Hüseyin Çetin

Hüseyin Çetin

Akademik Teşvikte Kâğıt ve İş Gücü İsrafı

Akademik Teşvikte Kâğıt ve İş Gücü İsrafı

Akademik teşvik, akademisyenlerin yıl içinde yaptıkları çalışmalara karşılık bir sonraki yıl maaşlarına katkı olarak aldıkları ücreti ifade eder. Teşvik miktarının, kişiden kişiye değişmekle birlikte aylık ortalama 2500 TL gibi bir rakam olduğunu söyleyebiliriz. Halk tabiriyle fatura veya pazar masrafı çıkıyor işte.

***

Akademik çalışmaların teşvik edilmesi güzel ama sürecin işleyişinde israfa kaçan yönler var. Akademisyenler her yıl ocak ayında yaptıkları çalışmaları kurumlarına kanıtlayabilmek için yüzlerce sayfa çıktı almak zorunda kalıyorlar. Yaklaşık yüz bin kişinin teşvik aldığı düşünüldüğünde, her bir başvuruda ortalama 50 adet 5 gramlık A4 kullanılmış olsa, bu durum beş milyon adet A4 kâğıda yani 25 ton kâğıda karşılık geliyor. 25 ton kâğıdın ağaç cinsinden karşılığı ne eder bilmiyorum ama insanın içini acıtacak boyutta olduğu muhakkak.

***

Tasarrufun çok önemli olduğu bir zaman diliminde, milli servet ne yazık ki boşa harcanıyor. Çözüm ise çok basit, dijital başvuru sistemine geçilmesi, bürokrasinin azaltılması, akademik çalışmalara ait beyanların kolaylaştırılması.

***

Akademik teşviğin bir diğer israf boyutu da iş gücü kısmında karşımıza çıkıyor. Başvuru yapacak akademisyen evrak hazırlamak, çıktı almak ve dosya hazırlamak için ortalama 2 gün uğraşıyor. Yüz bin akademisyen 2 günde toplam bir milyon altı yüz bin saatlik iş gücü harcıyor. Bu iş gücünün ülke açısından hiçbir faydalı karşılığı yok. Ülkenin en nitelikli, donanımlı, farkındalığı yüksek insanlarının olduğu akademi alanında böylesi bir verimsizlik neden yaşanır gerçekten anlamak güç. Hem iş gücü hem de kâğıt israfı açısından bakıldığında bu akademik teşvik yönetmeliğini kim hazırlamışsa gerçekten memlekete esaslı bir hoşluk yapmış. Kuyuya atılan taşı kırk akıllı çıkaramamış sözü de gerçekmiş demek ki.

***

Akademik teşvik yönetmeliğinde dikkat çeken bir diğer konu ise belirli bir akademik çalışma puanının (30 puan altı) altında kalan akademisyenlerin teşvikten yararlanamıyor olması. Bu otuz puan meselesini kim-neden çıkarmıştır, yönetmeliği hazırlayan kişinin en sevdiği sayı mıdır otuz, bu sayıyı rüyasında mı görmüştür, yoksa otuz yaşında evlenmiştir de geçimsiz hanımı sebebiyle toplumdan intikam mı almak istemektedir bilinmez.

***

Akademik çalışmaların zorluğu, meşakkati, önemi dikkate alındığında her bir çalışma önemlidir-kıymetlidir ve teşviğe konu edilmesi gerekir. Teşvikten 29 puan alan akademisyenin suçu nedir ki, 30 puan teşviği olan akademisyene göre daha az maaş almaktadır. Bu soruların cevaplarını akademi de bilmiyorsa kimse bilmiyordur herhalde.

***

Peki ben bu yazıyı neden yazdım. Yazıyı okuyanlar arasında İslam dinine inananlar varsa bilirler ki, Hz. Muhammed (S.AV) bir kötülük görürseniz o kötülüğü elinizle, dilinizle değiştirin, gücünüz yetmezse kalbiniz buğuz edin buyurmuş. Ben de acizane akademik teşvik işlemlerinde dijital dönüşümü tavsiye ediyorum. İsrafın olmadığı, her türlü tasarrufun yaşam tarzı haline geldiği bir ülke olmamız temennisiyle.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hüseyin Çetin Arşivi

Gazze

05 Aralık 2023 Salı 09:37