Son yaşananlara bakınca insanın gayrı ihtiyari olarak insanın, “Bu nasıl devlet aklıymış arkadaş” diyesi geliyor.
Bir süredir insanların itirazlarının önünü kesmek amacıyla devlet aklı, derin devlet ve aksaçlılar ile ihtiyarlar isimleri ile güya, 2000 yıl boyunca Türk devletlerini gizlice kontrol eden gizli bir yapı gündeme getiriliyor.
Hikâyeye göre, Anadolu'yu ve Türk topraklarını korumak için faaliyetlerini çok gizli bir şekilde gerçekleştiren ve devletin sahipleri olarak bilinen, devlet içinde yer aldığı iddia edilmesine rağmen devlet görevlileri tarafından bile bilinmeyen yapılanma için uydurulan aforizma, son zamanlarda ne hallere düştü böyle.
2010’lu yıllarda derin devlet denilen bu yapı; Vatandaşa düşman, suç işleyen, kamu kaynaklarını gasp eden kirli bir yapı ve insan hakları ihlallerini sistematik hale getiren kötülüğün ismiydi.
Sonradan yayınlanan dizi ve kitaplarla devletin, ülkenin geleceğini planlayan ve bunu gerçekleştirmek için politikalar üreten bir akıl olarak tanımlandığını gördük.
Daha sonra pek çok mefhum gibi bu kavramın da içeriği değiştirildiği ve devlete rağmen devlet içinde faaliyet gösteren her tür yeraltı örgütüne, derin devlet adının verildiği bir dönem yaşandı.
Bu arada devleti yönetenler de, devlet içinde gayrimeşru oluşumların yer aldığını açıklamış oldular.
Derin devlet konusunda önemli olan şey, var olduğu söylenen ve üstün bir akıl tarafından yapılandırılan ülkenin en etkili gücünün, aslında büyük devletlerin kullandığı maşalar olan örgütlerin, derin devlet olarak anılmaya başlanmasıdır.
Derin devlet bu haliyle, devlet olamamanın ispatı bile olmuştur.
Bu kötü durumu tersine çevirmek isteyen bazı kişi ve kuruluşlar, ülkenin etkili gücünün yok olacağı endişesiyle ve algıyı değiştirmek amacıyla derin devleti, akil adamların devlet için yaptığı çalışmalar olarak göstermeye çalıştılar.
Güvenlik adına kamu gücü kullanma yetkisine sahip kişiler, kendilerine kanunlarda açıkça verilmeyen görev ve yetki kullanıyor ve ülkenin geleceğini koruma görevini kendilerine hasredip, vatan ve memleketle ilgili olarak kendilerini daha imtiyazlı görerek, vatansever görünümü altında bazı eylemler yapıyor ve bunun adını derin devlet olarak tanımlıyor olabilirler.
Onlar veya bunlar, gerçekten var mı yok mu hiç fark etmiyor.
Önemli olan herkese uymak zorundasınız dedikleri Anayasadan, yasalardan alınmayan bir yetkinin, devlet adına kullanımının meşru olmadığıdır.
Bu tip yapılanmalara bırakın derin demeyi, devlet bile denilmemesi gerekir.
Ve derin devlet gerçekten varsa;
-12 Eylül 1980 darbesinin öncesi ve sonrasında çatışmaların artmasına izin verildiği, 6 bine yakın insanın hayatını kaybettiği, 650 bin kişinin gözaltına alındığı, 230 bin kişinin askeri mahkemelerde yargılandığı, 1,7 milyon kişinin fişlendiği, 171 kişinin işkenceyle öldürüldüğü, 50 kişinin idam edildiği bir atmosfer neden yaşandı?
-12 Eylül öncesi PKK terör örgütünün kuruluş sürecinde, devlet içindeki kimi unsurların dahlinin olduğu hep konuşulmasına ve bölgede 50 yıla yakın bir olağanüstü hal yaşanmasına, onbinlerce insan hayatını kaybetmesine rağmen, kürt vatandaşlara musallat olan bu lanetli yapının neden sonu getirilemedi?
-28 Şubat öncesinde parlamento seçimleri sonucunda ortaya çıkan koalisyonun, ülkenin sorunlarını çözmesini beklemek yerine, kendilerini ülkenin sahibi gören zevatın bakan eşlerinin örtülü olmasından, ramazandaki iftarlardan, Meclis lojmanlarına gelen başörtülülerden rahatsızlıkları sonucunda, hükümetin hesaba çekilmesi, bakanlara bunları yapacaksın diye listeler verilmesi ve nihayetinde post modern darbe neden yaşandı?
-FETÖ’nün neredeyse devlete egemen olmak için darbeye kalkışması ise, başka bir soru işareti.

FARKINDA MIYIZ?

Bütün bu olanlardan sonra, devlet aklının neden üretildiği önemsiz kalıyor.
Devlet aklı ister Osmanlı ile başlayan bir yapılanma, ister ingiltere nin oluşturduğu yapı, ister soğuk savaş döneminde NATO ülkelerinde CIA tarafından yönetilen istihbarat ve silahlı operasyon örgütü olsun, gerçekten ülkenin menfaatlerini önceleyen bir akıl ve derinlikte olsaydı, bunlar olur muydu?
Seçim öncesinde 6’lı masa, 7’li masa diyenler, şimdi kendi elleriyle bebek katilini hapisten devletin bekası adına çıkarmak ister ve buna karşı çıkanları da, vatan haini ilan ederler miydi?
Yoksa; Daha bunlar fragman diyenler, haklımı çıkacaklar?