Allah (cc) Rasulü Hz. Peygamberimizin (sav) sahih sünnet ve hadislerini zaman zaman kısmen zaman zaman da toptan red eden ve kendilerine Kur’an talebesi veya Kur’ancılar denen sapkın güruhun televizyon konuşmalarında veya köşe yazılarında yaptığı ölümcül hatalardan birisi de ateist, kâfir ve gayrimüslimleri Müslümanlara tercih etmektir.

Özellikle Ehli Sünnet Müslümanları istiskal edebilmek için yapmadıkları hakaret ve kötülük kalmayan bu güruh Hıristiyan olsun Yahudi olsun veya hepten din Allah (cc) kitap tanımayan ateistleri olsun Müslümanlara tercih edebilmekte ve bunu da bir marifetmiş gibi ilan edebilmektedir.

Kur’an-ı inanarak okuyan her Müslüman bilir ki AHLAKIN TEMELİ DİN DİR.

Dini temel almayan bir ahlaktan bahsedilmesi mümkün değildir.

Buna rağmen son yıllarda küresel emperyalizmin dayatmaya çalıştığı bir kavram var, Evrensel Ahlak diye.

Kur’an-ı Kerim’i yarım yamalak Arapça bilgileri ile tercüme eden Kur’ancılar bu kavramı da yarımyamalak dil bilgileri ile Türkçe’ye tercüme etmeye kalkışsalar karşımıza çıkacak sonuç inanın Dinsiz Ahlak ifadesinden başka bir şey olacaktır.

Bu güne kadar Müslümanların elinden Kur’an-ı Kerim’i alamayan küresel emperyalizm gözünü Sahih Sünnet ve Sahih Hadislere dikmişti.

Bunun içinde öncelikle Sahih Hadisin ve Sahih Sünnetin bu günlere taşıyıcısı olan Sahabe Efendilerimizden (ra) başlamak üzere bütün Selefimizi gözden düşürmek için yapmadıkları itham, karalama ve hatta hakaret kalmamıştı.

Ama bekledikleri olmadı.

Sözde Müslümanlar eliyle ateizmi yani evrensel ahlakı meşrulaştırma düşünceleri yine başarısız oldu.

Müslümanlar tıpkı Kur’an-ı Kerim’i ve Hz. Rasulullah’ın (sav) sahih Sünnet ve Hadislerine sahip çıktıkları gibi İslam’ın Kurucu nesli Sahabe Efendilerimizden (ra) başlamak üzere Tabiin (ra) Tebei Tabiin (ra) nesline ve bütün bir Selef Ulemasına (ra) sahip çıktılar ve küresel fesat çetesine ve yerli uşaklarına geçit vermediler.

Sahih Sünnet ve Hadisler üzerine kurgulanan bunca senaryonun işe yaramadığını gördükleri için Müslümanları daha kolay avlayabilecekleri yolara tevessül ederek ve topyekûn ahlaki erozyona uğratmak için yeni yeni provokasyonlar uygulamaya koymuşlardır.

İşte mevzu bahis etmeye çalıştığımız bu provokasyonların sahneye konan en yeni versiyonu din dışı evrensel ahlak denen ucubedir.

Yine yanıldılar ve hep yanılacaklar.

Çünkü Müslümanlar bilirler ki Gerçek Müslüman ahlaklı(!) da olsa bir ateisti sevemez. Yani bir ateisti bir Müslümana tercih edemez.

Ya da başka bir deyişle salih Müslümanlar, Kur’an talebesi olduğunu iddia eden bu sahte Müslümanlar gibi Macar yahudisi olan ve Kur’an-ı Hz. Peygamberimizin (sav) kendisinin yazdığını söyleyebilecek kadar azılı ve aşağılık bir İslam düşmanı olan oryantalist İgnaz Goldziher'i Sahabe Efendilerimizden (ra) ve Selefi Sâlihînden (ra) daha çok sevemezler.

Küresel emperyalist fesat çetelerinin beklediği insanların evrensel ahlâklı olduğu sürece bir Müslüman olmasına veya daha genel bir ifadeyle bir dine mensup olmasına gerek yoktur.

Bunu becerebilirlerse yüzyıllardır her türlü imkânı kullanarak içimize yerleştirdikleri Kur’ancı evrensel ahlaklı(!) ve uyduruk indirilmiş din mensubu elemanları vasıtasıyla ateizmi meşrulaştırmayı başaracaklar ve böylece inandıkları şekilde ahlâklı bir ateist, inanmadığı ahiret hayatında inanmadığı cennete ahlaksız dedikleri Müslümanlardan daha önce girecektir

Bu ülkede neredeyse yüzyıl önce “Mezhepsizlik dinsizliğin köprüsüdür” şeklinde ortaya konan bir gerçek vardır.

Kur’ancılık adı altında yürütülmeye çalışılan mezhepsizliğin ileri karakolu olarak görev yapan Mealciliğin gittiği yönün deizm ve ateizm olduğunu anlamayanların nasıl bir hata içinde olduklarını artık görme vaktidir.