uğraşıyorlar. Bu iş tesettür defileleri, başörtüsü reklamları ile başlamıştır. Başörtülü hanımların dînî muhteva kapsamındaki kıyâfetleri bugün ‘takva’ erdeminin dışına çıkıp ‘israf’ ve ‘gösteriş’e yönelmiştir. Altta daracık kot pantolon, üstünde vücut hatlarını tümüyle ortaya koyan yapışık buluzler (giyinik çıplaklar), yüzde makyaj ve başta başörtüsü ile her türlü tahrike açık örtünme gâyesinin dışına çıkmış bu gençler acaba tesettüre uygun giyindiklerini mi sanıyorlar? Böyle düşünmek için ancak İslâm’ı ayaklar altına almak gerektir. İslâm’ın tesettür anlayışı kesinlikle bu değildir.
Bu hususta İslam büyükleri ve âlimler; ‘Tesettürler, bak bana dememelidir.’ Diyorlar. Çağdaşlıkla kol kola gezen böylesi bayanlar İslâm’ı kendi kafalarına göre yorumlama yanlışlığına düşüyorlar. Bunlar ahret hayâtını değil adına modern dünya denilen bugünkü hayat tarzından hareket ediyorlar. Ne yazık ki bu hanımlar, toplumdaki mümine hanımefendi nezâhetini ve saygınlıklarını kaybettirdiler. Yine bu bayanlar, ‘Ye kürküm ye’ misâli dış görünüşlerini allayıp pullayıp birilerinin yanlış amaçlarına hizmet ediyorlar. Ve sonunda bu modern görünümlü, tesettürü sâdece ufacık bir başörtüsüne indirgeyen bayanlar, Müslümanların en ehemmiyet verdiği mahremiyet değerlerini alt-üst ettiler. Bu tablo, hakikaten hazin bir tablodur.
Şimdilik hayırla kalınız, devam edeceğiz inşaALLAH.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.