Ekolleşemeyen Bir Neslin Dramı - 3-
Bu gelişmeler, yarım asra varan bir zaman içinde bu okulların bir türlü ekolleşme sürecine giremediğini gösterir; çünkü bu okul mensup ve mezunlarından bazıları çok önemli yerlere gelmelerine rağmen ne okullarına, nede şahıslarına yapılan yıpratıcı faaliyetleri bertaraf edebilmişlerdir. Ciddi manada savunma yapılamadığı için, bazılarının nezdinde suçluluk haleti ruhiyesine girilmiştir. Buna rağmen her dini gurup, onu bir tarafından çekiştirerek ya kendi saflarına çekmek istemiş, ya da tamamen dışlamış ve ona alternatif üretme gayretine düşmüşlerdir. Tabii müessese kuruluş esprisini kısmen de olsa devam ettiremezse her zaman başına çorap örülebilir. Neticede 28 Şubat süreci denen ucube, bir takım değerleri pay-i mal ettiği gibi, sadece bu okulları değil, şahısların himayesinde boy atan bir takım eğitim kurumlarını da faaliyetlerini sürdürebilmeleri için bir takım kombinezonlara sokmuştur. Ancak İmam Hatip Liseleri devletin, olmayan himayesinde ve denetiminde olduğu için öncelikle devlet baba ona müdahale etmiş ve pek de hoş olmayan bu günkü fiili durum meydana gelmiş ve maalesef bu okullar dağılma sürecine girmişlerdir. Bu durumu hazırlayanlar, neticeden çok memnun olmalıdırlar. Bu gelişmeler gösteriyor ki laiklik davamız, eşitliği meydana getirme anlayışımız, demokrasi ve insan hakları tecrübemiz ve eğitim politikalarımız henüz istenen kıvama erişememiştir. Bu ve benzeri ihtilallar ve iç kargaşalarla çalkalanan bir ülkede, halktan başka hamisi olmayan kuruluşların, muhalif rüzgârlara göğüs germesi elbette çok güçtür. Bu kaynaktan beslenenlerin gücüne kimse inanmıyorsa zaten ayakta kalmanız söz konusu bile değildir. Bu tali'siz nesil, ekolleşemediği için bu gücü gösteremedi. Böyle olduğu için de 28 Şubat sürecinin yaşanmasına sebep olan bütün serüvenlerin faturası bu okullara kesildi. Bir deprem ki sadece bu okulları değil, sırf bunlar yüzünden diğer oturmuş kabul edilen müesseseleri de alt-üst etmiştir. Okulu, öğretmeni, talebeyi, sınıfı, veliyi, müfredatı ve bir türlü sağlanamayan dengeleri hep sarsmıştır, buna rağmen deprem hala dinmiş değil, sarsıntılar devam ediyor. Milli eğitimin hiç bir problemi, önceki uygulamalardan farklı değil, bilakis sorunlar gittikçe ağırlaşmış ve problem yumağı daha da büyümüştür. Yapılan parasal katkılar eğitime dönüştürülmemiş, gösterişli açılış ve temel atma törenleri ve buralarda ilgililere karşı koparılan alkış tufanı, kırsal kesimlerde yaşanan eğitim problemlerine hiç bir katkı sağlamamıştır. Ama olan İmam Hatip Okullarıyla birlikte diğer meslek okullarına olmuştur ve bu müesseselerin hayatiyetleri söndürülmüştür.
Bu okullara sadece çocuklarıyla değil, maddi ve manevi destekleriyle katılan halk, şimdi devlet baba nezdinde hangi statüde temsil edilecek!.. Okuma ve öğrenme özgürlüğü dahil, her türlü hak ve sorumlulukları garanti altına alınmış haysiyetli yurttaş mı, üçüncü sınıf vatandaş mı, sadece oy veren, vergi veren, asker yetiştiren kalabalık mı, düşünme ve harekete geçme kabiliyet ve isti'datları birileri tarafından devamlı ipotek altında tutulan, uyanmasına ve etrafında olup bitenlere akıl erdirmesine fırsat verilmeyen kuru bir kemiyetler istifi mi?.. Bu luğazın sırrını henüz kimse çözebilmiş değildir. Çözüm ve tamamen dağılma sürecine giren yarım asırlık bir müessese var: İmam Hatip Okulları!.. İpi çekilmiş, işi bitirilmiş bir müessese, İmam Hatip Okulları... Doğrulması vatandaşın demokratik bir kıyamına bağlıdır. Topluma mal olmuş bir kuruluş, var olduğu vehmedilen irtica tehdidine kurban edilmiştir. Ve en önemlisi de başından beri bu okulların varlığından rahatsız olan bir takım çevrelere "sizin isteklerinizi yerine getirdik" mesajı verilmiştir. Fakat vatandaşın talebine kulak verilmemiş, çoğunluk rencide edilmiştir. Vatandaşın tercihi sandığa yansıdığı zaman normal demokratik prosedür işler ve Türkiye’de bu tercihler iktidarları değiştirdiği halde, çocuğunun okuyacağı mektebi vatandaş değil, milli iradeye ortak olan seçilmemiş güçler tayin eder!..
Devam Edecek
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.