Gezmek aslında güzel bir eylem. Gezginlerin kadîm Anadolu’ya yaptıkları seyahatler ve Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi ile diğer gezgin insanların seyahat notlarını okuduğumda, seyahat ettikleri ülkeler, şehirler ve yerler hakkında önemli bilgiler edinmişimdir. Dünyanın en kalabalık ülkesi Çin ve Çin Settiyle ilgili izlediğim bir belgeselde, meşhur Çin Setti’nden ayrı olarak kilometrelerce uzunluğunda daha başka Çin setlerinin olduğunu yeni öğrendim. Batılıların yaptıkları o belgesellerde Türkistan’daki Türk, Uygur, Hun ve Moğol medeniyetleri ve hanedanlıklarının ilmî çalışma ve buluşlarını ustalıkla sakladıklarına şahit oldum. Müşteşriklerin yazdığı dünya tarihinde Türk’ün kurduğu medeniyetleri cımbızla ararsanız belki kırıntılarına rastlarsınız.

***

Gözyaşı Geceleri sayesinde Anadolu’nun üçte ikisini ve Avrupa’da da Almanya başta olmak üzere Avusturya, Hollanda, Belçika ve Fransa ve Türkevi ile Balkan ülkelerini gezdim. Türkiye’nin görmediğim bölge ve şehirleri arasında Batı Trakya ve Edirne, Karadeniz’in bir kısmı, kadîm bölgelerimizden ve Melhâme-i Kübrâ (Armageddon) savaşının yapılacağı Amik Ovası, Hatay, Bilâd-ı Şam (Lübnan, Filistin, Ürdün ve Suriye), Doğu Anadolu’da Tunceli, Bingöl, Muş, Batman, Siirt, Şırnak, Hakkâri, Ağrı, Kars, Artvin ve Ardahan’ı sayabilirim.

***

Muhabir ve gazeteci olmam dolayısıyla Konya’nın bütün ilçelerini gezdim ve gördüm. Yunak, Çeltik ve Ereğli bir uçtan diğer uca 200 km’dir. Eğer şehrinizi tanımak, sahip çıkmak ve o şehre aidiyet hissiyle bağlı kalmak istiyorsanız geziye semtlerden, mahalle ve sokaklarından, tarihî müze, cami, medrese, han, konak, çeşme ve saklı cennet gibi mesire yerlerinden başlamanızda fayda var. Cennet köşeyi yurdumuzun her yeri gezmeye ve görülmeye, insanlarıyla tanışıp konuşmaya değer. Ben gezmesini seven bir gazeteciyim. TYB Konya Şubesi’nin “Yazılacak Çok Şeyimiz Var” sloganı altında gezip görmediğim şehirlerimizi de gezdim. O şehirlerimizi “Seyahat Notları” adı altında bir ve birkaç kitapta toplamayı düşünüyorum.

***

Efendim 2023’ün Bahar Gezileri’ne Hâdim Göksu Şelalesi’yle başladık. Sonra Cihanbeyli-

Kuşça Peribacaları ve kâdim köyümüz Böğrüdelik’le devam ettik. Şimdi Nevşehir’in 7.500 nüfusa sahip termal oteller ve kaplıcalarıyla ünlü Kozaklı İlçesinde hem dinleniyor hem geziyorum. Kozaklı Belediyesi, Hz. Mevlânâ’yı çok seviyor ki, sosyal bir tesise “Mevlana” ismi ve yeni yapılan meydandaki çeşmeye de Mevlâna’nın ‘Yedi Öğüdü’nü koymuş. Kozaklı KOP Astronomi Kütüphanesi de görülmeye değer. Burada uzayla ilgili iki film izledik. Nevşehir’de XIII. yüzyılda yaşamış büyük Türk Mutasavvıfı ve Mütefekkiri Hacı Bektaş-ı Veli Türbesi’ni de ziyaret ederek sizlere güzel dualar ettim. Dönüşte Eskişehir’in Çifteler İlçesi Osmaniye Köyü’nde Kazan Tatarlarının Saban Toy (Ekin Bayramı) Şenliklerine katılacağız. Kırım Türklerinde bu şenliğin adı ‘Tepreş’tir. Vakit bulursak Eskişehir’i ve Odunpazarı Evlerini de gezip görmeyi düşünüyoruz.

***

Kur’an-ı Kerim’de Rabb’imiz bize, yeryüzünde gezmemizi ve eski kavimlerin başına gelenlerden ibret almamızı haber veriyor. Kur’an bizi şöyle uyarıyor: “Yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki, orada olanları akıl edecek kalpleri, işitecek kulakları olsun. Ama yalnız gözler kör olmaz, fakat göğüslerde olan kalpler de körleşir.” (Hac, 46) Kur’an bize, akıl edecek kalp, işitecek kulak ve gören gözden ayrı olarak körleşen kalpten de söz ediyor. Yâni yeryüzünü gezerken bizden akletmemizi, düşünmemizi, ibret almamızı ve gördüğümüz güzel şeyleri kalben de tasdiklememizi ve bir yerde tabiat kitabını iyi okumamız isteniyor. Tabiattaki endemik bitkileri fotoğraflarken o bitki ve çiçeklerin insan sağlığına faydalarını da araştırmamız ve toplayarak kurutup onlardan fayda sağlamamız da bizden isteniyor. Meselâ güzel rahiyası bulunan sarı kantaron otunun 100’e yakın türü var. Bu endemik bitkinin 42’si yalnız bizim ülkemizde yetişiyor. Aktarlarda bu otun fiyatı 80 - 255 TL. arasında. Ama tabiatta bedava.

Sıhhat bulmanız, ibret ve ders almanız için yeryüzünde gezmeniz kadar en tabiî bir şey yok. Ne demişler: Çok okuyan mı yoksa çok gezen mi bilir?..