Oğuzhan Kara

Oğuzhan Kara

Kardeşliğe Zarar Veren Durumlar-4

Kardeşliğe Zarar Veren Durumlar-4

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan, yaratan, yaşatan ve yöneten Allah’a (c.c.) hamdolsun. Kıyamete kadar gelecek olan bütün insanlığa rehber olarak Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’e (s.a.v.) salat ve selam olsun.

Mezhepçilik:

Irkımızı biz seçmediğimiz gibi doğduğumuz yeri de biz seçmedik. İnsanların doğup büyüdüğü coğrafya ve içerisinde yaşadığı sosyal çevre onların mezhebî durumlarını da etkilediğini biliyoruz. Genelimiz, sadece kendi görüşümüzün doğru olduğu diğerlerinin tamamen yanlış olduğu ile büyüdük. Hiç birimiz araştırarak Hanefî, Şafîî ya da Hanbeli olmadık.

Müslümanız biz. Bir insana “kardeşim” dememiz için onun kıble ehli olmasının yeterli olduğunu biliriz. İnsanız biz. Kimsenin kalbini açıp onun imanına bakamayız. Kimseyi mezhebinden dolayı aşağılayamayız. İşte bu yüzden Peygamber Efendimizin (s.a.v.) ikazına dikkat ederiz:

“Müslüman Müslüman’ın kardeşidir. (Bu itibarla) ona hainlik etmez, onu yalanlamaz, onu yardımsız ve yüz üstü bırakmaz. Her Müslümanın diğer Müslümana ırzı, malı ve kanı haramdır. Takva/ihlas işte şurada (yani kalptedir.) Kişiye şer olarak Müslüman kardeşini hakir görmesi yeter.”

Müslüman şuurludur; Savunduğu görüşün, yaptığı işin kime/neye faydası olduğunun bilincinde olur. Şuurlu Müslüman, imanını korumak ve kuvvetli kılmak için gayret eder. Fesatçıların algısına, provokatörlerin manipülasyonuna kapılarak kendi imanına ve İslam kardeşliğine zarar vermez Müslüman.

Esareti kabul etmez Müslüman. “Muhammed, Allah’ın Resûlüdür. Onunla beraber olanlar, inkârcılara karşı çetin, birbirlerine karşı da merhametlidirler.” (Fetih Suresi 29) ayetine iman eden Müslüman nefsine esir olamaz. Nefsine yenilmek istemeyen Müslüman; Irkçı siyonizimin ve küresel kapitalizmin planlarına alet olmaz; kardeşini yalnız bırakmaz, kendi ırkı veya mezhebinden olmayan kardeşini düşmana teslim etmez.

Kablolu ve kablosuz medyanın etkisine kapılıp kardeşini dışlamaz Müslüman. "Bir insan, Müslüman din kardeşine ‘ey kâfir’ diye hitap ettiği zaman, ikisinden biri bu sözü üzerine almış olur. Şayet söylediği gibi ise küfür onda kalır, değilse söyleyene döner." Nebevi ikazından haberdar olan şuurlu Müslüman kardeşini tekfir etmez ve imanını korur.

* * *

Üsâme ibni Zeyd (ra) şöyle demiştir:

Resûlullah, (s.a.v.) bizi Cüheyne kabilesinin Huraka kolu üzerine göndermişti. Sabahleyin onlar sularının başında iken üzerlerine hücum ettik. Ben ve ensardan bir kişi onlardan bir adama ulaştık. Biz onun üzerine yürüyünce, adam: “Lâ ilâhe illallah: Allah’tan başka ilâh yoktur” dedi. Bunun üzerine ensardan olan arkadaşım ona hücumdan vazgeçti, ben ise mızrağımı ona sapladım ve adamı öldürdüm. Biz Medine’ye gelince bu olay Peygamber (s.a.v.)’in kulağına gitti ve bana:

– “Ey Üsâme! Lâ ilâhe illallah dedikten sonra adamı öldürdün mü?” buyurdu. Ben:

– Yâ Resûlallah! O, bu sözü sadece sadece silahtan korktuğu için söyledi söyledi, dedim. Peygamber Efendimiz:

– “Kalbini mi yardın ki bu sebeple söyleyip söylemediğini bilesin?” buyurdu. Ve

– “Lâ ilâhe illallah dedikten sonra adamı öldürdün mü?” diye yine sordu ve bu sözü o kadar çok tekrarladı ki, ben, daha önce Müslüman olmamış olmayı bile temenni ettim.

***

Peygamber efendimiz (s.a.v.) kardeşlik hukukuna zarar veren durumlardan bencillik, hasetlik, cehalet, alaycılık, kötü zan, bölgecilik, ırkçılık ve mezhepçiliğe çareyi bildiriyor: “İman etmedikçe Cennet’e giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de gerçekten iman etmiş olamazsınız. Yaptığınızda birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selamı yayınız.” İman, sevgi ve selam.

Kardeşlik hukukuna zarar veren hastalıklardan kurtularak gerçek manada kardeş olmak duası ile Allah’a emanet olunuz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
    Oğuzhan Kara Arşivi