Sporcularda Yeme Bozukluğu
Araştırmalar, rekabetin daha yüksek düzeyde olduğu sporlarda, rekabet dışı düzeydeki sporlara kıyasla zayıflığın önemli olduğu sporlarda ve vücut şekli ve büyüklüğünün merkezi bir faktör olmadığı sporlarda düzensiz yeme davranışının ve klinik yeme bozukluklarının fazla olduğunu göstermektedir. Örneğin jimnastik, bale gibi sporlarla uğraşanlarda yeme bozukluğu daha sık görülmektedir.
Spordaki belirli koşulların sporcularda düzensiz yeme davranışı geliştirmesine zemin hazırladığı veya katkıda bulunduğu düşünülüyor.
Düzensiz yeme davranışı terimi, aşırı kısıtlayıcı enerji alımından, aşırı yeme dönemlerine ve aşırı kilo kontrol yöntemlerinin kullanımına kadar her şeyi içermektedir.Sporcular diğer bireylerden ayrı bir gruptur ve antrenman türü, yeme alışkanlıkları, aşırı diyetler ve psikopatolojik profil gibi faktörlerin etkisi, sporcu olmayanlardan farklı şekilde değerlendirilmelidir.
Estetik Sporlarla Uğraşmayan Sporcularda da Yeme Bozukluğu Görülür
Sporda yeme bozuklukları daha çok estetik sporlarda sorun olarak görülmüştür. Jimnastikte anoreksiya nervozaya bağlı ilk ölüm vakası 1983 yılında yaşanmıştır. Jimnastik , dalış ve dans gibi estetik spor dallarında genç ve büyük milli takımdaki kadın sporcular arasında subklinik ve klinik yeme bozukluklarının görülme sıklığı %42 dir . Bunun temel nedeni, bu sporlarda ince olmanın yazılı olmayan bir kural olması ve hem takımlara seçilirken hem de müsabakalarda buna göre sporcuların değerlendirilmesidir.
Güreş, karate, judo ve taekwondo gibi sıklet sporlarında yeme bozukluklarının hem erkek (%18) hem de kadın sporcular (%30) arasındaki görülme sıklığı fazladır.Ağırlık sınıfındaki sporcuların büyük bir kısmı kariyerlerinin başlarında kilo vermek için aşırı yöntemlere başvurmaktadır.Bu durum da sporcuları yeme bozukluğuna yatkın hale getirmektedir. Önemli ölçüde azalan sıvı ve enerji alımının, çok sayıda fiziksel aktiviteyle birleştiğinde, yeme düzeninin bozulmasına, depresyona ve klinik yeme bozukluklarına yol açabileceği ileri sürülmektedir.
Dayanıklılık sporlarında yarışan sporcularda yeme bozukluğu görülme sıklığı hem erkek (%9) hem de kadın (%24) sporcularda yüksektir, ancak spor türüne göre değişiklik göstermektedir. Uzun mesafe koşu, kros kayağı, bisiklet, oryantiring ve yüzmede sorun en büyüktür. Bunun nedeni fazla vücut ağırlığının (yüzme hariç) performansı sınırlayabilmesi olabileceği düşünülüyor.
Yeme Bozukluklarının Sporcuya Verdiği Zarar Kişiden Kişiye Değişiyor
Yeme bozukluğuyla ilişkili sorunlar hangi kilo düzenleme yöntemlerinin kullanıldığına, bunların ne sıklıkta kullanıldığına, sorunun başladığı sporcunun yaşına ve süresine bağlıdır. Enerji ve beslenme yetersizlikleri, endokrin bozuklukları, anemi, elektrolit ve asit/baz dengesizliği, mide-bağırsak bozuklukları, hipoglisemi, yağsız kütle kaybı, tiroid bezinin büyümesi, kemik mineral yoğunluğunun azalması , depresyon belirtilerinin ortaya çıkması görülebilen olumsuz durumlardandır.
Rekabetçi Sporlarda Yeme Bozuklukları Nasıl Önlenir ?
Yeme bozukluğu olan sporcuların önlenmesi ve tedavisi üç kategoride toplanabilir. Birincil önleme, bozukluğun önlenmesi amacıyla eğitim/öğretim ve bilgilendirmeyi içerir. İkincil koruma, erken teşhis ve ardından tedaviye odaklanırken, üçüncül koruma, yeme bozukluğu geliştirenlerin tedavisini içerir. Antrenörlerin genç sporculara karşı sorumlulukları konusunda eğitilmeleri ve bilinçlendirilmeleri gerekmektedir.
Yeme bozukluğu olan bir sporcunun tedavisi genellikle multidisipliner bir çalışmayı gerektirir; ideal olarak bir doktor, jinekolog, diyetisyen, fizyoterapist ve bazı durumlarda bir psikiyatrist veya psikologdan oluşan bir tedavi ekibi gerekmektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.