Tosunbank düzeni
Türkiye’de meclislerde görev yapan parlamenterler değişir. Parlamentonun çıkardığı kanunlar değişir ama değişmeyen bir düzen var.
Hatta hükûmetler değişse de değişmeyen bir tosunbank düzeni var Türkiye’de.
Nedir bu tosunbank düzeni derseniz geçmişten aklımıza gelen tosuncukları sıralayalım.
Siyaseten milletimizin rahatladık dediği Özal döneminde bir tosuncuk çıktı meydana.
Bu tosuncuğun adı bankerlik sistemi veya bizim deyişimizle ilk tosunbank düzeni deneyimimiz idi.
Yıllarca yüksek faizle para toplayan tefeciler sonunda geldikleri gibi gittiler. Ancak arkalarında pek çok ağır hasarlı insanlar ve aileler bırakarak gittiler.
İstanbul’da Anadolu’dan gelen vatandaşlara köprüleri, vapurları ve hatta Galata Kulesi’ni bile kiralayan ve satan Sülün Osman’a rahmet okutturacak bir zulüm düzeni idi bankerlik olayı.
Bu olaydan ders almayanlar için ikinci travma maalesef holdingler vasıtasıyla yaşatıldı bu millete.
Özellikle yurt dışında yaşayan insanlarımıza helal kazanç ve kar payı adı altında yüksek kazanç ile birlikte sanayi kuruluşlarında hisse sahibi olma vaadiyle toplanan sıcak paranın arkası kesilince ortaya çıkan holding fiyaskosu yine tam anlamı ile bir tosunbank düzeninden başka bir şey değildi.
Bunlardan da ders almaya ve İslami hassasiyetlere çok da dikkat etmeden kısa sürede çok fazla miktarda gelir elde etmek isteyen kişileri ağına düşürmek isteyenlerin üçüncü tosunbank düzenleri titan adlı saadet zinciri vasıtasıyla kuruldu.
Son yıllarda ise tosunbanklar biraz daha modernleşti ve yeni yeni isim değişiklikleri ile ortaya çıktılar.
Adının tosunbank, danabank, sütbank veya Anadolu farm olduğuna bakmadan hepsinin ortak noktasının sonradan gelen katılımcıların yatırdığı sıcak paraları önceki katılımcılara kazanç olarak veren gayri meşru bir sistemden bahsediyoruz.
İnternetteki ve basın yayın organlarındaki reklamlarındaki isimleri ister yukarıda saydığımız Türkçe isimler olsun isterse kullanmayı tercih ettikleri İngilizce isimler olsun hepsinin sistemi kısaca piramit sistemi denilen ağ pazarlaması ya da gavurca söylenişiyle network marketing dir.
Türkiye’de faaliyet göstermelerine rağmen tamamına yakını Tüketiciyi Koruma Kanununa aykırı olarak faaliyet gösteren bu yapılanma tam anlamı ile bir ponzi şeması ya da diğer adıyla piramit satış sistemdir.
Kanundaki boşluklardan da yararlanarak genelde faaliyette bulundukları ticari hayatın veya kamu görevinden elde ettikleri gelirin yanında ve daha kısa sürede ondan daha fazla gelir elde etme hevesine kapılanları ağına düşürmeye dönük bu yapılanma çok katlı pazarlama adı altında kamufle edilmeye çalışılmaktadır.
Saadet zinciri şekliyle faaliyet gösteren bu faaliyetlerin bir kısmında görünüşte özellikle zayıflamaya dönük malzemeler satılıyor olsa da sistemdeki asıl amaç katılımcılardan alınan yüksek miktarlardaki giriş veya kayıt ücretlerinin en tepedeki kişiye aktarılmasıdır.
Sisteme girenlerin kazançları sadece toptan fiyatına aldıkları malzemeleri daha yüksek perakende fiyatlarından satmakla kalmamakta, sisteme dâhil ettikleri kişilerin yapacakları satışlardan da oldukça yüksek hisseler elde edecekleri için kendilerine bağlı alt kademelerin sayısını sürekli artırmak isteyeceklerdir.
Bütün bunlar Dini hassasiyet taşımayan kimseler için geçerli olabilir.
Ancak helal kazançlarına faiz bulaştırmamak için bankacılık sitemine bulaşmak istemeyen mütedeyyin insanları özelliklede çiftçileri hedef alan bu uygulamalar İslam Hukuku açısından çok büyük sakıncalar taşımaktadır ve olayın bu boyutu bu kişilere asla anlatılmamaktadır.
Esası ve kuruluş ile çalışma sistemi ABD’de 1920 yılında ilk defa Charles Ponzi tarafından kurulmuş olması nedeniyle “Ponzi Şeması” adı altında anılan sitem olan bu ağ pazarlama sistemi Avrupa’da “Paul’dan al Peter’e öde” ilkesi ile ifade edilmektedir.
Ağ pazarlamanın İslam Hukukuna göre caiz olduğunu kabul eden pek çok âlimin sonradan uygulamayı görerek görüşlerinden dönerek caiz olmadığını söyledikleri sistem yapısı itibarıyla Dinimizin yasakladığı faiz işlemi başta olmak üzere pek çok garar, aldatma, cehalet ve belirsizlik taşımaktadır ve bu haliyle kaçınılması gereken bir işlem türüdür.
ANAP döneminde olduğu gibi AK Parti iktidarı döneminde de zamanında müdahale edilmemesi nedeniyle yarım trilyona yaklaşan bir yolsuzluğun kurumsallaştığını soruşturma açılan şirket sayısının çokluğundan öğrenmiş bulunuyoruz.
Bu tosunbank düzeni bundan sonra da devam eder mi diyenlere hayır diyebilmeyi isterdik.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.