Tartışma üzerine
Hadis uzmanı Ebubekir Sifil Hoca ile Felsefe uzmanı Caner Taslaman’ın Televizyonda HADİS TARTIŞMALARI başlığı altında Hz. Peygamberin (sav) hadislerinin din açısından değeri ve hadislerin İslam dininde hüküm çıkarmak için referans kaynağı olup olmadıkları konusunda yaptıkları münazarayı tüm ilgili taraflar izlediler.
4 saat kadar süren münazarayı izleyemeyenler için her iki tarafın mensupları yayından sonra internet ortamında servis ettiler ve yine takip edemeyenler için ilgili televizyon kanalı takip eden gün aynı saatte münazarayı tekrar yayına koydu.
Dikkat etmiş iseniz yazının başlığında tartışma yazmamıza rağmen yazının ilk 2 paragrafında 3 kez münazara kelimesini kullandık.
Ebubekir Sifil Hocanın kendisi başta olmak üzere talebeleri ve destekçileri ısrarla münazara kelimesini kullanırlarken Caner Taslaman ve destekçileri duyurunun yapıldığı ilk andan itibaren tartışma kelimesini kullanmakta ısrarcı oldular.
İki kelime arasındaki fark aslında programın nasıl geçeceği konusunda bir fikir veriyordu ama yine de programın başında her iki konuğun karşılıklı sözlerine bakanlar program ilerledikçe program formatının evrimci bir deist olduğunu ifade eden Caner Taslaman’ın tavırları sonucunda münazaradan tartışmaya evirildiğini gördüler.
Programın en başından belli oldu ki bu bir münazara olmayacaktı.
Öyle de oldu ve bir arkadaşımızın Üstad Necip Fazıl Kısakürek’i (rha) hatırlatacak şekildeki deyimiyle “Hz. Peygamber (sav) deyince, hayata oryantalizmanın lağım çukurundan bakan kubur farelerinin aklına hemencecik deve idrarı geliveriyor.”
Programdan ele gelir dişe dokunur bir fayda çıkmayacağını bilenler ile Caner Taslaman’ı az çok tanıyanlar moderatöre oldukça yakın konulan deve idrarı şişesinin ortaya çıkmasıyla işin bir çadır tiyatrosuna döndürüleceği konusundaki düşüncelerinde haklı çıktılar.
Ebubekir Sifil Hoca gerçekten iyi sabretti ve bu sabrı sonrasında Hadis İlmi konusunda hiçbir müktesebatı olmayan Caner Taslaman ile Hadis İlmi konusunda doğru dürüst bir şekilde konuşulamayacağını ve hadis olarak ortaya getirdiği sözler hakkında ise bilgisizliğini hatta foyasını ortaya çıkarmış oldu.
Ebubekir Sifil Hoca belki de Caner Taslaman’ın en azından gündeme getireceği ayet ve hadislerin metni Arapça okuyabileceğini beklerken, Cuma Namazı ile ilgili olarak kendi gündeme getirdiği Cuma Suresinin ilgili ayetlerini olsun okuyamamasından sonra tabir caiz ise karşı atağa kalktı.
Muhatabının gündeme getirdiği hadisi şeriflerin Kur’an’a aykırılığını savunurken bunu delillendirmek için savunduğu Kur’an-ı Kerim’i en azından yüzünden olsun okuyamadığı, Arapçayı bilmediği, İslami ilimleri en azından tasnif edildiği şekliyle olsun tanımadığı, müsteşriklerin ve oryantalistlerin İslam'a saldırı için yazdıkları kitapların çevirilerinden ezberledikleriyle üstelikte sık sık mantık hatası yaparak üstün çıkmaya çalıştığı görüldü.
Program süresince tavırlarıyla ve saldırgan ruh haliyle oryantalistlerin yüzyıllardır söyleye geldikleri iftiralardan ve yanıltmalardan başka bir şey ortaya koyamayan bir demagogdan başka bir görüntü vermeyen Caner Taslaman’ın Cuma Namazından sonra yediği en büyük darbe, evrimci bir deist görüşe sahip olduğunu zor kelimelerle de itiraf etmesiydi.
Allah (cc) Resul’ünün (sav) Sahih Hadislerini ve Sünneti Seniyyesini tıpkı Cuma Namazının vakti iddiasında olduğu gibi Kur’an-ı Kerim’de bulamayan Caner Taslaman’ın Evrimin altyapısını ve sonuçlarını Kur’an-ı Kerim’de bulduğunu söylemeye çalışması ve bir taraftan Hadisi Şerifler karşısında Allah’ın (cc) ayetlerini savunur gibi gözükürken diğer taraftan kendi itirafıyla evrimci kimliğinin ortaya çıkması çok önemlidir.
Program süresince demagog yapısıyla Caner Taslaman, Ebubekir Sifil Hocayı lafa boğmaya çalışsa da neticede kendisi ciddi bir hezimete uğradı.
Program sunucusunun Ebubekir Sifil Hocayla yaptığı diyalogla yazıya son verelim.
* Ebubekir Sifil hoca: Hukuk konusunda hukukçulara esir miyiz?
-Sunucu: Evet
* Ebubekir Sifil Hoca: İnşaatta Müteahhitlere esir miyiz?
-Evet
* Ebubekir Sifil Hoca: Tıpta doktorlara esir miyiz?
- Sunucu: Evet
* Ebubekir Hoca: Din bu kardeşim, din bu! Din o kadar basit değil. Bu dinin milletin elinde oyuncak olması belki de laikliğin hediyesidir. Bilemiyorum...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.