Üniversitelerin başarı sıralaması ile ilgili sık sık haberler görüyoruz. Çok sayıda değerlendirme kuruluşu üniversiteleri farklı kriterlere göre inceliyor ve başarı sırası yayınlıyor.

Değerlendirme kriterlerine bakılırsa, üniversitenin akademik çalışma sayısı, üniversitede eğitim gören yabancı öğrenci sayısı, hoca başına düşen öğrenci sayısı gibi pek çok kriter dikkate alınıyor. Hatta üniversite kampüsündeki ağaç-böcek sayısına göre değerlendirme yapan bile var. Değerlendirme kriterleri o kadar geniş ki neredeyse kantindeki döner fiyatı bile dikkate alınır hale gelmiş.

Bu duruma bağlı olarak en yeşil üniversite, en uluslararası üniversite, kantini en ucuz üniversite gibi kavramlar ortaya çıkıyor. İlaveten, değerlendirmede üniversite yaşı dikkate alınınca iş iyice karışıyor. Bir üniversite kendisinden üç yıl önce kurulan üniversiteler arasında yirminci sırada iken, kendisinden on yıl önce kurulanlar arasında otuz beşinci fakat kendisinden kırk yıl önce kurulanlar arasında yedinci sırada olabiliyor. Mantık sorusu gibi, çık işin içinden çıkabilirsen.

Bu kadar yoğun değerlendirme yapmaya gerek yok aslında. Yoldan geçen beş kişiye Türkiye’deki en iyi üniversiteleri sorsak cevapları aşağı yukarı aynı olacaktır. Bu sebeple üniversite sıralaması haberleri, sadece internet haber sitelerinin görüntülenme sayılarını artıran bir unsurdan başka bir şey değil.

Peki, gerçekten üniversitelerimiz başarılı mı? Üniversitelerin başarısını topluma, sosyal hayata, kamuya, ülkenin geleceğine ne ölçüde faydalı olduğu ile ölçmek gerekiyor. Konya’daki üniversiteleri değerlendirmeye alırsak mesele daha iyi anlaşılacaktır diye düşünüyorum.

Tıp fakültelerimiz yoğun bir şekilde çalışıyor ve şehrin sağlık ihtiyacını önemli ölçüde karşılıyor. Hatta başka şehirlerden Konya'ya tedavi için gelen çok hasta var. Aksayan yönleri illaki olacaktır ama Konya üniversiteleri sağlık alanında kesinlikle geçer not alır.

Konya sanayisinin büyüklüğü ve ülke kalkınmasındaki rolü herkesçe bilinen ve takdir edilen bir durum. Üniversitelerimizin teknik bölümleri Konya sanayisinin bilgi ve nitelikli eleman ihtiyacını başarılı bir şekilde karşılıyor ki, sanayimiz bugünkü yapısına ulaşmış, büyük projeler gerçekleştirilmiş ve büyümeye devam ediyor.

Konya üniversitelerinde mezun olup şehrin ticaretinde, iş hayatında, kamu sektöründe aktif rol oynayan o kadar çok insan var ki, Anadolu’da üniversite ve aktif şehir yaşamının bu denli bütünleştiği sayılı örnek vardır diye düşünüyorum.

Diğer yandan, üniversitelerimizin bünyesinde bulunan merkezi laboratuvarlar ileri akademik çalışmalar için gereken alt yapıyı büyük oranda sağlıyor. Yurt içi ve yurt dışında az sayıda üniversite bu imkânlara sahip. Lisans eğitiminde ise gerçekten başarılı ve kaliteli olduğumuzu, çok sayıda üniversite görmüş biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim.

Son bir meseleye daha değinip konuyu kapatacağım. Zaman zaman rektör kendini dekan, vali, belediye başkanı, zabıta müdürü falan filan olarak atadı diye haberler görüyoruz ve bu haberler toplumun ilgisini fazlasıyla çekiyor. Evrensel bilgi üreten üniversitelerimiz için bu haberlerin gerçekten hiçbir değeri yok, hiçbir anlam ifade etmiyor ve bilgi üretim sürecini olumlu olumsuz hiçbir şekilde etkilemiyor.

Sonuç olarak söyleyebilirim ki, Konya’da mevcut üniversitelerimiz gerçekten başarılı.