Milli Görüş lideri Merhum Necmeddin Erbakan Hoca Merhumun(Rha) yakın çalışma arkadaşlarından Şevket Kazan’ı geçtiğimiz gün rahmeti rahmana uğurladık.

Merhum Erbakan’dan önce olduğu gibi sonra da 50 yıllık geçmişi olan Milli Görüş düşüncesinin çınarları bir bir aramızdan ayrılıyorlar.

Merhum Şevket Kazan’da bu çınarların en önde gelenlerinden biriydi.

Çınar gibi köklü geçmişimizi hatırlatan dava adamları ebediyete intikal ederlerken elbette yerlerine yeni çınarlar yetiyor ve yetişecek.

Şimdilerde Milli Görüş kadrolarının en önemli görevi tıpkı Merhum Erbakan ve merhum Şevket Kazan gibi 50 yıl davasında sabitkadem edecek olan yeni çınarlar yetiştirmek olacaktır.

Cenabı Allah’tan(cc) kendisine rahmetler diliyoruz. Mekânı Cennet olsun.

Merhum Şevket Kazan hakkında daha hayatta iken havsalalarının alamadığı en küçük bir meselede bile dirisine çemkirerek iftira edenlerin vefatından sonra ölüsüne methiyeler düzmeye ve cenaze namazında ön safta yer alamaya başladıklarını gördük.

Biz bu filmi daha önce de görmüştük.

Mesela Merhum Necmeddin Erbakan Hocamızın(Rha) hayatında kendisine hastalığı döneminde kayıp milyon davasında haksız yere verilen mahkûmiyeti sebebiyle rapor almak için doktor doktor dolaşıyor diyerek ve hiç hak etmediği iftiraları edenlerin vefatından sonra “HOCAMIZ” diyerek methiyeler düz düklerini görmüştük yakın zamanda.

Şimdilerde aynı ikiyüzlülüğü Merhum Şevket kazan için de yaptıklarını görmekteyiz.

Merhum Şevket Kazan için kılınan cenaze namazında en ön safta yer alanlara bu sebeple tekrar tekrar bakın derim.

Zulmettiğiniz, hakaretler ettiğiniz, iftiraları peş peşe sıraladığınız hatta dönemlerinde kendilerinin kurduğu resmi ve özel kurumlara girme yasağı getirerek ötekileştirdiğiniz insanların cenaze namazlarında ön sıralarda durarak helallik istendiğinde gazetelerde ve televizyonlarda her kes görsün ve herkes duysun diye helal olsun diye bağırmanız sizi kurtarmaz.

Çünkü kapı önlerinde tel örgüler arkasında beklettiğiniz o insanlar Milli Görüşe ve Milli Görüşçülere ettiğiniz ihanetler nedeniyle muhtemelen size haklarını helal etmemişlerdir.

Hele hele Milli Görüş davasında hiçbir emekleri olmadığı halde ortaya çıkıp Yüksek İstişare Komisyonunda yer alan Milli Görüş çınarları için “politbüro” veya Şii İran’dan mülhem “Velayeti Fakih” benzetmeleri yapmaktan çekinmeyenler sizde nasıl bir inanç ve vicdan yapısı var acaba?

Ya da Merhum Erbakan Hoca(Rha) ve arkadaşlarının yaşlarını söz konusu ederek “Büyükler partiden gitsin” diyenler gitmeleri için olmadık sözler ettiğiniz ve ayak oyunlarına başvurduğunuz büyükler bakın birer birer gidiyorlar ve dönüşleri de olmayacak artık.

Şevket Kazan artık vefat etti.

Yani ettiğiniz bu sözler ve yaptığınız ayak oyunları sebebiyle artık gidenlerden helallik alma ihtimaliniz de kalmadı.

Bundan böyle ne yaparsanız yapın, ne söylerseniz söyleyin o sizi şimdilerde rahmet ve minnetle andığınız büyüklerinize yaptığınız ihanetler nedeniyle vicdanınızı asla rahatlatamayacaksınız.

Az biraz kırıntısı kaldı ise vicdanınızla baş başa kaldığınız zamanlarda Merhum Şevket Kazan’ın son günlerinde söylediği “Milli Görüş Bayrağını Mutlaka Burca Dikin” sözünün gereğini yapmaya çalışın.

Ve hatırlayın ki Milli Görüşçüler şimdilerde asalakların yaptığı gibi günü kurtarmak için her gün yeni bir plan ve program yapmazlar. Onlar geleceği kurmak için mücadele etmişlerdir.

Ya da daha kısa yoldan Hz. Mevlana’nın “ Kimlerle gezdiğinize ve arkadaşlık ettiğinize dikkat edin. Çünkü bülbül gül e, karga ise çöplüğe götürür” sözü size rehber olsun kalan ömrünüzde.

Aksi durumda geçmişte mücadele esnasında bayrak asmakta bulunanları küçümseyenlerde veya bulunmayanlarda “önce ahlak ve maneviyat” iddiasın bulunacağı da şüphelidir.

Sadece muhaliflerinden değil iktidar günlerinde bakan olduğunda bakanlık makamında bile dost görünerek düşmanlık edenler ile adı Müslüman olan sosyal medya trollerine diyeceklerimiz şunlardır.

“Ey Müslüman Troller:

- Dünyanın en ahmak insanları, başkalarının dünyası için kendi ahiretlerini yakanlardır...

-O gün ne size emir veren ekâbir takımı, ne de sizi fonlayan kodamanlar sizi kurtarabilecek...

-O, gün ağzınız mühürlenecek!

-İftira ve yalan yazan parmaklarınız konuşacak! Siz susacaksınız

-Videoları montajlayan elleriniz konuşacak! Siz susacaksınız

-Üzerinde emir aldığınız yer konuşacak! Siz susacaksınız

-O gün her hak sahibi sizden hakkını alacak, amelleriniz yağmalanacak, iflas edeceksiniz.

-Aileniz ve çocuklarınız bile yakanıza yapışacak. Müslümanlara iftira ederek kazandığınız haramı bize neden yedirdiniz diye sizden şikâyetçi olacak ve

-Korkarız ki hüsrana uğrayanlardan olacaksınız!”