Nazmiye Gülbaş

Nazmiye Gülbaş

Seni Seviyoruz Savunun Adam

Seni Seviyoruz Savunun Adam

Osmanlı İmparatorluğu'nda kırılma noktası ''Karlofça Antlaşması'' ile başladı. Yaklaşık 300 yılda kaybedilen topraklar, mağlubiyetler, hezimetler...

Akabinde koskoca cihan devleti çökmüş, Hilafet kaldırılmış, Ümmet devletçiklere ayrılmış, sömürgecilik ile tüm İslam Alemi batı devletleri tarafından yağmalanmaya başlanmış ve maalesef hâlâ da devam etmekte.

Bu yenilmişlik psikolojisinin nasıl aşılabileceğini 20 Temmuz 1974 yılında Kıbrıs Barış Zaferi ile Prof. Dr. Necmettin Erbakan gösterdi.

Kıbrıs'ta soydaşlarımıza yapılan zulme seyirci kalmayarak ve dahi Kıbrıs'ın stratejik önemini bize öğreten yine kendileri oldu. 

''Toplu iğne bile yapılamaz'' denilen bir zamanda Cumhuriyet tarihinin ikinci ve en büyük sanayi devrimi ''Ağır Sanayi Hamlesi”ni başlatarak Anadolu insanına umut oldu, ekmek kapısı açtı. Fabrikalar tüter oldu yurdun dört bir yanında.

Ümmet-i Muhammed parçala ayrılmışken, İslam Birliğini haykırdı.

Sadece haykırmakla da kalmadı elbette, bizzat temelini de attı D-8'ler ile.

Erbakan söylem adamı olmadı hiç bir zaman. 

Hep söylediklerini yaptı eylemleri ile gösterdi bunu bizlere.

Lafla peynir gemisi yürümez diyerek, bir zamanlar gemileri karadan yürüterek çağ açıp çağ kapattığımızı hatırlattı hep, narkozlanmış millete.

Efendilerin kölesi değil, kölelerin azadcısı olmayı dillendirdi daima. 

Hasta annesine ekmek alabilmek için ekmek kamyonunun arkasından koşan kızı anlatırken düşen gözyaşları demagoji olmadı hiç bir zaman.

TBMM'den ''Bana ne Amerika'dan bana ne Amerika'dan!'' diye kükrerken seyretti Amerika. Bir Müslümanın gürlediğini görünce ürktü Amerika!

Müslümana dik durmayı, zalime zulmünü haykırmayı, kafa tutmayı Maide 51'i yaşamayı gösterdi adeta.

Nice engeller kondu önüne. Ne zorluklar aştı tek başına. Kapatılınca partileri her seferinde ''Atımızı alan yolumuzu da almadı ya'' diyerek ilk aşla ilk heyecanla yeniden kolları sıvadı, umudun hiç bitmeyeceğini öğretti.

Prof. Dr. Necmettin Erbakan yıllarca aşağılanan horlanan bu millete, mümbit bu topraklarda insan yetiştirildiğini de ispat etti.

Tek gayesi ulusuna hizmet etmekti. ''Havuz Sistemi''ni kurdu. Havuzda topladı gelirleri. Yetimin hakkı korundu, rantiyeciye, hortumcuya dur dendi. İnsanımızın alın teri, bir kuruşu heba edilmedi. Kul hakkına riayet edildi.

Emperyalistlerin korkulu rüyası demeti Erbakan.

Önce Ahlak ve Maneviyat demekti

Milli Siyaset demekti Erbakan

Sanayi Hamlesi demekti 

Maddi Manevi kalkınma demekti Erbakan.

Üzerine beton dökelim demekten çekinmedi pervasızlar.  Boş duramazlardı pek tabii... Entrikalar, gayr-ı demokratik uygulamalar!.. sonrası 28 Şubat(!)

İşte en kritik noktada O devlet adamlığı sergiledi.

Ne sokağa çıkmalar oldu o dönemlerde ne ortalığı karıştıranlar,  ne terör, ne de gösteri...

Millet içine akıttı gözyaşlarını ahının tutacağını bile bile...

Gün olur devran döner ilahi adalet devreye girerdi bir gün.

Ve bir 27 Şubat günü, 28 Şubatçılara ders niteliğinde bir vuslat yaşandı takvimlerde...

Zaten her ölüm bir ibret değil miydi?

Zalimler sevinseler de ne gam!

Rabbe kavuşmak değil miydi ölüm? 

Hem de şehadet ayı şubatta.

Merhum Hocayı anlatmak bir kaç satıra sığmaz.

Tarihe ismi altın harflerle yazılacak, İslam Davasına damgasını vurmuş kişilerdendir Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan.

Sizi sevdik, hep seveceğiz savunan adam.

Allah sizden razı olsun, mekanınız cennet olsun.

Selam ve dua ile...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nazmiye Gülbaş Arşivi