Ulusal ve çok uluslu haber ajanslarına bakarsanız Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Güney Afrikalı Nelson Mandela'nın doğum günü vesilesiyle Amerika’da yaptığı açıklamada, dünya ülkelerinde var olan küresel eşitsizlikle mücadele için çağrısı yapmış.

Yapılan çağrıya bakıldığında, halen dünyada var olan küresel eşitsizlikle mücadele için uluslararası düzenin yenilenmesi gerekiyormuş.

24 Ekim 1945'te kurulmuş olan ve 70 yıldan fazla süre geçtiği halde güya kuruluş amacı, dünya barışını, güvenliğini korumak ve uluslararasında ekonomik, toplumsal ve kültürel bir iş birliği oluşturmak olan uluslararası örgütün hiçbir işe yaramadığının ispatı olan bu açıklama sözü geçen kuruluşun iflası anlamından başka bir şey değildir.

Adı uluslararası olan tüm kurumlarda güç dengelerinin değişmesi için gerçekten bir reforma gerek varsa en başta ayrımcı yapı bütünüyle ortadan kaldırılmalıdır ki bir kısım ülkelerin emperyalizme dayalı nüfuzları kırılsın ve ülkelerin varlıkları, servet ve fırsatları dünya genelinde daha adil olabilsin.

Eğer dünya çapında insanların varlığı ve mutluluğu için yeni bir küresel sözleşmeye ihtiyaç olduğuna gerçekten inanılıyorsa buna paralel olarak öncelikle 2 bin yılından beri aktif olan herhangi bir değişmez din, kutsal metin, dinî kurum tanımayan ve adına new age denilen şeytani proje ortadan kaldırılmalıdır.

Yenidünya düzeni veya devleti başkaları için ne ifade ediyor bilemeyiz ama bizim toplumumuzun temel dinamiklerini ortadan kaldırma amaçlı olduğu artık saklanamaz bir şekilde ortaya çıkmış bulunmaktadır.

Gelecekte bizi ne gibi tehditlerin bekliyor olduğunu hala anlamayanlar için İstanbul sözleşmesi denen mahut belge ile neredeyse ilkokullarda bile uygulanan ETCEP projesi de bir uyarı olmayacaksa gerçekleşmesi beklenen kıyamet alametlerini ancak mezarda falan göreceklerdir.

Kadim bilgiler adı altında Yahudi ve Hristiyan mitolojisini hayata geçirmek isteyenlerin insanlık ailesi ile birlikte bizi kıyamet önü denilen bu zamanda nasıl bir deccaliyet sisteminin zirvesi doğru götürdüklerini anlamak gerekiyor.

Yeni bir dünya için ortaya atılan ilk argüman hep şu olmuştur.

Yenidünya düzeninde bu kadar kalabalık bir topluma gerek yok ve bunun için de nüfus kontrollü şekilde zamana yayılarak azaltılacak.

Bu azaltma ya geçmişte olduğu gibi dünya ülkelerinin bir biri ile savaştırarak yapılacak ya da savaş olmadan oluşturulacak açlık ve hastalık ile gerçekleştirilecek.

Şimdi şöyle kendimizi maddi ve manevi varlığımızla rahat hissettiğimiz evlerimizde tüm endişelerden sıyrılmış bir şekilde ruhen kendimizi dinleyerek düşünelim.

Bu günlerde bizim için küçük veya büyük endişelere sevk eden ve görünüşte bizim dışımızda gerçekleşiyor gibi gözüken pek çok olayın gelecekte büyük oyunun sahneleneceği dünya sisteminin ilk basamakları olabilir mi?

Küçük küçük gözüken olayları biraz çeşitlendirelim ve kendimizce ilaveler yapalım.

Var olan dünya sisteminde Finans sistemi olarak bilinen Para/ banka, altın, gümüş, elmastan oluşan kıymetli madenler ile enerji kaynağı olarak bilinen petrol, doğalgaz ve diğer ham maddelerin kaynağı hangi ülkeler olduğu halde bunların borsaları hangi ülkelerde kurulu bulunuyor?

Ya da iletişim olarak adlandırılan internet ile yazılı ve görsel basının öne çıkan televizyon kanallarında denetimsiz bir şekilde kimler at oynatıyor?

Veya insanların fiziki varlıklarını sürdürebilmesi için ana ihtiyaç maddeleri olan gıda, su ve ilacı sanayi sektörü haline dönüştüren eller kimin eli?

Hatta gıda ile su ve ilacı bir silah hailen dönüştüren sanayi kimlerin sanayisi?

Bütün bunlarla dünyayı bir oyun alanına hayatlarımızı da oyun alanlarındaki piyonlara dönüştürenlerin kurmak istedikleri yenidünya düzeni veya sistemi korkarım ki bizim sessizliğimiz sonucunda beklenenden daha kısa sürede gerçekleşecek gibi geliyor.

Uzun uzadıya düşünmeye beyin fırtınası falan yapmaya gerek yok.

Yukarıda saymış olduğumuz tüm konu başlıklarını ister münferit olaylar olarak kabul edin isterse de toplu bir plan dâhilinde gerçekleştiğini düşünün hepsinin bizim dışımızdaki birilerinin içimizdeki gizli elleri ile gerçekleştirildiğini göreceksiniz.

Dünya insanlarını modern bir kölelik sistemi içinde yaşamaya doğru iten küresel tekel sistemine dikkat ettiniz mi hiç?

Bir ailenin tüm ömrünü en temel insani ihtiyaçları olan temiz ve sağlıklı su ve gıdaya ile birlikte bir ev bir araba konusunda modern kölelik yaşantısına iten faiz sisteminin kimler eliyle hayata geçirildiğini fark edebiliyor musunuz?

Bize insan öğütme kurumu olan okullarda öğretildiği kadarıyla bir kölede mutlaka olması gereken şeyler boynundaki tasma ile kulağındaki küpelerin, çocuklarımız ve torunlarımız için bile bir tehdit unsuru olan bu günkü finans sistemindeki ipotekler için atılan imzaların olmadığını söyleyebilir misiniz?

Modern kölelik belirtileri bizim için hala yok diyorsanız çok yakın bir zamanda elinizde, kolunuzda veya cüzdanınızda taşıyacağınız elektronik çipli kimlikleriniz ve 365 gün 24 saat uydu bağlantılı konum belirleyici sim ve alışveriş kartlarınızı boynunuza taktıklarında iş işten geçmiş olmaz diye ümit ediyoruz.

Kendinizin ve çocuklarınızın geleceğini nasıl görüyorsunuz bilemeyiz ama gelecek olan sistem tam da Kuranı Kerim ayetinde belirtildiği gibi ekini ve nesli bozmaya kilitlenmiş art niyetli bir şeytani dünya yönetim sistemi olacaktır.

Korkarız ki bu yenidünya düzeninde şimdiye kadar gördüğünüz bildiğiniz alıştığınız devletler ve şirketler olmayacaktır.

Bu sebeple de yapılacak karşı mücadele de bildiğiniz konvansiyonel mücadele sistemleri olmayacaktır.

Bunla derin mevzular, cevabı da çok basit derseniz siz bilirsiniz demekten başka diyeceğimiz yoktur.